24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla değerlendirmelerde bulunan Eğitim-Bir-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ahmet Gök, Türkiye'de 100 bin öğretmen açığının olduğunu ve 300 bin öğretmenin de atama beklediğini belirtti.
Öğretmen açığının sözleşmeli öğretmen ile giderilmeye çalışıldığını ifade eden Gök, İLKHA muhabirine yaptığı açıklamada, ancak bunun öğretmen açığını kapatmadığını ve atama bekleyen öğretmenlerin bir an önce kadrolu olarak görevlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Öğretmene verilen değerin sadece bir güne veya bir haftaya sığdırılmaması gerektiğini belirten Gök, "Ama maalesef mağazalarımız bile sadece 24 Kasım'ın içinde bulunduğu bu haftayı öğretmenlere özel kampanyalara ayırıyorlar. Hayatımızda öğretmenlerimizi sadece 24 Kasım'ın içinde bulunduğu haftada hatırlıyoruz." dedi.
Öğretmene verilen değerin toplumda her geçen gün azaldığını belirten Gök, "Hatta öyle bir noktaya ulaşıyor ki şu an günümüzde öğretmene şiddet diye bir şey söz konusudur. Öğretmene şiddet demek anne ve babaya şiddet demektir. Toplumun içinde bulunduğu durumun vahametini gösterme açısından öğretmene şiddet hadisesinin gündemde tutulması gerektiğini düşünüyorum. Öğretmene şiddet uygulayan bir toplum haline geliyoruz. Dolayısıyla bir an önce öğretmenlere hak ettiği değerin verilmesi gerekiyor ve bunun sadece 24 Kasım'da olmaması gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Öğretmenliğin çok kutsal bir meslek ve peygamberlik mesleği olduğunu dile getiren Gök, şunları söyledi:
"Bütün insanların hayatında özellikle başarılı insanların hayatında mutlaka etkili bir öğretmen vardır. Tıpkı iyi bir anne ve babanın evladı üzerindeki etkisi gibi iyi bir öğretmenin de yine çocuklar üzerinde etkisi tartışılmazdır. Öğretmenlik gerçekten de kutsal bir meslektir ve malzemesi insan olan meslektir. Dolayısıyla diğer meslekler gibi değildir, çok önemli bir meslektir. Aynı zamanda bizim inancımıza göre öğretmenlik, peygamber mesleğidir. Bu da bu mesleğe ayrı bir kutsiyet vermektedir."
Öğretmenlik mesleği için adil bir kariyer sisteminin de geliştirilmesi gerektiğini ifade eden Gök, şu an Türkiye'de yaklaşık 100 bin öğretmen ihtiyacı olduğunu ve 300 bin öğretmeninde atama beklediğine dikkat çekti.
"Öğretmenin ücretlisi, sözleşmelisi olmaz"
Gök, "Biz yetkililerimizden bir an önce atanamayan bu kardeşlerimizin de kadrolu bir şekilde göreve verilmesini istiyoruz. Çünkü öğretmenlik, son dönemde ücretli, sözleşmeli, kadrolu gibi kategorilere ayrıldı, biz bunu doğru bulmuyoruz. Öğretmenin ücretlisi veyahut sözleşmelisi olmaz ve olmamalıdır. Çünkü sözleşmeli öğretmenler birçok sıkıntı yaşıyorlar. Birçok konuda sanki üvey evlat gibi muamele görüyorlar. Sözleşmeli öğretmenlikten bir an önce vazgeçmelidir. Ücretli öğretmenliğin şartları daha da kötü. Demek ki öğretmene ihtiyacımız var ki ücretli ve sözleşmeli öğretmen alıyoruz. Biz ücretli öğretmenliğe bir an önce son verilmesini istiyoruz. 100 bin öğretmen ihtiyacı var. 300 bin de atanamayan öğretmen var. Dolayısıyla Bakanlığın bir an önce bu hususta çalışmalar yürütüp bu kardeşlerimizin kadrolu bir şekilde atanmasını talep ediyoruz. Öğretmenlerin maddi-manevi bütün sorunlarının çözümüne kavuşması noktasında adımlar atılmasına istiyoruz." şeklinde konuştu.
Görev yapan sözleşmeli ve ücretli öğretmenlerin de kadrolu olması gerektiğini belirten Gök, şöyle konuştu:
"Bakanlık, dezavantajlı bölgelerde öğretmenleri pek tutamıyor ve bu sebepten dolayı da sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına geçiyor. Çünkü sözleşmeli öğretmen, çakılı kadrolu olarak görevlendiriliyor. Sözleşmeli atanan kişi 5 yıl süreyle atandığı yerde çalışmak zorundadır. Böyle bir çözüm yerine dezavantajlı bölgeler avantajlı hale dönüştürülerek ve daha cazip hale getirecek uygulamalar yapılabilir. Maddi olarak o bölge daha cazip hale getirilirse öğretmenlerimiz orayı zaten tercih edecektir. Bu şekilde bu sorun çözülebilir diye düşünüyorum. Sözleşmeli öğretmenlik gerçekten birçok dezavantajı da içinde barındırıyor. İnşallah Bakanlık, bir an önce sözleşmeli öğretmenleri kadroya alarak bu uygulamadan vazgeçer."
Mülakatla öğretmen alımını da çok doğru bulmadıklarını ifade eden Gök, bu uygulamadan da bakanlığın bir an önce vazgeçmesini talep ettiklerini de sözlerine ekledi. (İbrahim Koçyiğit - İLKHA)