Bir dizi temaslarda bulunmak üzere Mardin'e gelen Başbakan Yardımcısı Fikri Işık; CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun iddiaları, Zarrab davası başta olmak üzere gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, tarifeli uçakla geldiği Mardin'de havalimanında Mardin Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Yaman, İl Başkan Vekili Hamit Ete ve kurum müdürleri karşıladı.
İlk olarak Mardin Valiliğini ziyaret eden Başbakan Yardımcısı Işık, burada gazetecilerin sorularını cevapladı.
"Kılıçdaroğlu'nun bugüne kadar birçok belge salladığını biliyoruz"
CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ilişkin ortaya attığı iddialara da değinen Işık, şunları söyledi:
"Eğer ortaya bir iddia atıyorsan o iddiayı ispatlamak durumundasın. Şu ana kadar salladığı belgeleri ne bir savcıya teslim etti, ne adalete teslim etti, nede bir başkasına gösterdi. 'Benim elimde belge var' deyip duruyor. Kılıçdaroğlu'nun bugüne kadar birçok belge salladığını biliyoruz. O belgelerin içinin ne kadar boş olduğunu, ne kadar gerçekten uzak olduğunu biliyoruz. Aslında bazı çevreler tarafından oluşturulup eline verildiğini gayet iyi biliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız çok net açıklama yaptı, böyle bir durum kesinlikle yoktur. Ailenin avukatı çok net ifadelerle böyle bir para transferinin olmadığını söyledi. Çamur at izi kalsın ve kamuoyu bunu konuşsun mantığıyla siyaset yapılmaz. İnsanlara itibar suikastı yapmaya hiç kimsenin hakkı da haddi de yok. Bu herkes için geçerlidir. Hepimizin beklentisi Kılıçdaroğlu'nun bir dakika bile vakit geçirmeden belge diye salladığı evrakları Cumhuriyet Savcılarına, yargıya, hukuka teslim etmesi ve basınla da bir an önce paylaşmasıdır. Bunu yapmazsa o belgelerini daha doğrusu o iddiaların altında kalır ve o koltuğu bırakmak zorunda kalır."
Rıza Sarraf davası
Başbakan Yardımcısı Işık, gazetecilerin ABD'de görülmeye devam edilen Rıza Sarraf davasına ilişkin sorusuna ise "Dün ilk mahkeme başladı. İlk duruşması yapıldı. Bir kere Rezza Zarrab'ın kendin çok emin, bir suçlu değil de sanki olayları son derece rahat bir şekilde anlatması herkesin dikkatini çekti. Hatta bazı gazeteler Amerikalı gazetecilerin yorumları, Zarrab sanki bir şey olmamış gibi her şeyi CEO gibi anlattı, diyorlar. Temenni ederiz Türkiye'ye karşı bir komplo içerisinde ne Zarrab, ne de bu dava ile ilgili kimse bulunmasın. Türkiye'nin itibarına yönelik, Türkiye'nin ekonomisine yönelik bu komplonun asla Türkiye tarafından kabul edilmeyeceğini herkesin çok iyi bilmesi lazım. Bu dava baştan beri Türkiye'ye yönelik bir iftira kampanyasına dönüştürüleceği yönünde güçlü emareler taşıyordu. Özellikle Türkiye'nin güçlü bir ekonomi açısından köşeye sıkıştırılması ile bir darboğaza çekilmesi hem de cumhurbaşkanımıza karşı yönelik bir komplonun kurulması ile ilgili işaretler önceden beri geliyordu. Bu noktada Türkiye böyle bir komplo ya asla boyun eğmez. Türkiye bu noktada kendisine yönelik oluşturulmak istenen bu tip senaryolara karşı kesinlikle pabuç bırakmaz. Yakinen bütün ilgili birimlerimiz mutlaka izliyor ve oradaki her kelime kaydediliyor, değerlendiriyor. Bütün birimlerimiz gerekli bütün değerlendirmeleri mutlaka yapacaktır ama