Öte yandan havaların ısınmaya başlamasıyla birlikte kendisini daha çok hissettiren yorgunluk bir sürecin sonuna yaklaşmanın yol açtığı bıkkınlıkla buluşuyor.

Önümüzde her zaman olduğu gibi iki yol var:

1- Zorluğun üstesinden gelmek

2- Birkaç sıkıntının buluşmasına karşı dayanamayıp boşluğa girmek

Sanılanın aksine ikinci yol, birinci yoldan daha keyifli veya daha kolay değildir:

Kendisini boşluğa atan kişi, duyarsızlığı hangi ölçüde kabullenirse kabullensin “kendine geliş” anları yaşar. İşte o anlardaki ağırlık, onların yol açtığı yorgunluk, zorluğun üstesinden gelmek için gösterilen çabadan çok daha yıpratıcıdır.
Çalışmanın kazandırdığı heyecan, görevini yapmanın sağladığı rahatlık yorgunluğu da stresi de giderir.

Bedenden çok, zihnin işletildiği işlerde “yorgunluk” gerçek olmaktan öte bir ruh halidir. Kendisini o ruh haline teslim etmeyen ondan etkilenmez.

Ruh yapılan işten keyif alıyorsa zihin yorgunluğu hissetmez; aksine çalışmamaktan huzursuz olur.

Bir Arap şiirinde ifade edildiği üzere “Emeller, ancak sabredenlere boyun eğer.”

Bu süreçte zihinsel disiplinimizi de bedensel disiplinimizi de korumak zorundayız.

Ve çalışırken ne zihnimizin dağılmasına izin vereceğiz ne de günlük çalışma planımızı başarı için gerekli koşulların aleyhine bozacağız.

Öğrenme iki aşamalıdır:

1- Problemin oluşması: Öğrencinin konunun zorluğunu hissetmesi ve bu zorluğu yenmek için isteklenmesi

2- Problemin çözülmesi: Konunun öğrenilmesi

Zihnimizde gerçek anlamda problem oluşmuşsa yani konunun zorluğunu hissedip öğrenme konusunda isteklenmişsek YGS için gerekli enejiyi toplamış sayılırız.

YGS, amacı gereği, özellikle sayısal derslerde tam bir öğrenmeyi gerektirmez. Konuyu “Problem oluşma” sürecine kadar sıkça takip edip çözüm için isteklenmek genel bir başarı için yeterlidir.

Ancak bugünlerdeki çalışma sadece YGS’deki genel bir başarıya yönelik olamaz:

1- YGS’de en iyi başarıya ulaşmaya yöneliktir.

2- LYS’ye yöneliktir.

YGS’deki başarı, LYS’yi sadece puan olarak etkilemez, soru çözme yeteneği açısından da etkiler.

O halde YGS’ye giriş, LYS ile öğrenci alan okulları tercih edecek öğrenciler için bir son değil, sadece bir aşamadır.

Üniversiteye girmemiz yeterli değil, iyi bir üniversiteye girmek zorundayız.

Kahırlanmak, yorgunluğu abartmak, stresi artırmak için uğraşmak (!) anlamsızdır.

Planlı çalışan, düzenli çalışan, zorluğun üstesinden gelme yolunu seçen eninde sonunda başarılı olur.

Gün, tekrar günüdür.

Gün, eksiklikleri giderme günüdür.

Gün, çalışmaktan keyif alma günüdür.

Allah (cc) yardımcınız olsun...
 
Abdulkadir Turan / doğruhaber