Mehmet Erkan Yavuz-Fikret Özkan/DOĞRUHABER
Geçtiğimiz gün basında çıkan kumpas dosyası üzerinden HÜDA PAR'a yönelik FETÖ`nün iftira ve operasyon çalışması yürüttüğü deşifre olmuştu. FETÖ yapılanmasının daha önceki yıllarda da HÜDA PAR yetkilileri ve tabanına yönelik onlarca hukuksuz takip, dinleme, kumpas girişimlerine kamuoyu şahit olmuştu.
Geçtiğimiz günlerde Ankara Emniyeti kriminal incelemeleri sonucu ortaya çıkan ve medyaya yansıyan kumpasa göre FETÖ`den tutuklu eski emniyet amirlerinden Ömer Kesici`nin, 2001`de kaleme aldığı sözde suikast belgesiyle İbrahim Gürceğiz isimli mütedeyyin bir vatandaş müebbet hapse mahkum edilmişti. Bununla da yetinmeyen ABD destekli FETÖ, 2016 yılında aynı sahte belgeyi sanki yeni bir belgeymiş gibi hazırlayarak HÜDA PAR yetkilileri ve tabanına yönelik operasyon için düğmeye basmıştı. Kurulan bu kirli tuzak, HÜDA PAR`ın dikkati sayesinde boşa çıktı. Kurulmak istenen kirli tezgâhı bozan partinin Genel Başkanı olan Zekeriya Yapıcıoğlu, kurulan kirli tuzağın deşifre olmasının büyük hesapları bozduğunu ifade etti.
“KUMPASLARI DEŞİFRE OLMASAYDI DAHA BÜYÜK HESAPLARI DEVREYE SOKACAKLARDI”
FETÖ`nün bir taşeron olduğunu, İslam ve Müslümanların aleyhine çalıştığını belirten HÜDA PAR Genel Başkan Zekeriya Yapıcıoğlu, “HÜDA PAR sadece bir parti değildir; bir davadır, İslami bir harekettir. FETÖ, bugünlerde başka ihale ortaklarının da ortaya çıktığı bir taşerondur. İslam düşmanlarının, İslam ve Müslümanlar aleyhine plan ve projelerin ihalesini üzerine alan ve sahipleri için çalışan bir yapılanmadır. Dolayısıyla onların sahipleri kendi plan ve projelerinin önünde engel oluşturduğunu düşündükleri kişi veya gruplar üzerine piyonlarını salarlar. Tarih boyunca karanlığın askerleri her fırsat bulduklarında insanlığın iyiliği için çalışanlar aleyhine bir algı oluşturmaya çalışmışlardır. İnsanları uyutarak sömürmeye çalışanlar, mazlumları uyandırmaya ve onları ayağa kaldırmaya çalışanları etkisiz hale getirmek için türlü yollar aramışlardır. Bu girişimler de bu zincirin halkalarından biridir. Ayrıca toplumun dikkatini başka taraflara çekmek için zaman zaman yapay gündemler oluşturma ihtiyacını da hissederler. Eğer bu kumpasları deşifre olmasaydı, arkasından daha büyük hesaplarını da devreye sokacaklardı. HÜDA PAR olarak kumpasları bozmaya devam edeceğiz inşallah.” diye konuştu.
“BÜTÜN ŞER GÜÇLER ÜZERİMİZE GELSE DE ŞAŞIRMAYIZ”
Davalarının adaleti yeniden tesis etmek olduğuna dikkat çeken Yapıcıoğlu, “Bundan hiç şüpheniz olmasın. Henüz büyük kitleler arkamızda olmayabilir. Kitlemiz çok büyük olmayabilir fakat davamız büyüktür. Bu büyüklük karşısında bütün şer güçler, güçlerini birleştirip üzerimize gelseler şaşırmamak gerekir. Davamız Allah`ın kullarını kula kulluktan; bütün insanları zulüm ve kölelikten kurtarma davasıdır. Davamız adaleti yeniden tesis etmek davasıdır. Sahip oldukları servet ve makamları zulümle elde edenler, adalet tesis edildiğinde hesap vereceklerini bildikleri için bize düşmanlık ediyorlar. Bundan sonra da edecekler. Biz de adaletin yeniden tesisi için çalışmaya, mücadele etmeye devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.
“SAHTE DELİLLERLE MAHKUM EDİLMİŞ YÜZLERCE İNSAN VAR”
Basına yansıyan kumpasın, buzdağının sadece bir yüzünü oluşturduğunun altını çizen Yapıcıoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Basına yansıyan kumpas, sadece bir yönüyle ele alındı. Oysa meselenin çok yönü var. 2001 yılında sahte delillerle başlatılan bir operasyon ve yargılama süreci var. Bu yargılama sonucunda sahteliği bugün tam olarak ortaya çıkmış delillerle müebbet hapse mahkûm edilmiş insanlar var. Bunların sayısı öyle üç-beş de değil. Yüzlerce masum insan haksız yere cezaevlerinde kalmaya devam ediyorlar. En son basına yansıyan kumpas olayının aslı şudur. Haksız yere ceza alanlardan İbrahim Gürceğiz isimli vatandaş ceza almasına gerekçe yapılan sahte belgenin, polis tarafından yazılarak evinde ele geçirilmiş gibi işlem yapıldığının FETÖ bağlantılı bir polis tarafından itiraf edildiğini öğrenmiş. Bunun üzerine polisin ifadesini ve bu belgenin polis tarafından yazıldığına dair bilirkişi raporunu yakınları ve avukatından mektupla istemiş. Bu mektup üzerinden işin içine partimiz yetkililerini de katarak ikinci bir kumpas kurmak, sanki cezaevinden talimatı verilmiş silahlı bir eylem hazırlığı yapılıyormuş gibi bir algı oluşturmaya çalıştılar. Bunu yapanlar da ya kripto FETÖ mensupları veya onlarla aynı odaklara hizmet eden başka bir yapılanma. İşin bir diğer ilginç tarafı, bize ulaşan bilgilere göre söz konusu belgedeki yazıların şüpheli olarak ifadesi alınan polisin el yazısı olduğuna dair Adli Tıp bilirkişi raporu dosyadan çıkarılmış ve bir masumun müebbet hapis cezası almasına neden olan o iftiracı polis de serbest bırakılmış. Bu olayın üzerine gidilmeli ve halen emniyet ve adliye içinde gizlenen kumpasçılar hızlı bir şekilde temizlenmeli. Ayrıca bu ve benzeri kumpaslarla yılları çalınan insanlara hürriyetleri derhal geri verilmeli. Bu konuda bir saatlik gecikme bile büyük bir vebaldir. Zira zulüm çok açık bir şekilde bir kez daha açığa çıkmıştır. Bu husus güneşin varlığı kadar kesindir.”