MEHMET BOZDAŞ/DOĞRUHABER
Burun tıkanıklığı, ağız açık uyuma, ağızdan soluma, genizden konuşma, horlama, hırıltılı soluma, ağız kuruluğu, geçmeyen burun akıntısı geniz eti iltihabı ve büyümesinin en önemli belirtileri arasında sıralanıyor. Ancak geniz eti büyümesiyle birlikte çocuklarda bunlara bağlı olarak iştahsızlık, uyku bozuklukları, uykuda kısa süreli solunum durması, uykudan sıçrayarak uyanma, sık yineleyen sinüzit ve orta kulak iltihapları gibi yaşam kalitesini etkileyen problemlere neden olabiliyor.
çocuklardaki uzamış burun tıkanıklığının ve buna bağlı gelişen sorunların araştırılması ve geniz eti büyümesi tespit edilirse de mutlaka tedavi edilmesi gerektiğini belirten, KBB Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ali Titiz; “ Burun boşluğunun arka kısmında yer alan geniz eti aslında vücudu enfeksiyonlara karşı savunmakla görevli yapılardan biri. Doğal olarak tüm çocuklarda bulunuyor. Genellikle 5 yaşından sora küçülmeye başlıyor ve ergenlik yıllarına ulaştığında çoğunlukla ortadan kaybolduğu görülüyor Ancak herhangi bir enfeksiyon durumunda iltihaplanarak reaksiyonel olarak şişmesiyle burnun geniz (nazofarenks) bölümüne açıldığı bölgeyi kapatıyor ve burun tıkanıklığına neden oluyor. Böylelikle çocukların yaşam kalitesini bozan bir dizi sağlık sorunlarına neden oluyor.” ifadelerini kullandı.
Burun tıkanıklığı, ağız açık uyuma, ağızdan soluma, genizden konuşma, horlama, hırıltılı soluma, ağız kuruluğu, geçmeyen burun akıntısı geniz eti iltihabı ve büyümesinin en önemli belirtileri arasında sıralanıyor. Ancak geniz eti büyümesiyle birlikte çocuklarda bunlara bağlı olarak iştahsızlık, uyku bozuklukları, uykuda kısa süreli solunum durması, uykudan sıçrayarak uyanma, gibi belirtiler olduğunu söyleyen Titiz, uzun dönemde orta kulakta sıvı birikimine neden olması ile işitme kayıpları ve kronik kulak zarı hastalıkları, büyüme gelişme geriliği veya yüz kemikleri gelişiminde gelişim bozukluğu gibi çok daha ciddi sonuçlar oluşturabildiğini, dolayısıyla bu belirti ve bulgulardan biri veya bir kaçı ile karşılaşılmışsa mutlaka bir KBB hekimine başvurulması gerektiğinin altını çiziyor.
En önemli faktörlerden biri ebeveynlerin sigara içmesi
Geniz eti büyüklüğünün görülme sıklığı için belli bir yüzde vermek mümkün olmadığını aktaran Titiz; “Anne babanın sigara içmesi, kreş ortamları gibi çocuğun enfekte bireylerle yakın temasta olabileceği alanların varlığı veya var olan üst solunum yolu enfeksiyonlarının yetersiz veya tedavisiz bırakılması geniz eti büyümesini etkileyen en önemli faktörler arasında sıralanıyor.” dedi.
Ameliyat gerekiyorsa çok ertelenmemeli
Özellikle sık üst solonum yolu enfeksiyonu geçiren çocuklarda medikal tedaviye rağmen geniz eti küçülmüyor, üstelik sıkıntılar da devam ediyor. Bu nedenle özellikle çocuklar sık enfeksiyon geçiriyorsa, uyku bozuklukları ve orta kulak hastalıkları yaşanıyorsa, beraberinde gelişme geriliği de gözleniyorsa cerrahi tedavi gündeme gelebildiğini aktaran Titiz, geniz etinin ısrarla medikal tedavi ile düzeltilmeye çalışılmasının da doğru bir yaklaşım olmadığını belirterek, “Bu sorunu çözemeyeceği gibi uzun dönem kullanılan ilaçların oluşturabileceği yan etkiler de ayrı bir klinik sorun oluşturabiliyor. Bu nedenle geniz eti ameliyatının çok ertelenmeden planlanması önem taşıyor. 3 yaş üstü çocuklar ameliyat için ideal yaş grubu görülmekle birlikte özellikle kulak problemleri, büyüme gelişme geriliği ve uykuda nefes durması gibi ciddi sorunlara yol açıyorsa 1-3 yaş grubunda da ameliyat planlanabiliyor.”
Yaşam kalitesi yükseliyor
Geniz eti ameliyatından sonra çocuklar boğaz ağrısını nadiren 2 - 3 saat çok hafif düzeyde hisseden, hafif bir diyet ile yaklaşık 3. veya 4. günde normal yaşamına dönen ve daha rahat soluk almaya başlayan çocukta ameliyatın olumlu etkileri görülmeye başlıyor. İştahları düzeliyor, uyku sorunlarının ortadan kalkmasıyla birlikte gün içinde görülen huzursuzluk, ajitasyon veya okulda konsantrasyon güçlüklerinin ortandan kalkmasını sağladığının altını çizen Titiz, son olarak şunları söyledi; “geniz eti ameliyatından sonra ileride geçirilecek üst solunum yolu enfeksiyonlarının sıklığı ve şiddetinin de azalmasının sağlıyor.”