Mardinliler, emperyalist ABD'nin Kudüs'ü işgalcilerin sözde "başkenti" olarak ilan etmesini İLKHA'ya değerlendirdi. İşçisinden patronuna, çiftçisinden köylüsüne, vatandaştan esnafına, memurundan kanaat önderlerine kadar toplumun her kesiminden şer planına tepkiler yağarken, Müslümanlar, İslam ülkelerinin liderlerine önemli görevler düştüğünün altını çizdi.

Kudüs davasının bütün Müslümanların davası olduğuna dikkat çeken halk, canları pahasına Kudüs'ü savunacaklarını ifade ettiler. Kararın yok hükmünde bulan vatandaşlar, bugün İstanbul'da toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Olağanüstü Zirvesi'nden yaptırım gücü yüksek kararlar beklediklerini dile getirdi.

"Bugün şiddetle tepki verme zamanıdır"

ABD Başkanı Trump'ın Kudüs kararı Müslümanların inancını, cesaretini, birlik ve beraberliğini test ettiğine vurgu yapan bölgenin kanat önderlerinden Şeyh Abdurrahman Kahraman, "Eğer bunu hazmederlerse arkasından çok daha vahim şeylerin olabileceği inancındayım. Bunu söylemeye dilim varmıyor ama yarın Mescid-i Nebevi'ye de statü getirebilirler ve daha vahimi de Kâbe'ye de statü getirebilirler. Şu anda Mescid-i Aksa'ya 50 yaşın altındakileri almıyorlar. Allah göstermesin yarın Kâbe'ye de böyle bir statü getirebilirler. Şu an bunlar Müslüman âlemini test ediyorlar. Eğer bizde gevşeklik görürlerse bu bahsettiğim şeylere tevessül etseler hiç şaşmamamız lazım. Müslüman âleminin buna katılmasının mümkün olmadığı gibi Avrupa'nın birçok devleti de bu kararı benimsemiyor ve kabullenmiyor. Bugün birlik ve beraberlik zamanıdır. Bir buçuk milyar Müslüman âleminin haykırış zamanıdır. Şiddetle tepki verme zamanıdır." dedi.

"İslam İşbirliği Teşkilatı kınama kararıyla yetinmemelidir"

İstanbul'da toplanacak İslam İşbirliği Teşkilatı'nın sadece kınama kararıyla yetinmemesi gerektiği uyarısında bulunan Kahraman, şunları söyledi:

"Toplantıda her devletin kendisine düşen yaptırım gücü neyse ciddi, anlamlı kararlar alınmalıdır. Trump kararı imzalarken sanki bir buçuk milyar Müslüman'ın gözüne koya koya imzaladı. Toplantıda da öyle kararlar alınsın ki o kararlar Trump'ın gözüne girsin. İnşallah İstanbul'daki toplantıda Trump'u pişman edecek ciddi kararlar alacağına inanıyorum."

"Mescid-i Aksa bizim onurumuzdur, kutsalımızdır, sevdamızdır, kıblegahımızdır." diyen Kahraman, "Mescid-i Aksa'yı asla gayri Müslimlere teslim etmeyiz. Bir buçuk milyar Müslüman'ın yok olması pahasına da olsa Mescid-i Aksa Allah'ın kendisine tanımış olduğu statüyü ve Allah Resulü'nün kendisine tanıdığı değeri muhafaza edeceğiz. Velev ki bu hepimizin canı pahasına da olsa bile. Mescid-i Aksa sahipsiz değildir. Allah'ın izniyle yetim bırakmayız. Ya biz ölürüz ya da Mescid-i Aksa bizim sembolümüz olarak kalmaya devam edecektir." diye konuştu.

"Müslümanlar bir olmadığı sürece bu halde olacağız"

Kudüs ve oradaki toprakların Yahudilerin değil, Müslümanların olduğunu dile getiren Çiftçi Hacı İbrahim Demir de "Mescid-i Aksa Peygamber efendimizin (sav) Mirac gecesi Allah'ın huzuruna çıktığı mübarek mescittir ve ilk kıblemizdir. Müslümanlar bir olmadığı sürece bu halde olacağız. Arap liderleri kendilerini düzeltirlerse sıkıntı kalmaz." diye konuştu.

"Kudüs'ü savunmak için gitmeye hazırım"

Mardin'in Kızıltepe ilçesi Beşevler köyünde ikamet eden Halime Güler ise kanının son damlasına kadar Kudüs'ü savunmaya hazır olduğunu söyledi. Güler, "Kudüs Müslümanlarındır, Mescid-i Aksa kıblemizdir. Bir damla kanımız kalana kadar Kudüs'ü savunacağız. Şu an bizi çağırsalar Kudüs'ü savunmak için gitmeye hazırım; yaya olsa bile gitmeye hazırım. Bu kâfirler küçücük çocukları katlediyorlar ve zindanlara atıyorlar. İnşallah, Allah belalarını verir. İnşallah Müslümanlar Kudüs için bir olur gece gündüz bunun için dua ediyoruz." dedi.

Mescid-i Aksa sevgisini karakalemle resmediyor

ABD Başkanı Trump'ın Kudüs'ü siyonist terör şebekesinin başkenti olarak tanımasının kendileri açısından "yok" hükmünde olduğunu söyleyen esnaf Abidin Akkuş, Mescid-i Aksa'ya olan sevgini ve özlemini karakalem çalışmasıyla kâğıda resmediyor.

