Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) Öğrenci Konseyi ve öğrenci topluluklarının desteğiyle ABD Başkanı Trump'ın Kudüs'ü Siyonistlerin başkenti olarak tanıma ve ABD Büyükelçiliğini Kudüs'e taşımaya yönelik şer planı, düzenlenen basın açıklamasıyla protesto etti.
MŞÜ külliyesinde bulunan kütüphane binasının önünde gerçekleştirilen basın açıklamasına akademisyenler ile çok sayıda öğrenci katıldı.
Basın metnini okuyan Öğrenci Konseyi Başkanı Yakup Ay, Filistin'in dar bir coğrafyada bulunan birtakım insanların meselesi olmadığını aksine tüm İslam âleminin namusu olduğunu söyledi.
İslam ülkelerinde yaşananlara değinerek sözlerine başlayan Ay, şöyle konuştu: "Her geçen gün İslam coğrafyası küresel sömürü düzeninin kıskacında kan gölüne çevrilmektedir. Dün kendini muasır medeniyetler seviyesinde gören Avrupa'nın merkezinde Bosna'da yaşanan soykırım hafızalarımızda taze iken Suriye'de her gün bir insanlık dramı yaşanırken Arakan'da gözümüzün önünde soykırımlarda masum çocuklar ve kadınlar katledilirken ölenlerin hep savunmasız Müslümanlar olduğu açık bir şekilde görülmektedir. Bir yandan gönül coğrafyamıza ölümler yağdırılırken bir yandan da kutsallarımız çiğnenip topraklarımıza el uzatılmaktadır. Hadsizliğin, saldırganlığın ve hukuksuzluğun geldiği son nokta olarak Siyonizmin bu devirdeki kullanışlı piyonu Amerikan Cumhurbaşkanı Donald Trump aracılığıyla ilk kıblemiz Kudüs'ümüzü işgalci İsraillilerin Siyonist emelleri doğrultusunda başkent ilan etme cüretinde bulunmuşlardır."
Filistin topraklarında yaşlanan zulümlere değinen Ay, Kudüs'ün "Büyük İsrail Projesi" çerçevesinde adım adım işgal edildiğini belirterek, "İlk kıblemizin bulunduğu Filistin, Büyük İsrail Projesi çerçevesinde adım adım işgal edilmiştir. TV'lerde naklen Müslüman semtleri bombalanırken, masum kadınları, erkekleri, çocukları dünyanın gözü önünde cami avlusunda katledilirken bunu yapan işgalci güruhu "şımarık"lıkla nitelendirip şirin göstermeyi alçaklık olarak nitelendiriyoruz. İslam'ın ilk kıblesinde dahi ezan-ı Muhammedî'nin hoparlörle okunmasının yasaklanması, son olarak da Kudüs'ün işgalci Siyonistlerin başkenti olarak ilan edilmesi cüretinde bulunmuş bir eşkıya ordusuna karşı dik duruşun bir Müslüman için namus meselesi olduğunu tüm İslâm âlemine hatırlatıyoruz. Âlem-i İslam'ı reel politik kaygıları merkeze almamaya, Amerika'dan, İsrail'den değil, Allah'tan korkmaya ve O'na (cc) teslim olmaya çağırıyoruz. Ümmetin prangalarından kurtulması ile Filistin'in özgürlüğüne kavuşması birbirinden ayrı düşünülemez. Tüm dünya üzerindeki Müslüman topraklarının 3 asırdır zengin yeraltı ve yer üstü kaynakları sömürülürken kan akan coğrafyalardaki tetiği sıkan elin aynı gücü arkasına aldığını çok iyi biliyoruz. Dünya güvenliğinin ve barışının teminatı olarak kendisini gören ve aynı zamanda dünyanın en büyük silah üreticisi olan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyesi daimi ülkelerin dünyadaki bütün bu düzensizliğin müsebbibi olarak görüyoruz." dedi.
Ay, son olarak şöyle konuştu: "Türkiyeli Müslümanlar, tevhid ve adalet doğrultusunda sorumluluklarını ifa edecek; okyanus ötesinden iftira, tiyatral operasyonlar ve karalama kampanyalarıyla engellenmek istense de din, dil ve ırk ayrımı göz etmeksizin tüm mazlumların hakkını savunmaya daha gür sesle devam edecektir. Kendilerini dünyanın efendisi, dünyanın diğer kalanını da kölesi olarak gören, kendisinden başkasına yaşam hakkı tanımayan bencil, vahşi ve saldırgan medeniyetin mensuplarını insanlığa davet ediyoruz. Newyork'un bir gece aydınlanması için tüm gönül coğrafyamızı ateşe atanlar; Kudüs'ümüzün bir anlık karanlığa bürünmesinin sonuçları çok ağır olacaktır." (Ayetullah Tarhan-İLKHA)