Abuzer Atasoy / DOĞRUHABER

Mısır`da darbeci cuntaya bağlı askeri mahkeme tarafından haklarında idam kararı verilen 4 İhvan-ı Müslimin üyesi önceki gün idam edildi. İşkence altında aldığı ifadelerle, darbe karşıtlarını idama mahkum eden zalim cunta yönetimi, şimdiye kadar 27 kişiyi idam ederken, yüzlerce kişiyi de idama mahkum etti. Darbeye karşı olmanın idamla cezalandırıldığı gaddar cunta yönetiminde yeni idam infazlarının gerçekleştirilmesinden endişe ediliyor. 2015 yılında Kefr eş-Şeyh kentinde meydana gelen şiddet olayları nedeniyle yargılanan ve haklarında idam kararı verilen 4 İhvan mensubu önceki gün İskenderiye`deki Burc el-Arab Hapishanesi`nde idam edildi. Hak ve Özgürlükler Mısır Koordinasyon Müdürü İzzet Guneym, yaptığı açıklamada 4 İhvan üyesinin "Kefr eş-Şeyh Stadı olayları" olarak bilinen davadan yargılandıklarını ve idama mahkum edildiklerini söyledi. İdam edilen İhvan üyelerinin isimlerinin Ahmed Abdulhadi es-Suhaymi (29), Ahmed Abdulmunim Selame (42), Samih Abdullah Yusuf (32) ve Lutfi İbrahim İsmail (25) olduğu belirtildi. Kefr eş-Şeyh kentindeki stadyum önünde 2015 yılında meydana gelen patlamada harp akademisi öğrencisi üç kişi ölmüştü. Cunta rejimine bağlı İskenderiye Askeri Mahkemesi 2 Mart 2016 tarihinde bu kişiler hakkında idam cezası vermiş, Haziran 2017'de ise Yüksek Askeri Mahkeme idam kararlarını onamıştı.

“TEK SUÇLARI DARBE KARŞITI OLMALARIDIR”

Eski Mısır Milletvekili ve İnsan Hakları komisyonu Başkanı Ahmet Gad, gazetemize yaptığı açıklamada, bu idamların işkenceyle alınan ifadelere dayandırılarak infaz edildiğini belirtti. İdamların bu şekilde devam etmesinden endişe ettiklerini dile getiren Gad, “Bizim elimizdeki istatiklere göre şu ana kadar 27 darbe karşıtı idam yani şehit edilmiştir. 50 kişinin idamı bekleniyor. İdamların bu şekilde devam etmesinden endişe ediyoruz. Çünkü şu anda Mısır darbe rejiminin politikası bu. Bu şekilde Mısır halkını sindirmeye çalışıyorlar. Tamamen iradesini elinden almak istiyorlar. Bütün bu idamlar işkenceyle alınan ifadelere dayandırılarak infaz edilmiştir. Bunların hiçbir meşruiyeti hiçbir hukukiliği yoktur. Bunların tek suçu darbe karşıtı olmalarıdır. Bizim bütün dünyaya söylediğimiz şu: Mısır darbe rejimi Mısır halkını eziyor. Onun iradesini elinden alıyor. Ve çok vahşi yöntemler kullanıyor. Bizim bütün dünyadaki vicdan sahiplerinden, özgürlük duygusuna sahip herkesten, insan haklarına saygılı herkesten bizim beklentimiz bunlara karşı gelmeleridir. Aksi takdirde Mısır halkının ödeyeceği bedel çok daha ağır olabilir.” dedi.

“DARBE KARŞITI HERKES EN AĞIR ŞEKİLDE CEZALANDIRILIYOR”

İdamların sadece İhvan`a yönelik olmadığını belirten Gad, son olarak şunları kaydetti: “Geçen hafta 15 kişi infaz edildi. Ve bu Mısır tarihinde bir anda yapılan en büyük infaz. Bunların hiçbiri İhvan`a bağlı değildi. İhvan üyesi değildi. Ama bu son 4 kişi İhvan üyesiydi. Kısacası biz Mısır`da şu anda şunu görüyoruz; Mısır darbe rejimi sadece İhvan mensuplarını değil darbeye karşı gelen herkesi en ağır şekilde cezalandırıyor. Tabi bu konuda en büyük hisse İhvan`a düşüyor. Ama böyle bir ayrım yapılmıyor şu anda. Kim darbeye karşıysa onu bu şekilde sindirmeye, caydırmaya en nihayet tasfiye etmeye çalışıyorlar. Mısır`da olan budur.”

“İFADELER İŞKENCE ALTINDA ALINIYOR”

İnsan Hakları ve Adalet Hareketi (İHAK) Genel Sekreteri Ahmet Zeki Olaş, gazetemize yaptığı değerlendirmede, yüzlerce kişinin idam edilebileceğini belirtti. Verilen idam kararlarının büyük bir bölümünün siyasi olduğunu belirten Olaş, “Mısır`da 2013 Temmuz darbesiyle birlikte çok sayıda alınmış idam kararı var. Bu kararlar, yüksek mahkeme tarafından onanmış. İdam cezasına çarptırılan yüzlerce insan var. Bu kararların büyük bir bölümü siyasidir. Bu siyasi suçluların da çok önemli bir bölümü herhangi bir şiddet veya terör eylemine bulaşmamıştır. Son 4 kişinin idam edilmesinden de hareketle örneğin bu kişilerin karıştığı iddia edilen bir terör saldırısı sonrasında bu kişiler cebri olarak alınıyor ve bu kişilerin Mısır yönetimi tarafından alındığı uzun bir süre bilinmiyor. Sonrasında uzun dönem işkence altında verdikleri ifadelerle savcılıktan çıkarılıyorlar. Bu kişilerin aynı zamanda yoğun işkenceye maruz kaldıklarına dair savcılıklara müracaatları var. Bu, avukatlarının beyanı. Bu müracaatlara rağmen söz konusu talepleri dikkate alınmıyor. Adil yargılama ilkesi ihlal edilmiş oluyor ve buna göre yargılamaları devam ediyor. Sonuçta da idam kararları veriliyor.” şeklinde konuştu.

“İSNAT EDİLEN SUÇUN GERÇEKLEŞTİĞİ TARİHTE BU KİŞİLER HAPİSTE”

İdam edilen 4 İhvan üyesine atılan suçun işlendiği tarihte bu kişilerin Mısır zindanlarında olduğunu belirten İHAK Genel Sekreteri, son olarak şunları kaydetti: “Tabii bu idam kararları, çoğunluğu siyasi kararlar olarak uzun süre bekletiliyordu. Ancak en son 26 Aralık`ta 15 kişinin idamı söz konusu oldu. Bu 15 kişinin bir kısmı fiili olarak saldırılara karışmış olabilir. Ancak 2 Ocak`ta idam edilen 4 kişinin doğrudan İhvan mensubu olduğu net bir şekilde biliniyor. Herhangi bir şiddet olayına da karışmamışlar. Hatta isnat edilen suçun gerçekleştiği tarihte bu kişilerin hapiste olduğu bilgisini aldık. Dolayısıyla söz konusu olaylara bulaşmayan 4 İhvan mensubu gencin 2 Ocak sabahı idam edildiğini gördük. Toplamda son bir haftalık süreçte 19 idam gerçekleşmiş oldu. Bu 19 idamla birlikte önümüzdeki dönemlerde, haftalarda idam kararı alınmış ama henüz infazı yapılmamış olan çok sayıda kişinin de idam edilmesi durumu söz konusu.”