Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kastamonu 6. Olağan İl Kongresi'ne katılarak partililere hitap etti.

Ana muhalefet partisi liderinin 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde şehit edilen 34 vatandaşın değil, onları alçakça şehit eden katillerin yanında saf tuttuğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilgili siyasi parti liderinin darbe suçlularına tek tip kıyafet giydirilmesiyle ilgili kanun hükmündeki kararnameye ilişkin eleştirilerini ve darbecileri savunan açıklamalarını hatırlattı.

İlgili siyasi parti liderinin 251 şehidin yakınlarını ve 2 bin 193 gaziyi düşünmediğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "15 Temmuz gecesi havalimanına gelip oradan Bakırköy'deki Belediye Başkanına gidip onun evinde istirahate çekilip orada kahvesiyle beraber televizyondaki darbeyi seyreden bir adamdan başka ne bekleyebilirsiniz?" dedi.

İlgili siyasi liderin, darbe gecesi havalimanında darbecilere görüşüp anlaşarak gittiğini, milletin yüzbinler halinde sokağa çıkarken kendisinin kaçtığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun karakter ve cibilliyet meselesi olduğunu ifade etti.

Ana muhalefet liderini milletin iyi tanıdığını ve yalancı olduğunu iyi bildiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu kişi hayatının hiçbir döneminde ülkemizin, milletimizin, devletimizin hakkını-hukukunu savunmamıştır. Tam tersine hep fitnenin, ayrıştırmanın, iftiranın peşinde olmuştur. Bu uğurda bölücüsünden darbecisine kadar tüm terör örgütlerine destek verdi. PKK'nın destek verdikleriyle beraber el ele, kol kola yürüyen kişi değil mi?" değerlendirmesinde bulundu.

"Amerika bizimle çalışırsa memnun oluruz"

Türkiye'nin yüzüne başka konuşulup, bölgede başka şeylerin yapılmasından artık bıktıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgedeki terör örgütlerine silah verilmeyeceği söylendiği günden bu yana 4 bini aşkın tırla silah ve mühimmatın Türkiye'nin sınırları boyunca terör örgütlerine dağıtıldığını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Aldığı bu destekten dolayı şımaran bölücü terör örgütünün azgınlığı her geçen gün artıyor. Dolayısıyla artık sözün bittiği yerdeyiz. Bundan sonra sadece ve sadece icraata, uygulamaya bakacağız. Biz Suriye'de, Rusya ve İran'la nasıl çalışıyorsak Amerika ile de aynı şekilde çalışmak istiyoruz. Sorun Amerika'nın bizimle çalışmak isteyip-istemediğidir. Şayet Amerika bizimle çalışırsa memnun oluruz, birlikte neler yapabileceğimize bakarız. Bize bir adım atana, biz misliyle mukabele etmekten çekinmeyiz." ifadelerini kullandı.

"Vize krizini kendileri başlattı, kendileri bitirdi"

Türkiye'nin ABD ile çözemeyeceği hiçbir sorunun olmayacağını, her iki ülkenin de NATO'da beraber ve stratejik ortak olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ama stratejik ortağın ile hareket etmeyeceksin, terör örgütleriyle bir başka terör örgütüne karşı savaşacaksın; böyle bir şey olabilir mi? İşte bakın vize krizini kendileri başlattılar, ama şimdi de sağ olsunlar kendileri bitirdiler, ne güzel... Biz böyle bir vize krizi istemedik ki? Şimdi kalktı, olması gereken buydu zaten. Suriye meselesinde de aynısının olmaması için bir sebep yoktur." değerlendirmesinde bulundu.

ABD Başkanına, "Siz niçin terör örgütüyle iş birliği yapıyorsunuz. Siz bize hava desteği vesaire bu konularda yardımcı olun, biz Türkiye olarak gerekiyorsa iki tugay göndeririz ve Özgür Suriye ordusuyla beraber burada DEAŞ'ın işini bitiririz. Bak bunu Rai'de yaptık, Cerablus'ta yaptık, aynen burada da yaparız." teklifinde bulunduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanının, generallerinin sözüne uyarak teröristlerle hareket etmeye karar verdiğini dile getirdi.

"Bölgedeki herkes artık şu gerçeği kabullenmelidir: Biz bu terör örgütünü çok da uzak olmayan bir tarihte öyle veya böyle tepeleyeceğiz. Talebimiz; bu süreçte kimsenin ayağımıza dolaşmamasıdır" açıklamasını yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, birileri için Suriye ve Irak'ta yaşananların taktik bir hamleden ibaret olabileceğini; ancak Türkiye için buralarda atılan her adımın bir beka meselesi olduğunun altını çizdi.

Türkiye'nin fiziki sınırlarının dışında kalmış olsa da, gönül sınırlarının tam ortasındaki bu kardeşlerinden Türkiye'yi kimsenin ayıramayacağına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunun için Suriye'deki terör örgütlerine hep diyoruz ki; bir gece ansızın gelebiliriz. Biz gelmeden, güvendiğiniz dağlara kar yağmadan siz pılınızı pırtınızı bırakıp çekip gidin. Çünkü biz geldiğimizde gidecek bir yeriniz olmayacaktır." dedi.