Akkuş, "İsrail diye bir ülke tanımıyoruz ki Kudüs'ü onun başkenti tanıyalım. Kudüs Filistin'in başkentidir. Amerika Başkanı Trump, bazı İslam ülkelerinin zaaflarından, dağınıklarından faydalanarak böyle bir karar almıştır. Devlet bize imkân tanısa Kudüs'e gitmeye hazırım ama şuan öyle bir imkân olmadığı için bende Kudüs'e ve Mescid-i Aksa'ya olan sevgimi, duygumu kalemle kâğıda döküyorum. Çizdiğim resimde bir ağaç gövdesinden çıkan eller, bütün İslam ülkelerini ifade etmekte. Kudüs'ün simgesi Mescid-i Aksa el üstünde tutulmalı ve sahip çıkılmalı. Tüm İslam ülkeleri ilk önce bir olmalı ve başta Kudüs olmak üzere tüm dini değerlerimize sahip çıkmalıyız." dedi.

"Kudüs, insanlığın ortak değeridir"

Emperyalist ABD'nin kararını kabul etmediklerini ve Kudüs'ü savunmak için ellerinden geleni yapmayı hazır olduklarını dile getiren mobilyacı esnafı Mücahit Güler, "Trump'ın açıklaması kesinlikle kabul edilemez. Kudüs sadece Müslümanların değil tüm insanlığın ortak değeridir. İsrail diye bir devlet tanımıyoruz ve kesinlikle hiçbir zaman da tanımayacağız. Kudüs İsrail'in başkenti hiçbir zaman olmayacaktır Müslümanlar olarak kesinlikle bunu kabul etmeyiz." diye konuştu.

"İsrail diye bir devlet var mı ki başkenti Kudüs olsun!"

Otopark çalışanı Ahmet Atman da şunları söyledi: "İsrail'i daha tanımadık ki; Kudüs'ü onun başkenti olarak tanıyalım! İsrail diye bir devlet var mı ki başkenti Kudüs olsun. Alınan kararın bizim için anlamı olmaz. Müslümanlar olarak hepimiz bir olmalıyız. Biz bir olursak aldıkları kararın hiçbir anlamı kalmaz. Laf ile tepki olmuyor; ciddi bir tepki verilmesi gerekir. Yeter ki Müslümanlar ülkeler bir olsun. Biz Kudüs'e gitmeye ve onu savunmaya hazırız."

Esnaf Hasan Ataç da "Kudüs ile ilgili alınan karar zulümdür. Daha önce Suriye'de Irak'ta ve başka yerlerde zulümler oldu kimse sesini çıkarmadı. Bütün zulümler Müslümanların üzerinedir. Müslümanların birbirlerine sahip çıkmaları ve İslam kardeşliğini bırakmamaları lazımdır." dedi.

"Gün kardeşlik günüdür"

Sürücü kursu işleten Abdülaziz Memiş ise şunları söyledi: "Gün birlik, dayanışma ve kardeşlik günüdür. İslam âlemi birlik olursa bu mağduriyetler giderilir. Biz bir olursak hiçbir güç bizim gücümüzün önüne geçemez. Kudüs bizimdir, Mescid-i Aksa ilk kıblegahımızdır inşallah hep de öyle kalacak."

"İslam kardeşliği tesis edilsin"

Kudüs'ün mübarek bir belde olduğunu hatırlatan Hacı Abdülkadir Taş, Kudüs'ün Yahudilerin yönetimine girmesine asla razı olmadıklarını ve ellerinden geldiği kadar kabul etmeyeceklerini söyledi.

"Kudüs'e sahip çıkmamız gerekiyor"

Amerika Başkanı Trump'ın aldığı kararın hukuk dışı olduğunu ve bunu yapmaya hakkı olmadığını vurgulayan vatandaşlardan Necla Sağlam, "Amerika Başkanının aldığı kadar hukuk dışı bir uygulamadır ve bunu yapmaya hakkı yoktur. İsrail gibi bir devlet yok iken birçok devlet tarafından tanınmıyorken Kudüs'ün israilin başkenti olarak tanınması kesinlikle doğru değildir, yasa dışıdır. Yapılan tamamen bir diktatörlüktür. Müslümanlar olarak bizim de elimizden geleni yapmamız gerekiyor. Kudüs'ü korumamız, ona sahip çıkmamız gerekiyor. Bu bizim en büyük vazifemizdir." ifadelerini kullandı.

 "Müslümanlar arasındaki ihtilaflar olmasaydı buna cesaret edemezlerdi"

Amerika Başkanı Trump'ın Kudüs kararı tamamıyla Müslümanların acziyetinden kaynaklandığını söyleyen Eğitimci Yusuf Oktay, şunları söyledi: "Bu Yahudilerin, Amerika'nın çok cesaretli olduğu anlamına gelmiyor. Bu Müslümanların dağınıklığından kaynaklanıyor. Eğer Müslümanlar kendi aralarında çatışmamış olsaydı, Sünni, Şii, Türk, Kürt ve Arap meseleleri gibi fitneler aramızda olmasaydı kesinlikle ne Trump ne Amerika ne de israil buna cesaret edemezdi." (M. Salih Keskin, Mehmet Aslan - İLKHA)