M. Tahir Özsoy- Enes Çetin / DOĞRUHABER
Bir yanda OHAL`i kılıf yapan kolluk güçlerinin tavrı, bir yanda darbe sonrası operasyonlarda ‘at izinin it izine karıştırılması`, bir yandan da içinde bulunduğumuz maneviyat eksikliği sonucu ülke olarak milyonlarca kişi ‘şüpheli` durumuna düştü. Geçtiğimiz gün bir üniversitede 'Yargı Öncesi Alternatif Çözümler' sempozyumunda konuşan Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Türkiye`de yaklaşık 7 milyon kişinin şüpheli olduğunu söyledi. Cirit yaptığı açıklamada, “2016 verileri itibariyle bunlardan 2 milyon 900 bin küsuru hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir. Bunlardan 2.5 milyon şüpheli hakkında ise kovuşturma kararı alınmış ve ilk derece mahkemelerinde yargılanmaktadırlar. 800.000 kadarı ise yetkisizlik, görevsizlik ve değişik şekillerde haklarında işlem yapılmayanlardır. 2.5 milyon kişinin derin kovuşturması sonucunda, yaklaşık 1 milyonuna hapis, para cezası gibi cezai yaptırım uygulanmaktadır” dedi. Bir bakıma herkesin şüpheli durumuna düştüğü yönündeki açıklamaya ilişkin gazetemize konuşan uzmanlar, bunun sebeplerinin maneviyat eksikliği ve paranoyadan kaynaklandığını dile getirdi. Av. Bülent Demir, “Maalesef insanımızda bir maneviyat eksikliğinden dolayı cinnet geçiriliyor. Ben bunu hükümet veya siyaset zaafı değil cemiyet (ülke) içerisindeki maneviyat eksikliğine bağlarım.” derken, Prof. Dr. Sefa Saygılı da “Neden toplum olarak kendimizi iyi eğitemiyoruz, bir eğitimsizlik söz konusu. Toplumu toplum yapan değerler var bunlar sevgi saygı, diğerkâmlık bu değerlerde yozlaşma var.” dedi.
ÇÖZÜM, İSLAM DİNİNE RİAYET ETMEKTEDİR
“Devlet tarafından tespit edilen rakamlar, bunların içinde çok fazla suç var belki bu rakamlar Avrupa ve dünya ortalamasına göre az bile olabilir.” şeklinde konuşan Av. Bülent DEMİR, “Bu durumun oluşmasında maneviyat yoksunluğu olarak değerlendiriliyorsa ben de buna katılırım. Maalesef insanımızda bir maneviyat eksikliğinden dolayı cinnet geçiriliyor. Ben bunu hükümet veya siyaset zaafı değil cemiyet (ülke) içerisindeki maneviyat eksikliğine bağlarım. Burada Sayın Cumhurbaşkanımızın dindar bir nesil yetiştirmemiz gerekiyor tezinin ne kadar önemli olduğu ortaya çıkıyor. Maddi suçluların tamamı maneviyat eksikliğinden dolayı işleniyor ve bu oranlar batıya gittikçe artıyor. Bizde de gün gittikçe bu oranların artmasının önüne geçmek ancak İslam dinine ve ahkâm-ı şerriye kurallarına riayet etmekle olur. Bunu oturttuğumuz takdirde hem kamuoyu vicdanını rahatlatabilir hem suç oranlarını azaltabilir hem de toplumsal barışı oluşturabiliriz. Bir avukat olarak suçlu sayısının artma nedenini sadece yasal yetersizlikler veya yanlış düzenlemeler değil, toplumda maneviyat ihtiyacının artışı olarak değerlendiriyorum.” ifadelerini kullandı.
SEVGİ SAYGI, DİĞERGÂMLIK BU DEĞERLERDE YOZLAŞMA VAR
Şüpheli sayısındaki artışın nedeni olarak bir denge probleminin olduğunu söyleyen Prof Dr. Sefa Saygılı, “Herkesin kendisine göre problemlerinin olduğunu ve çok kolay bir şekilde yargıya başvurabildiğini bize gösteriyor. İnsani huşularda bir yozlaşma söz konusu, bu kadar şüphelinin olması ciddi bir sorundur. İnsanların psikolojik olarak rahat olmadığını ve tatminsiz, doyumsuz olduğunu gösteriyor. İyilik, sevgi, hoşgörü gibi kavramların da gittikçe kaybolduğunu görüyoruz. Neden toplum olarak kendimizi iyi eğitemiyoruz bir eğitimsizlik söz konusu. Toplumu toplum yapan değerler var bunlar sevgi, saygı, diğerkâmlık bu değerlerde yozlaşma var.” dedi.
YARGITAY BAŞKANI: 7 MİLYON ŞÜPHELİ VAR
Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, 80 milyon vatandaşı bulunan Türkiye'de yaklaşık 7 milyon kişinin 'şüpheli' olduğunu söyledi. Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesi`nin düzenlediği 'Yargı Öncesi Alternatif Çözümler' sempozyumuna katıldı. Cirit, burada yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi: “Yargıtay`daki daire ve üye sayısının artırılmasının hatta bölge mahkemelerinin faaliyete geçirilmesinin iş yükü sorununu halledemeyeceği açıktır. İş yükü sorunu hakim sayısı arttırılarak çözülecek bir mesele değildir. İş yükü sorunu ancak mahkemelere intikal eden uyuşmazlık sayısının azaltılmasıyla çözülebilir. Yargı sistemimizdeki adil ve etkin bir filtreleme sistemi kurularak bir kısım uyuşmazlıklar yargı sistemi dışında çözülerek iş yükü sorunu yapısal anlamda ele alınmalıdır. 2016 yılı adli sicil istatistiklerine göre 80 milyonluk ülkemizde yaklaşık 6 milyon 900 bine yakın şüpheli vardır. Demek ki Türkiye`de nüfusa oranladığımızda yüzde 8 civarında kişi şüphelidir, haklarında ilk derece soruşturma yürütülmektedir. Yine 2016 verileri itibariyle bunlarda 2 milyon 900 bin küsuru hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir. Bunlardan 2.5 milyon şüpheli hakkında ise kovuşturma kararı alınmış ve ilk derece mahkemelerinde yargılanmaktadırlar. 800.000 kadarı ise yetkisizlik, görevsizlik ve değişik şekillerde haklarında işlem yapılmayanlardır. 2.5 milyon kişinin derin kovuşturması sonucunda, yaklaşık 1 milyonuna hapis, para cezası gibi cezai yaptırım uygulanmaktadır.”