Son çıkarılan KHK

Kendileri, Türkiye'nin içeride ve dışarıda karşılaştığı tüm sorunlara çareler ararken, birilerinin de ısrarla suni gündemler peşinde koştuğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun son örneğinin geçtiğimiz günlerde yayınlanan kanun hükmünde kararnamede yer alan bir düzenlemede yaşandığını söyledi.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından o gece yaşanan hadiselerin ve yürütülen mücadelenin hukuki altyapısını oluşturmak için pek çok kanun hükmünde kararname yayınlanıp bazı kanunların çıkarıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 27 Temmuz 2016 tarihli kararname ile darbe girişimi ve bunun devamı niteliğindeki olaylarda görev alan kamu görevlilerinin vazifelerini yerine getirirken aldıkları karar ve eylemlerinin hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluk doğurmayacağı hükmünün getirildiğini ve kararnamenin TBMM'de görüşülerek yasalaştığını hatırlattı.

"Aynı dava arkadaşı değil miyiz, nasıl oluyor da Bay Kemal'in kayığına biniyorsunuz?"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra aynı hükümleri içeren düzenlemeye 15 Temmuz'da kahramanca ve cesaretle darbecilere karşı koyan sivil vatandaşlar için de ihtiyaç duyulduğunu kaydetti ve sözlerini şöyle sürdürdü: "Yayınlanan son kanun hükmünde kararnamede daha önceki ifadelerin aynısıyla bu konuda bir düzenleme yapılmıştır. Her nedense bir anda büyük bir gürültü kopartıldı. Bana göre büyük bir gürültü değil, bunu da söyleyeyim, tuhaf kampanyalar başlatıldı. Hatta hatta içimizden bazıları da bu kampanyaya katıldı. Tabii üzüldük, yapmamaları gerekirdi. Ama bu katılanların ne yazık ki 16 Nisan'da da aynı kampanyaya katıldığını görüyoruz. 16 Nisan'da da bugün bu kampanyaya katılanlar, o zaman 'evet' demediler, 'hayır' dediler. Niye? Onlar bu işleri çok iyi biliyorlar. Biz bir yolda beraber aynı dava arkadaşı değil miyiz, gönüldaş değil miyiz? Nasıl oluyor da bir anda affedersiniz gidip Bay Kemal'in kayığına biniyorsunuz. Nasıl olur?"

"Cehalet paçalarından, terbiyesizlik suratlarından akıyor"

CHP'nin bazı milletvekillerinin her türlü terbiye, ahlak ve haysiyet çizgisinin dışına taşan sözlerle sözde hükûmete; aslında millete hakaret etmeye başladığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hele ana muhalefetin bir Muğla milletvekili var ki terbiyesiz, ahlaksız, burada tekrarlamaktan hayâ edeceğim, utanç duyacağım ifadelerle benim milletime saldırmıştır. Üstelik de güya hukukçu olan bu kişi, şu ana kadar çıkan hiçbir kanun hükmünde kararnameyi okumamıştır. Tabii şimdi milletvekillerimiz vesaire bu adamla ilgili dava açacak, açmaları lazım." sözlerine yer verdi.

İlgili partinin milletvekilinin TBMM'de görülen yasadan da haberinin olmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çünkü aynı ifade hepsinde de var. Cehalet paçalarından, terbiyesizlik bunların suratından akıyor. Partisinin başındaki zata özenmiş olacak ki, bu şekilde ortaya atılıp milletimize saldırma cüreti gösteriyor." dedi.

"Bu husumet kervanına bizim dava arkadaşlarımızdan bir kısmı nasıl katıldı, nasıl katılıyor. Yazıklar olsun."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "Tabii biz bunların tıynetini, cibilliyetini çok iyi bildiğimiz için açıkçası yaptıkları terbiyesizliğe şaşırmadık. Bizi şaşırtan, hiç beklemediğimiz bazı gelişmeler. Bu husumet kervanına bizim dava arkadaşlarımızdan bir kısmı nasıl katıldı, nasıl katılıyor. Yazıklar olsun. Biz fazla bir şey söylemeyeceğiz, ama lütfetsinler de bunu da söyleyelim. Çünkü birilerinin zil takıp oynamasına vesile oldukları için yazıklar olsun. Eğer onlar zil takıp oynuyorsa, herhalde iyi yolda değilsiniz. Diyelim ki bu kararnamede geçen ifadenin sıkıntısı yeni anlaşıldı. Yapılacak iş basittir, ilgili yerlere bu görüşler iletilir, konuşulur tartışılır ve gereği yapılır; doğrusu budur. Bunun yerine CHP'nin ve birtakım terör örgütlerinin sırf millete hakaret etmek için açtıkları bir yoldan gitmenin adı olsa olsa fırsatçılıktır."

"Bir kez daha ifade ediyorum; şayet ortada bir hata varsa düzeltilir, eksik varsa giderilir, talep varsa karşılanır" ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, söz konusu kanun hükmündeki kararname ile ilgili devletin ilgili kurumlarının ve birimlerinin çalıştığını aktardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizim kuru inadımız söz konusu değildir. Bugüne kadar böyle yürüdük. Bizim tepkimiz; ülkemizin ve milletimizin bekasını temsil eden rabiamıza yönelik saldırılara ve bunlara verilen sinsi destekleredir. Herkesi Türkiye'nin içinden geçtiği dönemin nezaketine uygun hareket etmeye, küçük hesaplardan uzak durmaya davet ediyorum." diye ekledi. (İLKHA)