Son zamanlarda gündeme gelen, şehir imar planı, kentsel dönüşüm konularında açıklamalarda bulunan İnşaat Mühendisleri Odası Bingöl temsilcisi Ahmet Erdem, imarda birtakım plan tadilatları olduğu e bununla birilerine rant sağladığını belirtti.
İLKHA'ya konuşan Erdem, şehir imar planı, kentsel dönüşüm alanlarının insana sağlıklı ve kolay bir yaşam sunması gerektiğini vurguladı.
Erdem, "Şehir denildiğinde insanın aklına ilk olarak; konut, eğitim, sağlık, spor, sosyal alanlar, ticaret-alışveriş alanları, yaya-bisiklet-araç yolları, yeşil alanlar, otoparklar, sanayi vb. alanların bir arada bulunduğu yerleşim birimi gelir. Şehir Planlaması ise kısaca yukarda söz konusu alanların insana sağlıklı ve kolay bir yaşam sunacak en optimum şekilde düzenlenmesidir." dedi.
Şehir planlamasının, sağlıklı bir çevre düzenlenmesi konusunda anahtar bir role sahip olması gerektiğini ifade eden Erdem, bir şehir planı hazırlanırken şu hususlar göz önünde bulundurulması gerektiğini söyledi:
"Sağlıklı bir yaşam tarzı oluşturma; daha çekici, güvenli ve kullanışlı çevrelerin oluşturularak insanların işyerlerine, marketlere, okullara ve diğer lokal yerlere yürüyerek veya bisiklet ile gitmelerinin teşvik edilmesi.
Sosyal birliğe katkı sunma; insanların gayri resmi olarak tanışabilecekleri güvenli ve nüfuz edilebilen doğal sosyal alanların inşası ile kolaylaştırılabilir.
Konut kalitesi; Yeterli barınma alanı ve buna bağlı olarak uygun temel hizmetlerin varlığı esastır. Sağlık, eğitim ve dinlenme alanları gibi toplumsal kullanım için uygun yerler planlanmalıdır.
İş; Ekonomik yenileme stratejileri ile bağlantılı olan şehir planlamalarının, ticaret imkanlarını çekici kılarak ve iş alanında çeşitliliği arttırarak ve aynı zamanda lokal iş imkanlarını koruyarak yardımcı olabilir.
Ulaşılabilirlik; Farklı ulaşım imkânları tercihini oluşturmak, özellikle de yayalar için, bisiklet sürücüleri için ve toplu taşıma ile yerel tesislere ulaşımı kolaylaştırmak. Güvenli ve çevre dostu yaya ve bisiklet yollarını güçlendirmek ve trafik konusunda önlemler alarak trafiği yavaşlatmak, sakinleştirmek ve insanların oturduğu semtlerde araç hızını düşürmek.
Emniyet; Kazaların en büyük sebebi yol güvenliğidir ve en büyük risk taşıyan gruplar, gençler, yaşlılar ve özürlülerdir. Daha güvenli bir çevre için anahtar konular trafik hızının yavaşlatılarak, yaya ve bisiklet sürücülerine öncelik vermektir."
"Bingöl'de ciddi bir çarpık kentleşme olduğundan bahsedebiliriz"
"Yaşanılır bir şehir planı nasıl olmalıdır, sorusunun cevabındaki kriterlerle Bingöl'ün mevcut kentleşmesi değerlendirildiğinde ciddi bir çarpık kentleşme olduğundan bahsedebiliriz." diyen Erdem, "Mesela ilimizde numunelik bile olsa motorlu araç trafiğine kapalı, sadece yaya ve bisiklet kullanımına açık bir alan yoktur. Yeşil alanlarımız ne yazık ki her geçen gün azalmaktadır, zaten dar olan yollarımız-kaldırımlarımız işgallerle her geçen gün daha da daralmaktadır. Buna en iyi örnek şehit Mustafa Gündoğdu caddesidir." diye belirtti.
"Bingöl'de kentsel dönüşüm projesi Belediye-TOKİ işbirliğiyle en kötü şekilde uygulanmıştır"
Bingöl'ün iş ve ticaret alanlarının oluşturulup trafiğin rahatlatılması konusunda da sınıfta kaldığını anlatan Erdem, "İnönü Mahallesi Üç Katlar olarak bilinen alan, şehrin ticaret alanını genişletip hem esnafı hem de şehir içi trafik ve otopark sorunu çözebilecek en iyi alternatif olmasına rağmen Kentsel dönüşüm adı altında şehrin kalbinde bir ucube oluşturmuştur. Genç caddesi ve kültür caddesinde devam edip otogar bölgesinde birleşmesi gereken ticari aks, belediyenin TOKİ eliyle yaptırdığı ucubeler nedeniyle kesintiye uğratılmış, esnaf ve trafik Dörtyol bölgesine adeta hapsedilmiştir. Aslında kentlerin çarpık kentleşmenin olduğu bölgelerinde uygulanması gereken kentsel dönüşüm projeleri çok ilginçtir Bingöl'de şehrin en düzenli imar adalarının olduğu, şehrin göbeği sayılacak bölgede belediye-TOKİ işbirliğiyle en kötü şekilde uygulanmıştır." ifadelerini kullandı.
Kentteki çarpık kentleşmenin sebeplerine bakıldığında bunun sadece bugünün sorunu olmadığını, geçmişten devam edip gelen sebeplerinin olduğunun görüleceğini söyleyen Erdem, bu sebeplerin en başında idarecilerin, yöneticilerin gelecek ile ilgili öngörüsüzlüğünün geldiğini belirtti.
Erdem, "Geçmişten bu güne günübirlik-günü kurtarabilecek bakış açısıyla yönetilmiş Bingöl ve böyle devam etmektedir. Aslında çok iyi imar planlarına sahip olmasak bile planlara ilk kesinleşmiş haliyle uyulmuş olunsaydı yine de bu gün bu kadar kötü bir kentleşme olmayacaktı. Bizim kentsel felaketimiz iyi planlara sahip olmamanın yanında bu planlarında gelişigüzel değiştirilmesi ve istikrarlı bir uygulamanın olmamasıdır." diye konuştu.
Kent imar planının, kentin tamamını ilgilendiren bir planlama olduğunu, dolayısıyla şahsa ya da şahıslara özel imar düzenlemesi ya da değişikliği yapmanın doğru ve hukuki olmadığını ifade eden Erdem, "Çevre ve Şehircilik Bakanı geçen günlerde plan değişiklikleriyle ilgili şu açıklamayı yapmıştı; 'İmarda birtakım plan tadilatları oluyor ve 'Bu plan tadilatlarıyla birilerine rant sağlanıyor, emsal artıyor, kim yapıyor, kim alıyor, ne oluyor burada' gibi bir düşünce oluyor. Bu nedenle imar planı tadilatları zorlaştırılacak artık.' Temennimiz bundan sonra hem Bingöl'de hem de Türkiye'de daha iyi planlamaların yapılması ve bu tür soru işaretlerinin kimsenin zihninde oluşmamasıdır." Şeklinde konuştu.(Nihat Kanat-İLKHA)