İslami davadan tutuklu mahkûmların yıllardır zindanlarda tutulduğunu ve sudan bahanelerle Müslümanlara verilen cezaların Yargıtay 16'ıncı dairesi tarafından, elle tutulur bir gerekçe gösterilmeden mahkûmiyetle sonuçlandırıldığı ifade edilen Hizb-ut Tahrir açıklamasında, Müslümanlara yönelik yapılan bu uygulamaların yargısız infaz olduğu ifade edildi.

"Hukuk siyasetin köpeğidir"

Açıklamada; "İstiklal Mahkemelerinden günümüze kadar adeta gelenek olmuşçasına resmi ideolojiye boyun bükmeyen, demokrasiyi ve laikliği kabullenmeyen ve İslam'dan başka hüküm aramayan Müslümanlara yönelik mesnetsiz iddialar, hukuksuz uygulamalar ve yargısız infazlar devam etmektedir. "Hukuk siyasetin köpeğidir" diyen laik Kemalist anlayış, iktidarın kim olduğuna bakmaksızın, gerek İstiklal Mahkemeleri, gerek Devlet Güvenlik Mahkemeleri, gerek Özel Yetkili Mahkemeler, gerekse de Yargıtay eliyle görevini her daim yerine getirmektedir. Bunca süre zarfında onlarca hükümet değişse ve kanun maddelerinde güya iyileştirmeler yapılsa da, değişmeyen tek şey Müslümanlara yönelik uygulanan yargısız infazlardır." ifadeleri kullanıldı.

"Konferanslar düzenlemek, kitaplar ve dergiler çıkarmak, basın açıklamaları yapmak terör eylemi midir?"

AK Parti iktidarları döneminde hukuksuz uygulamaların katlanarak devam ettiği belirtilen açıklamada; "Zira yargının neredeyse sil baştan dizayn edildiği 15 Temmuz sürecinden sonra Yargıtay 16'ıncı Ceza Dairesi, selefi olan ve üyeleri "FETÖ" suçlamaları ile şu an yargılanan meşhur 9'uncu Ceza Dairesini aratmayan kararlara imza atmaktadır. Son günlerde genel de tüm İslami kesimlere, özelde ise Hizb-ut Tahrir yargılamalarına ait dosyalar karara bağlanarak her zamanki gibi Müslümanlara cezalar yağdırılmıştır. Yapılan tüm temyiz başvurularına rağmen Yargıtay 16'ıncı Ceza Dairesi, muhtelif dört dosyadan 58 Hizb-ut Tahrirli hakkında hukuka aykırı şekilde verilen 285 yıllık cezaları onaylamıştır. Bu hukuksuz kararlardan sonra Yargıtay 16'ıncı Ceza Dairesine soruyoruz; Konferanslar düzenlemek, kitaplar ve dergiler çıkarmak, basın açıklamaları yapmak terör eylemi midir? Şer'i bir hüküm olan Hilafeti savunmak mı suçtur? Ecnebi ve küfür olan demokrasiyi istemek meşru, Allah'ın vaadini, Rasulullah'ın müjdesini ve ümmetin kurtuluşunu istemek mi gayri meşrudur?" denildi.

Açıklamada son olarak; "Bizler, İslam'dan başka hiçbir şeyden razı olmayacak, korkmadan ve yılmadan da hakkı haykırmaya devam edeceğiz!"  ifadelerine yer verildi. (İLKHA)