Irak ve Afganistan işgalleri ABD’ye çok pahalıya mal oldu. Her iki işgalde de askeri ve siyasi hedeflerine ulaşamayan Amerikalılar, ekonomik anlamda da adeta çöktüler. ABD’de yaşanan büyük ekonomik kriz önemli oranda Irak ve Afganistan’daki hesapsız harcamaların bir sonucu. İki savaşın Amerika’ya doğrudan ve dolaylı maliyetinin 5 trilyon doları aştığı ifade ediliyor. Bu para neredeyse Türkiye büyüklüğünde 10 ekonomiye denk. Başka bir deyişle ABD bu ülkelerde en az 10 Türkiye kaybetti. Böylesine devasa harcamalarına rağmen içerideki konforundan vazgeçmeyi reddedince zaten rekor düzeyde olan bütçe açıkları aldı başını gitti. Kimi yorumculara göre ABD’nin bundan sonra ekonomisini toparlaması çok zor. Belki de bu gidişat çok daha büyük ekonomik ve sosyal krizlerin temeli olacak.
Irak’ta ve Afganistan’da ekonomik kayıplar ve siyasi-askeri yenilgi aşikâr. Ancak kayıplar bununla da sınırlı değil. ABD her iki işgalde ahlaki liderliğini de kaybediyor. Soğuk Savaş boyunca kendisini ‘özgür dünyanın lideri’ olarak takdim eden Washington demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğünü savundu durdu. Çoğu zaman inandırıcılık sorunu yaşasa da, ABD küresel önderliğinin en önemli unsuru bu moral değerler oldu. Hatta Sovyetler Birliği’nin yıkılmasında önemli etkenlerden biri de ABD’nin moral üstünlüğüne Moskova’nın karşılık verememesiydi. Kaderin cilvesine bakın ki Amerikalıların moral üstünlüğü de tıpkı Sovyetler’inki gibi Afganistan’da sona eriyor.
İşkence rutin
2003’de Irak’ın işgalinden bu yana CIA’in işkence uçakları, Guantanamo ve Ebu Gureyb hapishaneleri Amerikalıların yaptığı işkence ve kötü muameleyi saklanamaz hale getirdi. Ortaya çıkan görüntüler diğer ülkelere akıl veren Amerikalıların insan hayatını ve onurunu nasıl hiçe saydığını kanıtladı. Üstelik bu görüntüler karşısında Amerikan başkanı (Bush) utanmak şöyle dursun yaptıklarını savunabiliyordu dahi. Hatırlayınız Başkan Bush ve yardımcısıCheney işkencenin hangi hallerde gerekli olduğunu dahi dünyaya anlatmaya çalıştılar. Şimdi sıra Obama’da.
Sedat Laçiner / Star