M. ERKAN YAVUZ- İSTANBUL
Bir yılı daha geride bırakıyoruz. İyi veya kötü bir şekilde geçirdiğimiz hayatımızdan bir yıl daha eksilirken bu yılın arifesinde yapmamız gereken en önemli şey geçmiş yılın muhasebesini yapmak olacaktır. Özellikle kültürümüzle hiçbir şekilde bağdaşmayan ve de adeta kültürümüzü işgal eden rezaletlerle alakalı gazetemize konuşan Âlimler, batıdan alınan ve eğlence adı altında düzenlenen rezaletlerden Müslümanlar olarak kaçınmamız gerektiğini ifade etti.
PEYGAMBERİMİZ ‘KİM BİR MİLLETE, BİR KAVME BENZERSE O KAVİMDENDİR` DEMİŞTİR
“Mümin şahsiyetli, aklını doğru yolda kullanandır.” diye konuşan Dr. Şerafettin Kalay, “Başka zihniyetlere, başka insanlara benzememelidir. Hikmet müminin yitik malıdır. Bunu kimde, nerede, hangi millette bulursa almalı. Ama sapıklıkları, dalaletleri almaz, onlara karşı tavırlıdır. Esasen örf kelimesi de aklın, vicdanın ve şeriatın doğru kabul ettiği şeylere örf denir. Adetler daha geniş manalıdır. Adetlerin içerisinde başka zihniyetlerin inancına tabi olan varsa onlardan da uzak durur. Bazı adetler vardır ki içinde kir, pas, rezalet, çirkinlik ve çirkeflik taşır. Bu tür çirkefliklere saplanmak insana değer kaybettirir, imanına da zarar verir. Peygamber (S.A.V) efendimiz ‘Kim bir millete, bir kavme benzerse o kavimdendir` demiştir. Bu giderek ona benzeyeceğinin, hal ve hareketlerinin, hayallerinin ve rüyalarının bile değişerek onlara benzeyeceğinin alametidir. Haliyle kötülük saçanlardan ve zihniyetlerinden uzak durulmalıdır. Müminin tavrı daima bu olmalıdır.” ifadelerini kullandı.
Dr. Şerafettin Kalay
MÜMİN BASİRETLİ VE ŞAHSİYETLİ OLMALIDIR
Yılbaşının bir inancın ifadesi olduğunu belirten Kalay, “Gayri İslami bir inancın ifadesidir. Bundan ötesi çirkinliklerin ve çirkefliklerin yapıldığı, içerisinde hiçbir hayır işinin bulunmadığı, rezaletin diz boyuna ulaştığı ve rezaletlerin birçok devletler tarafından, müesseseler tarafından hoş karşılanır hale geldiği bir kutlamadır yılbaşı. Böyle bir kutlamaya Müslümanların iştirak etmesi en hafif şekliyle tahrimen mekruhtur, tazim makamına ulaşırsa küfre girer. Bu derece ağır bir tavırdır. Bu ülkede yıllarca yılbaşı kutlamaları içkiyle, rezaletle ve bunu takiben daha birçok suç ve cürüm bu gecede, bu günlerde işlenir. Bu hale bakmak bile selim fıtratlı bir insanın bu gecenin ne kadar çirkin bir gece oluğunu ve Müslümanın uzak durması gereken bir hal olduğunu görür. Mümin basiretli ve şahsiyetli olmalıdır. Mümin dikkatli ve titiz olmalıdır. Rabbim ilim ve irfanı, basireti üzerimizden eksik etmesin inşallah.” dedi.
MÜSLÜMANIN KALKIP YILBAŞINI GAYRİMÜSLİMLER GİBİ KUTLAMASI HARAMDIR
Hayatın ve zamanın tek sahibinin şüphesiz yüce Rabi`miz olduğunu ifade eden Molla Beşir Şimşek ise, “Bugünlerin adı ister miladi olsun, ister hicri olsun ne olursa olsun zamanın sahibi olan Allah`ın rızasının dışında değerlendirmek doğru değildir, değerlendiremeyiz. Allah`ın bize bağışladığı nimetleri ve bedeni de O`nun rızası dışında değerlendirmek haramdır ve bunun hesabı sorulacaktır. Bütün bunları hesaba katarak bir Müslümanın gayrimüslimin örfünde var olan adetleri kutlaması, onlara benzemesidir. Kur`an ve sünnette onlara tabi olamayacağımıza dair net ve kati emirler vardır. Bütün bu emirler ortada iken bir Müslümanın kalkıp yılbaşını gayrimüslimler gibi kutlaması haramdır, onlara benzemektir, onlar gibi olmaktır. Allah bizi bunlardan muhafaza etsin.” Şeklinde konuştu.
