Mehmet Tahir Özsoy / DOĞRUHABER

İran'da ekonomik taleplerle başlayan ve hükümet karşıtı protestolara dönüşen eylemlerde altıncı gün geride kaldı. Perşembe gününden bu yana devam eden rejim karşıtı gösterilerde en az 23 kişi öldü, 500'den fazla kişi gözaltına alındı. Dost ve müttefik gibi ifadelerle ikiyüzlülük yapan Batı`lı liderler ve Batı medyası da bu karışıklıkta İran'daki göstericileri kışkırtacak açıklama ve yayınlarda bulunuyor. Benzerinin Türkiye`de ağaçların kesilmesi bahanesiyle 2013 yılında başlayan ‘Gezi parkı` olaylarında görüldüğü bu gelişmeler Batı`nın İran`da ‘Gezi` provası yaptığı yorumlarına neden oldu.

“İRAN DÜŞERSE, SIRA TÜRKİYE`DE!”

HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Sait Şahin, gazetemize yaptığı açıklamada, İran`daki gelişmelerin Arap Baharı eylemleriyle de benzerlikler taşıdığını belirtti. Arap Baharının da ekonomik sebeplerle başladığını belirten Şahin, “Arap Baharı da ekonomik sebeplerle başlamıştı. Arap Baharı daha sonra ABD ve siyonist rejimin devreye girdiği ülkelerde, emperyalist planlar ve çıkarlar doğrultusunda sonuçlara evirilmişti. Arap Baharı`nı kendileri lehine bir sonuca eviren ABD ve siyonist rejim, halkın içinde bulunduğu sorunlardan kaynaklı İran`daki gösteriler üzerine de Fars Baharı oluşturmak istiyor. Kimsenin hiç şüphesi olmasın, İran`da hedeflerine ulaşırlarsa, Gezi ve 15 Temmuz darbesi ile Türkiye`de hedeflerine ulaşamayan ABD ve siyonist rejim, bir sonraki adımda oluşturacakları Türk Baharı ile hedeflerine ulaşmak isteyeceklerdir.” dedi.

“İSLAM ÜLKELERİ SURİYELEŞTİRİLMEK İSTENİYOR”

İran, Türkiye ve Pakistan başta olmak üzere İslam ülkelerinin Suriyeleştirilmek istendiğini ifade eden Şahin şunları kaydetti: “Yaşadığımız ülkeler, idareden kaynaklı yüzyıllık sorunların oluştuğu ülkeler. Bu ülkelerdeki iç sorunlar sivil yollarla kendi içinde çözülmeli. Emperyalist güçlerin lehine sonuçlar doğuracak ve emperyalist müdahalelere zemin hazırlayacak girişimlerden uzak durulmalı. İran, Türkiye ve Pakistan başta olmak üzere İslam ülkeleri Suriyeleştirilmek isteniyor. Türkiye ve İran`ın emperyalist güçler karşısında dayanışması kadar, ülkede karışıklıklara sebebiyet veren ve emperyalist güçlerin kaşımasına ve müdahalesine zemin hazırlayan başta Kürt meselesi olmak üzere siyasi ve ekonomik iç sorunlarını ivedilikle adalet temelinde çözmelidirler.”

