Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, bir dizi program çerçevesinde gittiği Azerbaycan'da devlet televizyonu Az Tv'nin canlı yayın konuğu oldu. Diyanet İşleri Başkanı Erbaş programda, "2017 İslam Dayanışması Yılı" çerçevesinde düzenlenen programlarla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Erbaş Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in 2017 yılını İslam Dayanışma Yılı ilan ettiğini hatırlatarak, "2017 yılı boyunca çeşitli ülkelerde toplantılar yapıldı. Ekim ayının ortalarında da İstanbul'da bir toplantı yapıldı. O toplantılarda dünyanın gidişatı, özellikle barışın bozulmasına yönelik yapılan birtakım planlar, o planların arkasındaki insanların amaçları nedir; bunlar gündeme getirildi. Barışın sağlanması, yeryüzünde huzurun olması için neler yapılması gerekiyor, neler yapmamız gerekiyor, bunlar konuşuldu." dedi.

Dünyanın herhangi bir yerinde katledilen, zulüm gören insanların inancına bakılmaksızın onların kurtarılması ve bu zulmün önlenmesi gerektiğini anlatan Erbaş şöyle konuştu:

"Bizler müminler, Müslümanlar olarak, bütün insanlığı hayra çağırmalıyız, kötülükleri ortadan kaldırmalıyız, iyilikleri yaygınlaştırmalıyız, bunun için gayret ediyoruz. Bu toplantılarda alınan kararlar, inşallah dünyaya barışın gelmesi, akan kanların durdurulması, terör örgütlerinin ortadan kaldırılması noktasında katkı sağlar. Şu anda biz bunun için çabalıyoruz, gayret ediyoruz, ama bir taraftan da bakıyorsunuz ki bu savaşları, bu çatışmaları sürdürmek isteyen birtakım anlayışlar var. Onları ortadan kaldırmak için gayret etmemiz lazım."

İslam'ın bütün insanlığın barışını, huzuru için olduğuna vurgu yapan Erbaş, "Barış herkese lazım, sadece Müslümanlara lazım değil bütün inançlara da barış lazım. Dolayısıyla bütün insanlık dünyayı yaşanılır hale getirmek için gayret etmesi gerekiyor. İslam zaten 1400 yıldır bunu sağlamaya çalışıyor. İslam, 'Ey iman edenler, hepiniz barışa giriniz' ayet-i kerimesiyle bütün insanlığı barışa çağırıyor." dedi.

Erbaş, "Biz, 1400 yıllık İslam medeniyetimizde farklı inançları, farklı ırkları bir arada yaşatmanın en büyük tecrübesini gösterdik. Medine'de Hz. Peygamber Efendimiz, farklı inançlardan insanları bir arada yaşatmayı sağlamış, bunu başarmış, sonra Endülüs'te, Selçuklular döneminde bunu yaşatmışız. Osmanlı döneminde bunu zirveye taşımışız, farklı yapıda, farklı etnik kökenlerde, farklı inançlarda insanları huzur içerisinde, barış içerisinde yaşatmayı başarmış bir medeniyetiz biz. Bunun örneklerini işte Azerbaycan'da görüyoruz, Türkiye'de görüyoruz, Özbekistan'da görüyoruz." ifadelerini kullandı.

"Biz birlik, beraberlik içerisinde olursak Myanmar'dan sürülen yüzbinlerce Arakanlı Müslüman kardeşimizin gözyaşlarını da dindirmiş oluruz." diyen Erbaş, "Kudüs'te, Filistin'de Müslümanların yaşadığı bu acılara bakar mısınız? Bütün insanlar olarak birlikte hareket edersek inşallah bu acıları durdurabiliriz. Dünyanın herhangi bir yerinde katledilen, zulüm gören insanlar, Müslüman, Hıristiyan, Yahudi de olsa insanlık adına bu zulümleri önlemek lazım." diye konuştu. (İLKHA)