İran genelinde kılınan Cuma namazlarından sonra yürüyüş düzenleyen kitleler, ABD başkanı Trump'un, Kudüs'ü, Siyonist rejimin başkenti olarak tanıyan kararını, İslam dünyasına yönelik savaş ilanı olduğunu belirten sloganlar atarken,  İslam dünyasına da "Aziz Kudüs'e sahip çıkması" çağrısında bulundular.

Başkent Tahran'da binlerce kişi namaz sonrası, "Tahran İmam Humeyni Musallası"ndan  Beheşti Caddesi'ne doğru yürüyüşe geçti.

Ellerinde, "Filistin İslam'ın parçasıdır", "Kahrolsun ABD", "Kahrolsun İsrail", "Siyon yıldızı Kudüs'ü teslim alamaz" gibi sloganların yazıldığı pankart ve döviz taşıyan kalabalık, İslam dünyasını, düşmanların fitne oyunlarına karşı da uyarıda bulunan sloganlar attılar.

Sık sık tekbir ve ABD, İsrail aleyhine sloganları atan göstericiler ayrıca Filistin halkının mücadelesinde yalnız olmadıklarını ifade ederek, Filistin halkına destek verdiler.

ABD emperyalizminin insanlığın bir numaralı düşmanı olduğunu belirten göstericiler ABD'nin bölgeyi ve dünyayı savaşa sürükleyen siyasetler izlediği, Trump'un küstahça adım atarak, ABD büyükelçiliğinin Tel Aviv'den Kudüs'e taşınması emrini vermesinin kabul edilemez olduğunu dile getirdiler. Göstericiler ayrıca, Filistin meselesinin İslam dünyasının en öncelikle meselesi olduğunu, bütün Müslümanların Kudüs-ü Şerif'in Siyonist rejimin işgalinden kurtarmak için sorumlu olduğunu dile getirdiler.

Hatemi: Trump acilen tedaviye alınmalı

Ahmed Hatemi Tahran'da İmam Humeyni Musallasında kıldırdığı Cuma namazı hutbesinde, ABD başkanı Trump'ın hiç vakit geçirilmeden tedavi altına alınması gereken bir hasta olduğunu söyledi. Hatemi, Trump'ın, ABD büyükelçiliğinin Tel Aviv'den Kudüs-ü Şerif'e intikalini öngören kararnameyi imzalamasının şiddetle telin ederek,  "Trump'un bu kararı, bütün dünyayı ayağa kaldırdı. Sadece İslam dünyası değil ABD'nin yakın müttefiklerinin bile tepkisini çekti bu karar. Trump'un kendi partisindeki yetkilileri bile, Trump'un psikolojik sorunları olan biri olduğunu kabul ediyor ve bunu dile getiriyorlar. Bu delinin hiç vakit geçirilmeden müşahede altına alınması tedavi edilmesi gerekir. Aksi halde bu işi dünya halkları yapacaktır." diye konuştu.

Hatemi, "Dünya halklarının geniş tepkilerine işaretle elbette dünya halkları tepkilerini ortaya koyuyor. İtirazlarının dile getiriyorlar. Bunlar yeterli değil. Uygulanabilir işler yapılması gerekir. İslam ülkeleri büyükelçiliklerini geri çekmeli. Bütün dünya ülkeleri, siyonist rejimdeki büyükelçilerini çekmeliler. Siyonist rejimin geri adım atana kadar gösteriler sürmeli. Siyonist rejimin zalimce siyasetlerini durdurana kadar sürmeli. Trump, yetmiş yıldır süren müzakerelerin üzerine kırmızı çizgi çekti ve Filistin meselesinin tek yolunun intifada olduğunu gösterdi. Hiç bir vakit geçirilmeden bu siyonist rejim ortadan kaldırılmalı." ifadelerini kullandı.

İran'ın füze siyasetlerine de işaret eden Tahran Cuma hatibi Hatemi, "İran'ın füzeleri var. Füze yapıyoruz.  Bunu saklamıyoruz da.  İhtiyaç olduğu kadar da bu gücümüzü arttıracağız. Hatta binlerce kilomatre menzile oluşan füzeler yaparak, Beyaz Sarayı hedefimize alacak şekilde yapacağız. Biz hiç bir zaman nükleer silah yapmadık, yapmayız da. Bunu korktuğumuz veya baskılardan dolayı değil,  sahip olduğumuz inancımızdan dolayıdır. Bizim peygamberimiz kitle imha silahlarını önlüyor. Biz atom bombası yapmıyoruz. Atom bombasını inancımızdan dolayı yapmıyoruz. Ama biz füze teknolojisini sürdüreceğiz. Bir gün, delinin biri çıkar  Siyonist rejim adına bir şeyler yaparsa, biz Tel Aviv'i de Hayfa'yı da yerle bir ederiz." ifadelerini kullandı. (Hamza Erdem- İLKHA)