KAMU BİNALARINA ATEŞ AÇILDI, KARAKOL VE ASKERİ KIŞLALARA SALDIRILDI

28 Aralık`ta hükümetin ekonomi politikalarını hedef alarak başlayan ve 30 Aralık`ta sona eren barışçıl gösterilerin, dışarıdan gelen destek açıklamalarıyla rejim karşıtı protestolara dönüştüğü İran`da, hayatını kaybedenlerin sayısı artıyor. Bazı göstericilerin polis karakollarını basarak silah çalmaya çalıştığı, birçok kentte kamu binalarına ateş açıldığı, karakol ve askeri kışlalara saldırıların polis ve güvenlik güçlerince başarısızlığa uğratıldığı belirtildi. Devlet televizyonu, protestolarda ülke bayrağını yakan göstericilerin ekonomik koşullardan ziyade, aldıkları dış destekle sokakları karıştırmaya çalıştıklarını duyurdu. İsfahan eyaletine bağlı Kehderican ilçesi kaymakamlığına saldıran göstericilerden 5'inin öldürüldüğü, Necef Abad kentinde ise yönetim karşıtı göstericilerin polisin üzerine ateş açması sonucu 1 polisin hayatını kaybettiği, 3 polisin ise yaralandığı açıklandı. Reca News haber sitesine göre ise, gösterilerde 2'si devrim muhafızı ve 2'si gösterici olmak üzere, 4 kişi hayatını kaybetti. Dorud kentinde protestocuların çaldığı bir itfaiye aracının ezdiği iki kişi de yaşamını yitirdi.

40 YILDIR İRAN HALKINI AÇ BIRAKAN ABD ŞİMDİ ‘MUHTEŞEM İRAN HALKI` DİYOR

Öte yandan İran`daki gösterilere ilişkin bir açıklamada ABD Başkanı Donald Trump`tan geldi. Onlarca yıldır İran halkına ambargo uygulayan, açlıkla kendi yoluna getirmeye çalışan sanki ABD değilmiş gibi İran halkına sözde övgüler düzen Trump attığı twitte  " Muhteşem İran halkı uzun yıllardır baskı altında. Gıdaya ve özgürlüğe açlar. İnsan haklarıyla birlikte İran`ın tüm zenginlikleri yağmalanıyor. Artık değişim zamanı!” diye yazdı. Oysa İran halkının gıdaya olan açlığının en büyük müsebbibi ABD`nin kendisi değil miydi?

Siyahileri sokak ortasında katleden ABD`nin İran yönetimine yönelik eleştirilerinin İnsan haklarına olan sevgisinden kaynaklanmadığını en iyi Afgan halkı, Irak, Libya, Somali, Vietnam halkları bilir.

NETENYAHU'DAN ŞARK KURNAZLIĞI!

İran`daki protestolar ile ilgili bir açıklama da siyonist çetenin başbakanı Binyamin Netanyahu`dan geldi.  Kendi ülkesinde özgürlük mücadelesi veren Filistinlileri vahşice katleden İsrail çete rejimi başbakanı, İran`daki protestocuları 'kahramanlar' sözcüğüyle niteledi.

"İran rejimi düştüğünde, İranlılar ile İsrailliler samimi dostlar olacaklardır. İran halkının özgürlük yolundaki bu mücadelesinde başarılı olmasını temenni ediyorum" ifadelerini kullanan Netanyahu`nun sözcüklerindeki şark kurnazlığı dikkatlerden kaçmadı. Filistinde seküler el Fetih yanlılarına bile hayat hakkı vermeyen, HAMAS üyelerini en gelişmiş füzelerle katleden, çocukları, down sendromlu gençleri gözaltına almaktan imtina etmeyen bir rejimin İran halkı ile dost olma ihtimali var mıdır?

HAMANEY: DÜŞMANLARIMIZ İSYAN ÇIKARDI

İran Lideri Ayetullah Ali Hamaney, İran'da bir süredir devam eden ve 20'den fazla kişinin hayatını kaybettiği olayların ardından ilk kez yaptığı açıklamada, yabancı düşmanlarının ülkede isyan çıkardığını ve bunu silah, para ve istihbarat ile desteklediğini söyledi. İran'da ekonominin kötüye gittiği gerekçesiyle geçen hafta başlayan, daha sonra rejim karşıtı protestolara dönüşen gösteriler beşinci gününde devam ederken, Hamaney'den ilk kez bir açıklama geldi. Ayetullah Ali Hamaney İran'ın düşmanlarının ülkede karışıklık çıkardığını söyledi. Hamaney resmi internet sitesi üzerinden yaptığı açıklamada "İran'ın düşmanları son günlerde para, silahlar ve istihbarat birimleri de dâhil olmak üzere farklı araçlar kullanarak İran'da karışıklık çıkardı" dedi. Hamaney "doğru zaman geldiğinde" olaylarla ilgili halka açıklama yapacağını da belirtti.

