ENES DURMAZ- DOĞRUHABER
Müslümanın hayatının her alanında olduğu gibi aile hayatında da örneği Resulullah (s.a.v) olmalıdır. Son dönemlerde özellikle medyada aile içi şiddet ve kadına yönelik şiddetin arttığı yönünde haberler yapılıyor. Gazetemize konu ile ilgili değerlendirmelerde bulunan TV programcısı Özkan Yaman ve Yazar Abdulhakim Sonkaya, Müslümanların aile hayatında eşine karşı tutumlarının nasıl olması gerektiğini ve bu konuda en büyük örneğin Resulullah (s.a.v) olması gerektiğinin altını çizdiler.
“EN HAYIRLILARINIZ, KADINLARINA EN HAYIRLI OLANLARINIZDIR”
Rehber TV`de aile hayatı üzerine Saadet-i Dareyn programı gerçekleştiren Özkan Yaman, “Kelime-i şehadet getiren her Müslüman, Hz. Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellemi Allah`ın kulu ve peygamberi olarak kabul edip iman etmiş, O`nun emir ve tavsiyelerine uyarak, hayatın her alanında O`nu kendisine örnek alacağına yemin etmiş kimsedir. Dolayısıyla her Müslüman, Alemlere rahmet Efendimiz(sav) kadın konusunda ne demiş ve ne yapmışsa, buna uymak mecburiyetindedir.
Madem ki Resulullah(sav), ‘en hayırlılarınız, kadınlarına en hayırlı olanlarınızdır` buyurmuştur ve madem ki, kendisi hiçbir zevcesine sözlü veya fiili bir şiddet uygulamamıştır. O halde burada, inanan erkek ve kadınlara başka bir seçenek yoktur.” dedi.
“KADINLAR KONUSUNDA ALLAH`TAN KORKMANIZI TAVSİYE EDERİM”
Veda hutbesinde de “kadınlar konusunda Allah`tan korkmanızı tavsiye ederim” dedikten sonra, “siz kadınları Allah`ın emaneti olarak kendinize helal edindiniz” buyurarak, bu konudaki hesaba ve vebale dikkat çekmiştir. Ancak İslam karşıtı çevrelerin, özellikle Müslüman toplumlarda ve ülkemizde kadına şiddet konusunu abartılı gösterme ve bu konuda gelenekçi ve dindar çevreleri suçlayıcı tutum sergilemeleri tamamen kasıtlıdır ve bir algı operasyonudur. Kaldı ki, kadını modern seküler dünyanın bir reklam objesi, popüler kültürün bir şehvet mezesi olarak gören ve bu hayat tarzını dayatmaya çalışan çevreler, zaten iffet, tesettür, namus, hayâ, edep, mahremiyet, itaat, ibadet, nikâh gibi İslami güvencelerin hepsini kendilerince “kadına şiddet” araçları olarak görmektedirler.
“FELAKET TELLALLIĞI YAPANLARIN ÖNCE MÜSLÜMAN TOPLUMUN BU DEĞERLERİYLE TANIŞMALARINDA FAYDA VARDIR”
Yaman son olarak şunları söyledi; “Temel sorun, pozitivizme teslim olanların, bilimin kadın konusunda bir takım istatistiklerden başka hiçbir rasyonel veriye sahip olmadığını bir türlü kabullenemeyişleridir. İslam`dan başka hiçbir din, ideoloji, felsefe ve düşünce sisteminin kadın ve aileye huzur getirmeyeceği hakikatini saklamak için kendilerince bir takım tiyatrolarla gündem oluşturuyorlar. Evet, İslam hem kavram ve içerik hem de kabul, kanaat, teslimiyet ve davranış bütünüyle Allah`tan korkma, ahiretteki hesabı düşünme, emanet, adalet, merhamet, şefkat, sevgi, saygı, ihsan, ülfet, ünsiyet, af, müsamaha, güven, huzur, sabır, tahammül, anlayış, nezaket, sahiplenme, fedakârlık, diğergâmlık, denge gibi değerleri hedefler. Kadına şiddette felaket tellallığı yapanların önce Müslüman toplumun bu değerleriyle tanışmalarında fayda vardır.”
EN BÜYÜK ÖRNEK PEYGAMBER OLMALIDIR
“Bu tür mesellerde Müslümanların savunma pozisyonunda olması problemdir.” şeklinde konuşan Yazar Abdulhakim Sonkaya ise, “Müslümanların savunma pozisyonu kompleksinden çıkmaları lazım, zira İslam`da kadına karşı şiddet yoktur.
Kadın veya erkek fark etmez sevgi, saygı, aşk, muhabbet gibi kavramları yitirmişse bu konuda onu disipline etmek lazım bu konuda İslam bize yol göstermektedir. İslam`da güçlü bir disiplin mekanizması vardır. Hz. Peygamberin buradaki tavrı şudur; dövmek, kırmak yerine küsme, nasihat gibi kavramlarla olayları disipline etmiştir. En büyük örnek de budur herhalde.” şeklinde konuştu.