Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi, Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile Görsel Sanatlar Eğitimi Derneği (GÖRSED), "24 Kasım Öğretmenler Günü" kutlamaları kapsamında "Görsel Sanatlar, Teknoloji ve İletişim" temalı bir panel düzenledi.

Dicle Üniversitesi Kongre Merkezi'nde düzenlenen panele Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Talip Gül, Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Giray Topal, akademisyen ve öğrenciler katıldı.

Panelde yapılan konuşmalarda, eğitimin önemine değinilerek, eğitim sisteminin düzeltilmemesi karşısında sınav geliştirmekle bir şey elde edilemeyeceği belirtildi.

Panelin açılış konuşmasını TOBB Ekonomi Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Vedat Özsoy yaptı.

Eğitimin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Özsoy, eğitime destek verilmesi gerektiğini belirtti.

Özsoy, "Hakikaten eğitimde geri kalıyoruz. Durmak demek geri kalmak demek. Biz durduğumuz zaman geri kalıyoruz. Biz her bir insanımızı bir değer olarak kabul ederek iyi eğitmemiz gerekiyor. Her birini kendi yaratıcılık yetenekleri çerçevesinde değerlendirmek ve eğitmek gerekiyor. İşin ehli olanlarını iş başına getirmek gerekiyor. O zaman Türkiye'de değişim olacaktır. 24 Kasım vesilesiyle ben tüm öğretmen adaylarımıza idealist olmalarını, bugünü değil geleceği düşünmeleri ve dünyaya entegre olmalarını tavsiye ediyorum. Mevcut öğretmenlerinde kendilerini yenilemesi gerekiyor. Çünkü bilim denilen şey çok hızlı değişiyor. Başta hükümetler olmak üzere eğitime destek verilmelidir." dedi.

Özsoy'un konuşmasının ardından kürsüye çıkan Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Giray Topal, eğitim sisteminin düzeltilmemesi karşısında sınav geliştirmekle bir şey elde edilemeyeceği söyledi.

Öğretmenliğin önemine değinen Topal, "Bizim meslek biraz farklı bir meslek. Öğretmenlik deyince hemen hemen belli formasyonda eğitim almış kişiler akla gelirdi. Şimdi her türlü bölümden mezun olanın öğretmen olanın bir döneme geldik. Şimdi öğretmenin belli bir formasyonu vardır. Birisi eline bir iğne alıp 'ben doktorum' deyip hasta muayene etse hapse atarlar 'sen nasıl doktorluk yaparsın?' diye. Ama birisi eline tebeşir alıp 'Ben okuldaki öğrencilere ders veriyorum' dese onu tebrik ederler. Bunun sistematik bir şey olduğunu göz ardı etmemek lazım. Herkes öğretmen olamaz, her branştan gelen öğretmen olamaz. Her bakana göre eğitim sistemi değişmez. Bunu mutlaka yüksek makamdaki yöneticilerimize de ulaştırmamız gerekiyor. Bu kadar eğitim sisteminin değiştiği bir dönem hiç yaşamamıştık. Öğrencilerimizi sınavlara kitlememek lazım. Öğrencilerimizi at yarışı gibi sınav yarışına soktuk, hiçbir şeyin de çıkmayacağı belli. Eğer eğitim sisteminizi düzeltemezseniz sınav geliştirmek ve yapmakla hiçbir şey yapamazsınız. 'Çok soru çözen öğrenci mi, çok iyi bilen bir öğrenci mi?' tartışması var. Çok soru bilen öğrenci bir şey getirmez. Amerika ile Rusya, 1960 yıllarda uzaya eleman gönderme konusunda yarışıyor. Rusya kapalı kutu tabi. Amerika kesin kendilerinin yapacağını söylüyor, ama Rusya Amerika'dan 10 sene önce füzesini uzaya gönderiyor. Amerika kendisi sorgulayarak eğitim sistemini değiştiriyor. Biz de böyle bir azim var mı? Yok. Eğitime yatırımımız var mı? Yok. Bakın bir doktor bir yanlış yapsa bir hastayı öldürür, bir mühendis bir yanlış yapsa binayı yıkar, ama öğretmen eğitim yanlışı yaparsa bir nesli yakar. Eğitime önem veren ülkeler her zaman bir adım öndeler. Eğitime yeterli ağırlığı vermek için de her türlü eğitim faaliyetine katkıda bulunmak gerekiyor." şeklinde konuştu.

Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Talip Gül de öğretmenlerin, öğrencileri için rol model olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Gül, "Öğretmenler toplumların rol modelidir. Hepimiz öğretmenlerimiz tarafından yoğrulduk, bugüne geldik. Benim öğretmenlerim bana rol model oldular. Dolayısıyla öğretmenlerin de rol model olma sorumlulukları var. Gençlerimiz çocuklarımız öğretmenlerin kişilik ve doğrularını beyinlerinde sentezleyip alıyorlar. Dolayısıyla öğretmenlerin sorumlulukları büyüktür." diye konuştu.

Konuşmaların ardından panele geçildi. Panelde katılımcılara plaket takdim edildi. (M. Hüseyin Temel - İLKHA)