ADANA - (AA) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Orhan Koç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iş sağlığı güvenliğinde en önemli risk alanlarından birinin madenler olduğunu söyledi.
Madenin, doğası gereği dünyanın her tarafında büyük kazalarla gündeme gelen, özellikle 1900'lü yıllarda birçok ülkede, Çin'den ABD'ye, İngiltere'ye kadar yüzlerce kişinin kaybedildiği bir sektör olduğunu ifade eden Koç, Avrupa'da ve diğer gelişmiş yerlerde madenle ilgili kazaları azaltmaya yönelik çok ciddi tedbirler alındığını ve ciddi anlamda kazalarda azalma söz konusu olduğunu anlattı.
Koç, Türkiye'de özellikle yer altı madeni noktasında bakıldığında ciddi manada kazalar olduğunu ve kayıpların yaşandığını belirtti.
Madenlere sıkı takip
Hiç kaza olmamasının en büyük temennileri olduğunu dile getiren Koç, şöyle devam etti:
"Maden sektöründe, özellikle yer altında çalışırken oluşmuş riskleri azaltmaya yönelik genel müdürlük olarak İş Sağlığı Güvenliği Kanunu çıkardıktan sonra özellikle madenle ilgili yönetmelikler, uygulama rehberleri çıkararak oradaki yasal mevzuata göre yapılması gereken zorunlu işleri tanımladık. Bununla ilgili rehberlerle eğitimler yaparak özellikle işverenler, işçiler üzerinden eğitimlerle bu konudaki uygulamaların hayata geçmesi, farkındalık oluşması, davranış değişikliği olması için çalışmalar yapıyoruz ama ne var ki bu madenlerle ilgili süreçte alınması gereken tedbirler bir iki gün içerisinde alınabilecek tedbirler değil. Bu nedenle ciddi yatırım gerekiyor. Bunu çok sıkı takip ediyoruz. Orada özellikle çalışan kardeşlerimizin eğitimi konusu çok daha önemli, o konuda çok sıkı çalışıyoruz. Madenlerle ilgili 2018 yılı içerisinde yeni uygulamalar da devreye koyacağız, özellikle madenlerde, personel takip sistemi gibi. Yani kazalar olmasın ama kaza olduğu zaman da göçük altındaki çalışanımıza ulaşmak, hayatta kalıp kalmadığını bilmek, lokasyonunun nerede olduğunu bilmek, kurtarma faaliyetleri açısından baktığımızda hızlı bir şekilde erişim sağlayarak hayatını kurtarmaya yönelik personel takip sistemi çok önem arz ediyor."
Koç, madenlere yönelik genel müdürlük olarak risk değerlendirmelerinin önemine işaret ederek "Oralardaki eğitim süreçlerine katılmak, tedbirlerle ilgili rehberlik yapmayla ilgili ciddi bir çalışma yapıyoruz ama bütün bunlara rağmen, madendeki, madenle ilgili kazalardaki azalma oranına baktığımızda istediğimiz oranda değil. Biz her zaman sıfır kaza olsun isteriz ama önlenebilir kazaları önleme konusunda ciddi çalışıyoruz." ifadesini kullandı.
Bakanlığın madenler konusunda, periyodik denetimlerinin yanı sıra teftiş ekibinin denetimlerinin çok sıkı olduğunu dile getiren Koç, her madenin mutlaka yılda iki kez denetlendiğini vurguladı.
" İş kazası istatistiğimiz günlük hadiseyi bile içine alan istatistiktir"
Koç, iş kazaları istatistiğini tutmakla ilgili temelde bir farklılık olduğuna dikkati çekerek şunları söyledi:
"İngiltere'de bir iş yerinde iş kazası olduğu zaman 4 gün içerisinde işe dönüş varsa bu iş kazası olarak sayılmıyor. İstatistiğine bile yansıtmıyor. Biz ise hekim o gün 'iş başı yapılabilir' dese bile iş kazası olarak sayıyoruz. (Bizim aynı gün çalışır dediğimiz) iş kazası oranı yüzde 47. İlk 4 gün içerisindeki kazayı da sayarsak bu yüzde 60'a varıyor. İş kazası istatistiğimiz günlük hadiseyi bile içine alan istatistiktir. Bu açıdan baktığımızda evet Avrupa'daki iş kazalarına göre biz ilk sıralara yerleşiyoruz ama onların istatistik kriterlerini dikkate aldığımızda Avrupa'daki orta değerlere geldiğimiz görüyoruz. Türkiye'ye bir haksızlık yapmamak lazım. İş kazalarını günübirlik kazayı bile istatistiğimize alıyoruz. Neden, tedbir almak, önleyebilmek için ama özellikle Avrupa ülkelerinde, İngiltere'de başta olmak üzere iş kazalarındaki istatistik modelimiz bir kere farklı. İkincisi biz kapsamın tümünü genişlettik. 2012'den sonra bütün hem kazalardaki günlük kazayı aldığımız gibi bütün kamu ve diğer sektörler içine alacak şekilde bir kaza envanteri tutulmuş oluyor. Böylece iş kazalarında göreceli bir artış varmış gibi görünüyor."
İş kazasının çok önemli bir konu olduğunu, en çok maden, inşaat, tersane gibi riskli alanlarda yaşandığını belirten Koç, iş sağlığı ve güvenliği uzmanlığı konusunda son yıllarda yetiştirdikleri kişi sayısının yeterli olduğunu, 105 bine yakın uzmanının bulunduğunu kaydetti.