İslâm, kuruluşunu düzenlediği aile yuvasının mutluluğu için, eşlere karşılıklı sevgi ve fedakârlığa dayalı görevler de yüklemiş, bu görevlerin içtenlikle yapılmasının, erkek ve kadın için birer ibadet olduğunu bildirmiştir. Aynı şekilde ailede çocukların da anne ve babalarına karşı görevleri vardır. Öncelikler çocuklar anne ve babalarına itaat etmeli ve iyilikte bulunmalıdırlar.
“Biz insana, ana-babasına iyilik yapmasını da tavsiye ettik.” (Lokman / 14)
Çünkü bir çocuğun yetişip büyümesinde en büyük fedakârlığı, anne ve baba gösterir. Çocuklar anne ve babalarına karşı saygı ve şefkat göstermeli, istediklerini yerine getirmeli, onları memnun etmelidir.
“Ana-babaya güzellikle muamele edin, eğer onlardan biri veya ikisi senin yanında ihtiyarlık hâline ulaşırsa sakın onlara ‘öf` bile deme, onları azarlama, ikisine de iyi ve yumuşak söz söyle.” (Lokman / 14)
“Rabbin şunları kesin olarak buyurdu: Ancak O`na ibadet edin, ana-babaya ihsan ve iyilik yapın. Birisi yahut ikisi de yanında ihtiyarlarsa sakın onlara ‘öf` bile deme, onlara darılma ve yüzlerine bağırma, ikisine de ikram et ve tatlı söz söyle. İkisine de merhamet besleyerek tevazu göster ve de ki; ‘Rabbim ikisine de merhamet et, onlar beni küçükken nasıl terbiye etmişlerse sen de her ikisine merhamet et.` Rabbiniz gönlünüzdekini daha iyi bilir. Ana-baba haklarında iyilik ederseniz Allah size mağfiret eder. Çünkü O, günaha tevbe edenleri muhakkak affedicidir.” (İsrâ / 23-25)
Abdullah bin Mes`ud diyor ki; “Peygamber Efendimiz (SAV)`e ‘Allah`ın katında en sevgili amel hangisidir?` diye sordum, Peygamber (SAV) ‘Vaktinde eda olunan namazlardır` buyurdu. ‘Namazdan sonra hangisi daha sevgilidir?` dedim. ‘Ana-babaya iyilik etmektir` buyurdu. ‘Sonra hangisidir?` dedim. ‘Allah yolunda cihaddır` buyurdular. (Buhari)
Çocuklar anne-babaları hakkında kötü konuşmamalı, onlara saygılı davranmalı, vasiyetlerini yerine getirmeli, dostlarına ikramda bulunmalıdırlar. “Ey Rabbimiz kıyamet günü, beni, anne-babamı ve bütün mü`minleri mağfiret eyle!” (İbrahim / 41) diye dua etmelidir.
Baliğ olan çocuklar ana-babalarının odalarına her zaman izin alarak girmelidirler. Baliğ olmayan küçükler de şu üç vakitte ana-babalarının veya başkalarının odalarına izin ile girmelidirler: Sabah namazından önce, yani yataktan kalkıp giyinileceği zaman; öğle uykusu sırasında ve yatsı namazından sonra yatılacağı zaman. Çünkü bu vakitler karı-koca arasında mahrem vakitlerdir. Allah Teâlâ, bütün mü`minlere bunu çocuklarına öğretmelerini emretmiştir.
Hz. Peygamber, “kime iyilik edeyim?” diye soran bir sahabeye şu karşılığı vermiştir; “Ananıza (bunu üç defa tekrarlamıştır) sonra babanıza, sonra en yakın olanlara” (Buhari)
Yine Peygamber Efendimiz “Anne, cennet kapılarının ortasındadır.” (Ahmed bin Hanbel) “Cennet annelerin ayakları altındadır.” (Nesâî) buyurmuştur.
Çocuklar ana-babalarına karşı daima saygılı olmalı, onlara karşı tatlı dilli, güler yüzlü davranmalıdırlar. Ana-babanın bütün söylediklerini Allah`a itaatsizlik söz konusu olmadıkça, dinlemek ve kabul etmek gerekir. Her işte onların rızasını almaya çalışmalıdır. Onların hizmetlerini kendi hizmetinden önce görmelidir. Öldüklerinde de onları rahmetle anmak, onlar için hayır dua etmek, hayır yapmak, vasiyetlerini yerine getirmek gerekir. Allah`a şirkten sonra en büyük günah ana-babaya itaatsizliktir. Ana baba İslâmî emirleri yerine getirmede ve yasaklardan kaçınmada titizlik göstermiyorlarsa ve hatta kâfir iseler bu onların ana-baba olmalarından doğan haklarını ortadan kaldırmaz. Dolayısıyla onlara Allah`a isyan teşkil etmeyen hususlarda itaat etmek ve her zaman iyi davranmak gerekir.