Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından Van'ın Özalp ilçesinde "Rahmet, Barış ve Adalet Rehberi Hz. Muhammed (sav)" temasıyla Mevlid-i Nebi etkinliği düzenlendi.
Özalp Halk Eğitim Merkezi Konferans Salonu'nda Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan etkinlik, seslendirilen ilahilerle devam etti.
Okunan mevlidin ardından Âlimler ve Medreseler Birliği (İttihad'ul Ulema) üyesi Levent Dalgın, günün anlam ve önemine binaen bir konuşma yaptı. Dalgın, konuşmasında Peygamberin rahmet ve merhamet özelliklerine değindi.
Hz. Muhammed'in hayatından kesitler aktaran Dalgın, "Efendimiz (sav) küçükken Sad oğulları yurdundan Halime hatun ve eşi Halis, Mekke'ye gelmişler ve süt çocuğu arıyorlar. Dolaşıyorlar ve efendimiz yetim olduğu için kimse onu almak istememiştir. Halime sonra dolaşıyor, Abdulmuttalip'le karşılaşıyor. Abdulmuttalip ona diyor ki, 'Gel, benim yetim bir torunum var. İstersen onu sana vereyim götür, onu emzir.' Halime de memleketine eli boş dönmek istemiyor. Kocasına danışıyor, efendimizi alıyorlar. Memleketlerine götürüyorlar. Mekke'ye gelirken üzerlerine bindikleri merkepleri yaşlı olduğu için halime ve kocası geride kalmıştı. Ama efendimizi aldıktan sonra, merkep hızlanıyor kervanı geçip Sad oğullarına varıyor. Kervandakiler diyorlar ki, 'Ey Halime, ey Haris, Allah sizi affetsin, neden böyle hızlı gidiyorsunuz? Bizi de beklesenize.' Halime diyor ki, 'Vallahi bu merkebe bir şey oldu. Biz sürmüyoruz, kendi kendine gidiyor.' Efendimizi sırtında taşıyan merkep bile efendimizi tanıyor. onun şefkat ve merhametini biliyor. Onun kâinatın resulü olduğunun biliyor, ama o zamanki kalpleri katılaşmış insanlar maalesef bu nimetten mahrum kalıyor." diye konuştu.
Hz. Peygamberin hem canlı hem cansız varlıklara rahmet olduğunu belirten Dalgın, konuşmasına şöyle devam etti: "Cansız varlıklara nasıl rahmet olur? Düşünün, güneş ne için var? İnsanlara hizmet vermek için değil mi? İslam'ı bilmeyen bir insan, güneşe baktığı zaman bile, var oluş hikmetini anlayamaz. Ama bir mümin güneşe baktığı zaman ne der? Suphanallah, maşallah der. 'Bu büyük kandili, bu ateş parçasını rahmetiyle nasıl orada tutuyor?' der. İşte bakış açısı budur. Eğer ki bugün İslam, gerektiği gibi yeryüzünde hâkim olsaydı, insanlık belki bu şekilde vaveyla etmeyecekti. Bu nedenle Peygamber, her yönüyle rahmet adalet ve barış peygamberidir."
Etkinlik, yapılan duanın ardından sona erdi. (Yunus Tuğrul - İLKHA)