Molla Beşir Şimşek
BU REZALETLERDEN KENDİMİZİ VE AİLEMİZİ KORUMALIYIZ
Şimşek son olarak şunları söyledi; “Şayet bir değerlendirme yapılacaksa, bir yıl geride kalıyorsa ve bu zaman ömrümüzden gidiyorsa muhasebe yapmak, tefekkür etmek lazım. Geçmiş bir yılda aleyhime ne yaptım, lehime ne yaptım Müslümanın bunu değerlendirmesi gerekir. Yani kısaca ömrünün muhasebesini yapması lazım… Dolayısıyla bu günahlarımızın muhasebesini yapmamız lazım. Önümüzdeki yıllarda geçmiş günahları tekrarlamamak içi Allah`a tövbe etmeliyiz. Gayri Müslimlerin kutladığı, Müslümanlara ise fersah fersah uzak olan bu rezaletlerden kendimizi ve ailemizi korumalıyız. Bu gecede özellikle televizyonlarımızı kapatıp ibadet edelim. Onların yaptıkları rezalete kendimizi de çocuklarımızı da şahit tutmayalım. Müslümanların görevi kötülere, kötüye tabi olmamaktır. Kötülüğe karşı savaşmalı ve o bataklıkta olanların kurtulması için mücadele edilmelidir.”
MÜSLÜMAN, KONJONKTÜREL BİR ŞEKİLDE HÂKİM OLAN KÜLTÜRÜN ETKİSİ ALTINDA KALMIŞ
Yılbaşı kutlamaları ve milli piyango hakkında değerlendirmede bulunan Adıyaman Üniversitesi (ADYÜ) İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hamdi Gündoğar da, Müslümanların, İslam'da yeri olmayan bu tür şeylerden uzak durması gerektiğini belirtti. Yılbaşı kutlamalarının tamamen Hristiyan kültürüne ait bir olgu olduğunu söyleyen Prof. Dr. Gündoğar, ancak bu kutlamaların İslam dünyasında da bir hayli yer ettiğini belirtti. Gündoğar, "Oysaki yılbaşı kutlaması diye İslam kültüründe herhangi bir aktivite söz konusu değildir. Bir Müslüman`ın yılbaşı kutlamalarına iştirak etmiş olması şunu gösteriyor: Müslüman, konjonktürel bir şekilde hâkim olan kültürün etkisi altında kalmış. Oysaki bir Müslüman`ın görevi kendine özgü olan, kendi İslam kültürünü yerleştirmek ve yaşamaktır." dedi.
Adıyaman Üniversitesi (ADYÜ) İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hamdi Gündoğar
‘KİM Kİ BİR KAVME BENZERSE O DA ONLARDANDIR`
Hz. Peygamberin, ‘Kim ki bir kavme benzerse o da onlardandır.` hadisine atıfta bulunan Gündoğar, "Bize düşen Hristiyanların kültürüne ait olan yılbaşı kutlama ve eğlencelerine katılmak değil, bir zaman dilimi olarak bunu değerlendirip bir yılın muhasebesini yapmak, geçen bir yılda Allah`a karşı, kendimize ve milletimize karşı ne gibi şeyler yaptığımızı muhasebe etmektir. Gelecekte yaşayacağımız yıl için de hayırlı, güzel planlar yapmaktır."
"MÜSLÜMAN BİLİNÇLİ OLMALI"
Gündoğar, Müslümanların yılbaşı ve benzeri etkinlikler noktasında daha hassas davranarak İslami bir duruş sergilemeleri gerektiğine dikkat çekerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Oysaki bir Müslüman`ın çok daha bilinçli bir şekilde kendi kültürüne değer vermesi, kendi kültürünü yaşaması ve onu yayması gerekir. Bizim bu konularda bir Müslüman birey olarak görevimiz hem kendimizi, hem çevremizi tabi ki öncelikle ailemizi bu konularda uyanık tutmak, bu konularda bir bilinç sahibi yapmaktır."
YILBAŞI TATİLİ KÖTÜLÜKLERİ ÖZENDİRİYOR
Yüzde doksan dokuzu Müslüman olan ülkemizde yılın ilk gününün tatil edilmesi de ayrıca bir sıkıntı doğuruyor. Yarının tatil olduğu bilinciyle hareket eden çoğu insan, dışardaki eğlence adı altındaki haramlara özeniyor. Müslüman kamuoyu böyle bir tatilin “sarhoş tatili” olduğunu ifade ediyor ve Müslümanların bu tatilden etkilenerek kötülüklere meyletmemesi gerektiğini düşünüyor.