VAN - 28 Şubat sürecinden olumsuz etkilenen ve ülkemizin önemli yaygın eğitim kuruluşlardan olan Evrensel Hafızlar Derneği (EHAD) Van Şubesi Başkanı Abdulmecit Bilmez, kamuoyunda sıkça tartışılan  4+4+4 eğitim sistemini değerlendirdi.

Bilmez, EHAD'ın Türkiye genelinde 79 şubesinin bulunduğu ifade ederek Van şubesinin ise 2009 yılında açıldığını söyledi. "Amacımız buradaki derneği sürekli açık tutup hafızların hafızlıklarını unutmamalarını ve bunu geliştirmelerini sağlamaktır." diyen Bilmez, "Dinimiz İslam'a göre hafızlık müessesi oldukça mühimdir. Hafızlar yaşayan ve yürüyen Kur'an olarak tabir edilmişlerdir. Hafız olmak veya hafız yetiştirmek bütün Müslümanlar üzerine farz-ı kifâye kabul edilmiştir. Dolayısıyla bu işin ehemmiyetli olduğuna inanıyoruz." dedi.

 

"Kur'an Metnine Yeterince Dikkat Edilmiyor"
Deprem nedeniyle faaliyetlerinin ciddi anlamda kesintiye uğradığına değinen Bilmez, şu an gün boyu dernekte bulunmasına rağmen, beklenen katılımın bulunmadığından yakındı. Devamında Kur'an diline yeterince dikkat edilmediğine ve bazen insanların arkasından namaz kılarken yapılan ciddi yanlışlardan dolayı namazlarından yana şüpheye düştüklerini söyleyerek bu konudaki duyarsızlığa dikkat çekti.

 

"28 Şubat Hafızlık Eğitimini de Vurdu"
28 Şubat sürecinde getirilen 8 yıllık kesintisiz eğitimin olumsuz sonuçlarına değinen Bilmez, şunları söyledi: "28 Şubat sürecinin bir sonucu olarak icra edilen 8 yıllık kesintisiz eğitimin üzerinden tam 15 yıl geçmiştir. Bugün bu uygulamanın sona erdirilmesine yönelik atılan adımlar milletimizi olduğu gibi bizleri de sevindirmektedir.15 yıl önce hiçbir altyapı çalışması yapılmadan, birtakım art niyetlerle gerçekleştirilen düzenlemeler eğitim dünyamıza hiçbir fayda getirmediği gibi, insanımızı birçok olumsuzluklarla karşı karşıya bırakmıştır. Yukarıda belirtmeye çalıştığımız kesintisiz eğitimden yara alan alanlardan birisi de hafızlık eğitimidir. Bunu birkaç veriden anlamak mümkündür. 1997-98'de 6 bine yakın kişi hafızlık belgesi alırken bu sayı 2003 yılında bin dört yüzlere gerilemiştir. Bu düşüşün en önemli sebebi, hafızlığa başlanabilecek yaşın eskisi gibi 9-10 yaşlar değil, zorunlu olarak 15-16 yaşlara yükselmesidir.

 

"Âlim Yetişmemesinin Nedeni Var Olan Sistemdir"
Konuşmasının devamında 8 yıllık sistemin olumsuz yanlarına değinerek şu önemli açıklamalarda bulundu Bilmez: "Her meslek alanında olduğu gibi alim ve din adamı yetiştirmek için de erken yaşlarda eğitime başlanmalıdır. Eskiden âlim olanlar hep küçükken ilim öğrenmeye başlıyordular ve 9-10 yaşlarında hafız olup birkaç yıl sonra da ilimlerini tamamlayıp derinleşebiliyorlardı. Ama çağımızda artık büyük âlimler yetişmiyor veya çok az yetişiyor. Bunun sebebi; bu eğitim süreçleri ile beraber getirilen ve en kritik dönemde çocukların gelişmelerini engelleyen, onları kuşatan olumsuz ve gereksiz faktörlerdir. Üç yıl okuduktan sonra insanların minbere çıkmasını istiyorlar. Bu sağlıklı bir durum değil, bu süre içinde minbere çıkacak yeterliliğe ulaşmak çok zordur."

 

"Kulların Emirlerini Allah'ın Emirlerine Tercih Edemeyiz"
Bilmez, yaşanan olumsuzlukların giderilmesi için yeni eğitim sisteminden yana çeşitli beklentileri olduğunu dile getirdikten sonra din derslerine de değindi. Bilmez, eğer seçmeli olarak verilecekse, dini gerçekten bilen ve yaşayan insanların bu derslere girmesi gerektiğini, aksi takdirde samimi olunmayacağını söyledi. "Din eğitimi için bunla ilgili gerek Diyanet İşleri Başkanlığı olsun, gerek Din Öğretimi Genel Müdürlüğü veya gerekse hafızlık kurumları veya STK'lar olsun; bu işle ilgilenen tüm kesimlerin görüş ve taleplerinin alınmasını istiyoruz. Çünkü ancak bu şekilde doğru bir din ve Kuran eğitiminin verileceğine inanıyoruz. Eğer Allah'ın emirlerini hayatımızda talep etmez veya bunları silip atmaya çalışanlara karşı durmazsak hesabımız çok ağır olacaktır." Diyen Bilmez, taleplerini şöyle sıraladı:

"Karma Eğitimden Vazgeçilmeli Artık"
"Kesintisiz karma eğitim nedeniyle dini eğitimini yeterince alamayan çocuklar arasında gayri ahlaki davranış biçimleri çok hızlı bir şekilde gelişmektedir. Ülkemiz belki de tarihinin en büyük ahlakî buhranlarından birini yaşamaktadır. Yapılan bilimsel araştırmalarda olumsuzlukları ortaya çıkan karma eğitim uygulamasından vazgeçilmeli, müstakil kız ve erkek okullarının açılmasına izin verilmelidir. Dünyanın Müslüman olamayan bazı ülkelerinde bile karma eğitimden vazgeçiliyor. Çünkü bu eğitim ortamında kız ve erkek öğrenciler en tehlikeli ve kritik dönemlerinde yani kişilik olarak günaha ve kötülüğe en meyilli oldukları dönemde, onların bu yönüne hitap eden ortamlarda eğitilmeye çalışılıyor. Bu ise bilimsel ve ahlaki değildir. Çünkü bu öğrenciler enerjilerinin önemli bir kısmını karşı cins ile olan sosyal ilişki ve yaklaşımlarına harcayarak eğitimden uzaklaşmaktadırlar."

 

"Bir Yılda Hafız Yetiştirmek Çok Zor"
Konuşmasının devamında diyanet işleri başkanının yaptığı "Bir yılda hafız yetiştirilebilir." Sözünün eleştiren başkan Bilmez, bunun normal şartlarda mümkün olmadığını, şu an hafıza teknikleri kullanılarak yapılan çabalara rağmen hafızların ancak iki yılda yetiştiklerini söyledi. Bunu ise ancak üstün zekâlıların başardığını ifade ettikten sonra, bir yılda hafız yetiştirmenin ancak özel çaba ve teknikler ile ve özel beslenme programları ile birlikte, belirli bir temeli olan öğrencilerde mümkün olabileceğini söyledi. Bunun tüm öğrencilere uygulanmasının ise imkânsız olduğunu ifade etti. (Serdar Anlamaz-İLKHA)