RUHANİ: VANDALLIK YAPAN GRUPLARA TOLERANS GÖSTERİLMEYECEK

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ülke geneline yayılan gösterilerden dış güçleri sorumlu tuttu. Ruhani, "İranlılar, İran hükümetini protesto etmek ve eleştirmekte özgürdürler. Şiddet ve kamusal alanlara zarar vermek eleştiri değildir. Hükümet vandallık yapan ve çevreye zarar veren gruplara tolerans göstermeyecektir. Marjinal grupların yasalara aykırı hareket etmesine gerekirse, 80 milyon İran halkı önümüzdeki günlerde sokaklara çıkarak karşı koyar." dedi. İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Sekreteri Ali Şamhani ise "İran'daki durumla ilgili etiketler ve mesajlar ABD, İngiltere ve Suudi Arabistan'dan geliyor. Durumla ilgili sosyal medya ağlarında yaşanan şey, İran halkına karşı bir vekâlet savaşıdır" diye konuştu.

DEVRİM MUHAFIZLARI MÜDAHALE ETMEDİ

İran Devrim Muhafızları Sözcüsü General Ramazan Şerif: Besiç güçleri (gönüllüler) bazı kentlerde güvenlik güçlerine yardımcı oldular ancak şu ana dek, devrim muhafızlarının devreye girmesi için bir talep gelmedi. Şerif, bir medya kuruluşunun, “Devrim Muhafızları, eylemlere müdahalede bulundu mu?” sorusuna, “Şu ana dek, güvenlik güçlerinden böyle bir talep gelmedi. Olaylar, Devrim Muhafızlarının müdahalesini gerektirmeyecek kadar küçük çaplı” dedi. Şerif, gönüllü Besiç gücünün bazı kentlerde güvenlik güçlerine yardım ettiğini açıkladı. Kamuoyunun, karışıklık ve huzursuzluk çıkarmak isteyen gruplarla ekonomik sorunlarından dolayı eylemlere katılanları, çok çabuk birbirinden ayırdığını belirten Şerif, “Amerikalıların, Siyonistlerin ve Suudilerin, fitnecileri ve karışıklık çıkaranları açık ve resmi olarak desteklemesi, halkın bunları tanımasına vesile oldu.” şeklinde konuştu.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞINDAN 'İRAN' AÇIKLAMASI

Türkiye Dışişleri Bakanlığı, İran'daki protestolara ilişkin "Olayların tırmanmasının önüne geçilmesini, gelişmeleri kışkırtıcı dış müdahalelerden kaçınılmasını temenni ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, İran`da 28 Aralık'ta başlayan gösterilerin yayılarak sürdüğü ve çıkan olaylarda ölenlerin olduğu, ayrıca kamu binalarının zarar gördüğü yönündeki haberlerden endişe duyulduğu belirtildi. Türkiye'nin, dost ve kardeş İran'ın toplumsal huzur ve istikrarının korunmasına büyük önem atfettiği belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Bu bağlamda, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin halkın barışçıl gösteri yapmaya hakkı olduğu, ancak kanunların çiğnenmemesi ve kamu malına zarar verilmemesi gerektiği yolundaki açıklaması dikkate alınarak şiddetten kaçınılması ve provokasyonlara kapılmaması lazım geldiğine inanıyoruz. Bir an önce ülkede sükûnetin sağlanmasını ve sağduyunun hakim kılınarak olayların tırmanmasının önüne geçilmesini, gelişmeleri kışkırtıcı söylem ve dış müdahalelerden kaçınılmasını temenni ediyoruz."