Bingöl Umut Kervanı, Myanmar ordusu ve Budist çeteler tarafından soykırıma tabi tutulan ve yeni katliamlara maruz kalmamak için Bangladeş sınırındaki kamplarda yaşam mücadelesi veren Arakanlı Müslümanlara yardımlarda bulundu.
Bu doğrultuda; adak ve akika kurbanlarının kesimi yapılarak, 520 kişiye sıcak yemek, 220 kişiye 15'er kilogramlık gıda paketi, 200 adet battaniye, 100 adet halı, 50 kadın kıyafeti, 70 adet erkek montu ve çocuklar için oyuncaklar dağıtıldı. Ayrıca, bir su kuyusu açılıp, kadınlar için 3 banyo ve bir mescit inşa edildi.
Konuyla ilgili olarak açıklamalarda bulunan Bingöl Umut Kervanı yetkililerinden Abdullah Kaya, Arakan'daki mağdur ve mazlumlara umut olmak adına, Bingöl Umut Kervanı olarak yardım kampanyası başlattıklarını söyledi.
Söz konusu yardımları, Cox's Bazar kentinde bulunan mülteci kampında dağıttıklarını bildiren Kaya, ellerinden geldiği kadar yardımlarına devam edeceklerini ifade etti.
"Göç edenlerin sayısı her geçen gün artıyor"
Arakanlılara yardımları ulaştırmak adına Bingöl Umut Kervanı yetkilileriyle birlikte mülteci kampına gelen iş adamı Bilal Kıtay, şunları söyledi:
"Buraya gelmeden önce basında görüp okuduğumuz kadarıyla bazı fikirlerimiz vardı. Ancak gördüğümüz resim düşüncelerimizden çok farklı oldu. Yerel halktan aldığımız bilgilere göre, şu ana kadar göç eden yaklaşık bir milyon 600 bin kişi olmakla beraber her geçen gün bu sayının arttığı ifade ediliyor. Gönüllü olarak geldiğim yardım kuruluşu gibi Türkiye ve Türkiye dışında birçok yardım kuruluşu yardım faaliyetlerini sürdürüyor. Ancak bu kadar çok sayının bir o kadar küçük alana yerleştirilmiş olması da yardımlar yapılırken insanların uzun kuyruklar oluşturmasına sebep oluyor. Yaşlı veya küçük demeden zorunlu bir bekleyiş, barınakların korunaksız, eşyasız ve halısız olarak iç içe hücrelerden oluşması gibi birçok olumsuzluğun olması yardım faaliyetlerini de bir o kadar zorlaştırıyor."
"Myanmarlılar yurtlarına geri dönmek istiyorlar"
Arakanlıların kendi ülkelerine dönmeleri için gerekli çalışmaların yapılması gerektiğini sözlerine eleyen Kıtay, "Yardım kuruluşlarının yapmış olduğu faaliyetler ile her ne kadar gün kurtarılıyorsa da uzun vadede oluşması muhtemel sosyal ve özellikle sağlık problemlerinin giderilmesi çok zor görünüyor. Nitekim sağlık hizmetleri ve bu hizmetlere ulaşım yok denilecek kadar az ve güçtür. Bölgedeki suların içilmez arsenikli oluşu, hastalıkların oluşumu ve dağılması, hijyen ve kişisel temizlik imkanlarının aşırı yetersiz oluşu gibi nedenlerden kaynaklanan sorunlar var. Bize göre, buradaki kardeşlerimiz için tek çözüm, bir an önce bölgelerindeki sorunun çözümü ve kendi yurtlarına geri dönmeleri yönündedir. Tercümanlarımız aracılığıyla görüştüğümüz göç etmek sorunda kalmış Myanmarlı halk, insanlardan gıda ve barınma yardımından önce seslerinin duyurulmasını istiyor. Yapılan zulmün gösterilmesini ve bir an önce sıkıntıları giderilerek, yurtlarına geri dönmek istiyorlar." şeklinde konuştu. (Nihat Kanat - İLKHA)