HÜDA PAR Muş İl Başkanlığı, ziyaret programları kapsamında esnaf ve köy ziyaretlerine devam ediyor.

İl Başkanı M. Şirin Çağlayan, beraberindeki heyetle birlikte Muş merkeze bağlı Ortakent Köyünde tarım ve hayvancılıkla uğraşan köy halkını ziyaret ederek sorun ve sıkıntılarını dinledi.

HÜDA PAR Heyetini köy muhtarı Mehmet Küçük ve köy sakinlerinden bir heyet karşıladı.

İl Başkanı Çağlayan, ziyaret esnasında yaptığı konuşmada, partilerinin köy ziyaretleri çalışmaları kapsamında, köylüyü ziyaret ederek sıkıntılarını dinlemek, ithal etin hayvan yetiştiricilerine yansımalarını bire bir kendilerinden dinlemek ve sorunlarını ilgililere duyurmak istediklerini kaydetti.

Köylünün şikâyet ve taleplerini dinlediklerini bundan sonra da ziyaretlerine ara vermeden devam edeceklerini belirten Çağlayan, "Halkımızın sorun ve sıkıntılarına ortak olmak ve sıkıntılarını gidermek adına her zaman halkımızın yanında olduk ve olmaya devam edeceğiz. Malumunuz devlet dışarıdan et ithal etti. Tabi bu durum bölgemizdeki hayvan yetiştiricileri üzerinde fazlasıyla olumsuz etki yaptı. Çünkü bölge halkının geçimi tamamen tarım ve hayvancılık üzeredir. Genellikle her meslek babadan oğula geçer. Burası tarım ve hayvancılığın yapıldığı bir memleket olmasına rağmen, bu meslek babadan evlada geçmiyor. Çünkü evlat bakıyor ki baba çalışıyor, fakat bir kar yok. Dolayısıyla bu mesleği kendisi sürdürdüğünde zarardan başka bir şey görmediğinden, bu mesleği devam ettiremeyeceğini söylüyor. Halka yönelik bölgede kendi geçimini sağlayabileceği sanayi gibi bir alan olmadığından, sonuç olarak halk buradan batıya göç etmek zorunda kalıyor." dedi.

"Devlet tarım ve hayvancılık sektörünü bu bölgede geliştirip halkımızın ihtiyaç duyduğu seviyeye getirmelidir"

Devletin bölgede tarım ve hayvancılığı geliştirici adımlar atması gerektiğine de değinen Çağlayan, "Biz HÜDA PAR olarak diyoruz ki, devletin bu politikaları yanlıştır. Devlet tarım ve hayvancılık sektörünü bu bölgede geliştirip halkımızın ihtiyaç duyduğu seviyeye getirmelidir. Doğu güneydoğu bölgeleri Türkiye coğrafyası içerisindedirler. Türkiye'den ayrı bir memleket değil. Neden bu bölge batıyı 40 yıl geriden takip etsin ki? Batıdaki gençler neden doğuya göç etmiyor da doğunun gençleri batıya sürekli göç ediyorlar. Batıdaki aileler neden doğuya göç etmiyorlar da, doğudaki aileler sürekli batıya göç ediyor. Biz diyoruz ki batıya yapılan yatırım, şartlarına uygun olarak buraya da yapılsın. Bölgemiz dağıyla ovasıyla tarım ve hayvancılığa son derece elverişlidir. Şu halde devlet, bu zamları durdursun, yatırım noktasında halka gereken desteği versin ki halk da önünü görebilsin." şeklinde konuştu.

Köy sakinlerinden aynı zamanda köyde 5 dönem muhtarlık yapan Mehmet Küçük ise, hayvancılık yapan insanların masrafların altından kalkamadığını söyleyerek, "Ben çiftçiyim, isterim ki ucuz et tüketeyim, fakat tarım ve hayvancılıkla uğraşanların üzerine yüklenmiş olan maliyet çok fazladır. Devlet ucuz et getiriyor. Maliyetinin de az olduğunu söylüyor. Besi maddelerinin (yem vs.) maliyetini düşürsün, yerli etin de fiyatını düşürsün. Biz, yerli et yemek istiyoruz, dışarıdan et getirmesinler. Gelen etin ne olduğunu da bilmiyoruz." ifadelerini kullandı.

Hayvancılık ile uğraşanların ancak masraflarını karşılayabildiğini dile getiren Ramazan Yüzak da şöyle konuştu: "Bizim geçimimiz hayvancılık üzeredir. Her yıl yem, arpa, gübre, saman, akaryakıt zam yiyor. Bölgemizin geçimi hayvancılık üzerinedir. Hayvancılıktan başka bir gelirimiz yoktur. Boş arazimiz de yok. Her birimizin 40-50-60 dönüm arazisi var. Hayvan yetiştiricileri son 3 yıldır, ancak masraflarını çıkarabilecekleri şekilde bir rahatlama yaşadılar. Bu masraf nasıldır? Vatandaş doğan kuzusunu satıyor, bu parayı hayvanına bakabilmek için yem ve diğer masraflara veriyor. Eğer hayvanlarını yetiştirebileceği yayla da yoksa hayvan besiciliği mümkün değildir." (Ayetullah Tarhan-İLKHA)