Gaziantep'te 3 çocuk babası bedensel engelli Mehmet Başderici (56) 45 yıldır atölyesinde yöreye özgü yemeni başta olmak üzere deriden çeşitli ürünler yaparak geçimini sağlıyor. Engelli olmasına rağmen küçük yaşta babasından öğrendiği yemecilik mesleğini yıllardır büyük bir azimle sürdüren Başderici, engelli olmasının hiçbir zaman kendisine engel olmadığını söyledi.
Engelli olmasının çalışmasına bir engel olmadığını belirten Başderici, tek bacağıyla sarıldığı hayata ise yarım asra yakın bir süredir baba mesleği olan yemeni ustalığını yaparak tutunduğunu söyledi. Bölge ile özdeşleşen ve kaybolmaya yüz tutmuş yemeni ve deriden farklı ürünler yaparak geçimini sağlayan Başderici, mesleğinde engel tanımıyor.
Yıllardır yemenicilik gibi bir el sanatını ustalıkla sürdüren Başderici, İLKHA muhabirine yaptığı açıklamada, 45 yıldır yemenicilik yaptığını ve engeline rağmen de kimseye muhtaç olmadan geçimini sağladığını vurguladı.
El emeği göz nuru yemenileri engelli haline rağmen büyük bir özveriyle ürettiğini ifade eden Başderici, yemeniye olan ilginin son yıllarda arttığını ve yaptığı yeni modellerle de ata mesleğini ayakta tutmaya çalıştığını belirterek, şöyle konuştu:
Engelli olmasına rağmen birbirinden güzel ürünleri yerli ve yabancı turistlerin beğenisine sunan Başderici, "Yemeni, ilk defa Yemen'de Yemen-i Ekber isminde biri tarafından yapılan ve sonra ismiyle anılan bir ayakkabı çeşididir. Osmanlı döneminde Yemen üzerinden Güneydoğu Anadolu'ya ulaşan yemenilerin elbiseleri, zamanla yörenin geleneksel kıyafetlerinden biri haline gelmiş. Yemeni ustaları da zamanla artmış. 45 yıldır deri sektörüyle uğraşıyoruz. Deriden bileklik, kemer, el yapımı çanta, cüzdan, yemeni, köpek tasması, silah kılıfı ve deriyle ilgili diğer ürünleri yapıyoruz. Bazen özel siparişler geliyor. Onları da biz yapıyoruz. Bu konuda ustalığımız var. Ancak günümüzde yemeni ustası bulmak oldukça çok zordur. Kilis ve Gaziantep'te yemeni dikmeye devam eden iki usta kaldığı biliniyor. Ama bizler, geride kalan birkaç usta olarak yemeni sanatının gelecek dönemlere aktarılabilmesi yoğun bir çaba içerisindeyiz."
Mesleğe 10 yaşında babasının yanında başladığını anlatan Başderici, "Ben ilkokula gittiğim yıllarda ilk olarak tabanca kılıfı dikmeyle başladım. Bu şekilde bu mesleği öğrendim. Bir ara mesleğe ara verdim. Müzikle uğraştım. Daha sonra tekrar mesleğime döndüm. Şükürler olsun, mesleğime halen devam ediyorum. Babamız usta dericiydi. Biz sonradan saraciye işleriyle uğraştığımız için biraz farklılık var. Ama sonuçta mesleğe dericilikle başladım. Zaten soyadımızdan belli oluyor. Her ne kadar sonradan başlamış olsak da bir şeyler başardık." dedi.
Yemeni ayakkabılarının yanı sıra yemeni modelli çanta üretimini uzun süredir yaptığını, ürünlerinin ise yerli ve yabancı turistlerin büyük ilgisini gördüğünü belirten Başderici, "Mesleğimi severek yapıyorum. Ama elimizden geldiği kadar değişik ürünler de yapmaya çalışıyoruz. El yapımı çantalar, kemerlerimiz var. Bu ürünlerin hepsi el emeği ve göz nurudur. Bunların tamamı el yapımıdır. Kullandığımız malzemeler orijinal deridir. Bu tür ürünlerin özelliği zaten deri olmasıdır." ifadelerini kullandı.
Mesleğinin unutulmaya yüz tutmuş meslek grubundan artık çıkarmak istediğini belirten Başderici, "Bu mesleği herkes yapsın. Herkes bu işten bir rızkını kazansın. Bizde başka ustalar yetişmesin ve kimse bu mesleği öğrenmesin düşüncesi yoktur. Bu mesleği öğrenmek isteyenlere gelsinler, yardımcı olurum. Özellikle de buradan gençlere sesleniyorum. Kahve köşelerinde boş yere vakit harcayacaklarına, kendilerine bir hobi seçsinler. Onlara ben her türlü yardımcı olurum." şeklinde konuştu.
Yemeni ve yaptığı diğer ürünlerinin el yapımı olduğu için yorucu ve meşakkatli bir iş olduğunu anlatan Başderici, engellilere seslenerek, engellilerin hayata küsmeden bir şeylerle uğraşmaları durumunda mutlu olacaklarını ifade etti.
"Hiçbir zaman hayata küsmemek ve mücadele etmek lazım"
Başderici, "Ben 6 yaşında bir trafik kazası geçirdim. Ama hiçbir zaman yılmadım, hep mücadele ettim. Belli bir müddet hastanede yattıktan sonra da bacağımın birini kestiler. Engelli arkadaşlara da sesleniyorum. Hiçbir zaman içlerine kapanmasınlar ve hayatı her zaman sevsinler, hayata tutunsunlar. Hayat bir şekilde devam ediyor. Onun için gelsinler, burada kendilerine yardımcı olurum. Hiçbir zaman hayata küsmemek ve mücadele etmek lazım." diye konuştu.
3 çocuğunun olduğunu, birisinin okuduğunu ve ikisinin de çalıştığını bildiren Başderici, "Şükürler olsun, geçinip gediyoruz. Geçimimi sağlamaya çalışıyorum. Her ne kadar zorlansak da halimize şükrediyoruz. Hayatın elbette ki biraz zorlukları var. Devletin imkânlarından biraz faydalanmak istiyoruz. İnşallah bir şeyler yapmaya çalışacağız. İmkânlar sağlanırsa bizim için iyi olur. En azından yanıma 3-5 tane engelli alır, onlara mesleği öğretir, hayata kazandırırım. Böyle bir projem var. Ama şu an için gücüm yoktur." diye belirtti.
Yemeni ayakkabı başta olmak üzere deriden yapılan diğer ürünlere ilginin arttığını belirten Başderici, son olarak ise şunları söyledi:
"Engelli olmam hiçbir zaman bana engel olmadı. Ben hep zoru başarmayı sevdiğim için kendimi hiçbir zaman bir engelli olarak görmedim, asla da görmüyorum. Bütün engelli arkadaşlara benim tavsiyem, kendilerini hiçbir zaman engelli olarak görmesinler. Zaten herkes bir engelli adayıdır. Eğer bu şekilde düşünürsek aynı konumda oluyoruz. Onun için insanlar hayata küsmeyecekler ve mücadeleye devam edecekler." (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)