Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, şehit yakınları ve gaziler ile taraf avukatları katıldı.
Kayseri 12. Hava Ulaştırma Üs Komutanlığı 221. Filo'da görevli sanık eski pilot yüzbaşı İsmail Hakkı Özveren, savunmasında, 10 Temmuz'da İspanya'da görevlendirildiğini ve Kayseri'ye 14 Temmuz'da döndüğünü söyledi.
15 Temmuz Cuma günü terörle mücadele harekâtı görevi olduğunu ve uçuş yapacağının bildirildiğini anlatan Özveren, servis aracını beklerken telefonuna Boğaz köprüsünün kapatıldığına yönelik mesajlar geldiğini anlattı. Özveren, saat 23.15'te servise bindiğini, filoya doğru giderken araç radyosundan da Başbakan Binali Yıldırım'ın açıklamalarını ve kalkışmaya yönelik diğer haberleri dinlediklerini bildirdi.
Filodaki diğer uçak komutanlarıyla, filo komutanı Engin Yetgin'e endişelerinden bahsettiğini, onun da harekât komutanı Erhan Baltacıoğlu ile görüşebileceğini söylemesi sonrası Ulaştırma Harekât Merkezi'ne (UHM) şahsen gittiğini aktaran Özveren, ortamın karışık olmasından ötürü uçmak istemediğini ısrarla söylemesi üzerine Baltacıoğlu'nun güvenliklere seslenerek, görevini yapmadığı için gözaltına alınmasını istediğini iddia etti.
"Avrat gibi ağlamanın lüzumu yok"
Özveren, bu sırada Baltacıoğlu'nun bir telefon görüşmesi yaptığını ve görüşmesi bittikten sonra tekrar yanlarına gelip "Tüm emirleri benden alacaksınız. Avrat gibi ağlamanın lüzumu yok. Biz askeriz, verilen emirleri yapmakla yükümlüyüz." dediğini belirtti.
Bu durum karşısında moralinin bozulduğunu ve bunu Baltacıoğlu'na da söylediğini aktaran Özveren, onun da "Olur böyle şeyler." dediğini öne sürdü.
Özveren, filoya döndüğünü ardından filo aracıyla uçaklara giderken uçak komutanlarıyla endişelerini dile getirmek üzere saat 00.30'da tekrar UHM'ye gitmeye karar verdiklerini belirterek, Baltacıoğlu'nun kendilerini görünce, "Uçmak istemiyor musunuz? Neden buradasınız?" dediğini aktardı.
Harekat komutanının, malzeme ve personel nakli yapılacağını söylediğini, bunun üzerine kendisinin de taşınacak kişilerin darbe girişimine katılmış olabileceğini dile getirdiğini anlatan Özveren, Baltacıoğlun'nun taşınacak insanların darbe girişimine karşı kullanılacak kişiler olabileceğini de söylediğini ifade etti.
Özveren, Baltacıoğlu'nun üs komutanına ulaşamadığını iddia ettiğini, sorumluluğun da kendisinde olduğunu belirterek, sadece kendisinin dinlenmesini, radarlarla konuşmamalarını ve bir an önce kalkmalarını söylediğini dile getirdi.
Filo komutanı Yetgin'in de "Ne kadar büyütüyorsunuz. Alt tarafı personel nakli." dediğini ileri süren Özveren, uçağa geçip yakıt aldığı sırada, gideceği Şırnak Meydanının kapalı olduğunu, oraya inemeden dönüşe geçen başka bir uçağın konuşmasından duyduğunu aktardı. Özveren, bunun üzerine kalkmadığını ancak bir süre sonra inecekleri meydanın İzmir Adnan Menderes olarak değiştirildiğini bildirdi.
Telefonundan mesaj ve haberlere baktığını, kalkışmanın bastırıldığını, bir Akıncı'nın kaldığını, darbecilerin helikopterinin düşürüldüğünü, 1. Ordu Komutanı'nın açıklamasını gördüğünü, gidecekleri meydanın da kalkışmayla alakasını görmeyince içinin biraz daha rahatladığını öne sürdü.
Kalkış yaptıktan kısa süre sonra Ankara yol kontrolle görüşmeye başladıklarını, az sonra da ikinci pilot sanık eski yüzbaşı Burcu Doğan'ın, "Duydunuz mu?" demesi üzerine telsizi dinlediğini belirten Özveren, telsizde Denizli Çardak'a giden kargo uçaklarından birinin radarla yaptığı görüşmeyi duyduğunu söyledi. Özveren, radarın Çardak Meydanı'nın kapalı olduğunu ve geri dönmesine yönelik ifadeleri üzerine, uçağın durumu UHM'ye söylediğini, bunun üzerine Baltacıoğlu'nun meydan kapalı olsa bile "inin" talimatı verdiğini iddia etti.
Bu konuşmalar üzerine birlikte Adnan Menderes'e gittikleri diğer uçağa da durumu ilettiğini ve havada beklemeye başladıklarını anlatan Özveren, askeri uçuşların durdurulduğu ve Ankara hava sahasının kapalı olduğu bilgisi üzerine kimseye sormadan Yasin Çetin'in komutanı olduğu 3 nolu uçakla Kayseri'ye dönüşe geçtiğini kaydetti.
Özveren, Çardak'taki uçakların da Çine radarıyla görüşüp dönüşe geçtiğini, talimatlar doğrultusunda uçakların Malatya'ya indiğini söyledi.
Sonrasında gözaltına alınıp tutuklandıklarını belirten Özveren, FETÖ/PDY ile bir bağlantısı olmadığını, darbeye iştirak etmediğini ileri sürdü.
Duruşmada, Kayseri'den kalkış yapan 3 nolu uçağın eski seyrüfeser subayı sanık İsmail Boyacı da savunma yaptı. Boyacı, iddianamedeki suçlamaları kabul etmeyerek tahliyesini istedi.