Ürdün resmi haber ajansı PETRA'nın haberine göre, Hükümet Sözcüsü Muhammed el-Mumeni, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik devam eden ihlallerini kınayarak, özellikle Radikal Yahudi yerleşimcilerin her gün İsrail polisinin koruması altında, Aksa'nın avlusuna provoke edecek şekilde girmesine dikkati çekti.
'SORUMSUZ VE PROVOKATÖR TAVIRLAR'
Böylesi sorumsuz ve provokatör tavırların kabul edilemeyeceğini kaydeden Mumeni, İsrail'in, bu tür uygulamalarla, Doğu Kudüs'te işgalci bir güç olarak uluslararası hukuk ve insan hakları yükümlülüklerini ihlal ettiğini belirtti.
Mumeni, İsrail'in bu davranışlarının, Müslümanların hassasiyetlerini zedelediğine ve dinlere ait tüm ibadet yerlerine saygı duyulmasının zorunlu olduğunu vurgulayan uluslararası norm ve anlaşmaların ihlali olarak addedildiğine işaret ederek, Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlalleriyle ilgili olarak İsrail Dışişleri Bakanlığına nota gönderdiklerini aktardı.
'KABUL EDİLEMEZ'
Hükümet Sözcüsü Mumeni, aşırılık yanlısı yerleşimcilerin Kubbet'üs Sahra'nın avlusuna çıkmalarına izin verilmesinin, İsrail'in, Aksa'nın yasal ve tarihi konumunu değiştirme çerçevesindeki kabul edilemez ve devam eden çabaları bağlamında ele alınabileceğini kaydetti.
Bu tür provokatif eylemlerden ivedilikle vazgeçilmesi gerektiğini vurgulayan Mumeni, bölgenin tarihi konumunun korunması, iki ülke arasında imzalanan barış anlaşmasında kabul edildiği üzere Doğu Kudüs'teki kutsal alanlara yönelik Ürdün'ün rolüne saygı duyulması gerektiğini ifade etti.
Ürdün Vakıflar Bakanlığına bağlı Kudüs'teki İslami Vakıflar İdaresi sabah saatlerinde İsrail polisinin, bir grup Yahudi yerleşimcinin Aksa'nın avlusuna girmesi ve Kubbet'üs Sahra'nın avlusuna kadar çıkmasına izin verdiğini duyurmuştu. İsrail polisinin, yerleşimcilerin Kubbet'üs Sahra'nın avlusuna çıkmalarını engellemeye çalışan Vakıflar İdaresi'ne bağlı Aksa Muhafızlarının emirlerine uymadıkları belirtilmişti.
İsrail yönetimi 2003'ten itibaren Yahudi yerleşimcileri, polis korumasında Aksa'nın avlusuna alıyor ve zaman zaman Müslümanların girişlerine yaş sınırlaması getiriyor. Birçok radikal İsrailli örgüt ve siyasetçi, üzerinde daha önce iki kez yıkılan bir Yahudi tapınağının bulunduğuna inandıkları Harem-i Şerif'in kendileri için de ibadete açılması çağrısında bulunuyor.