ANKARA - Türkiye’deki sendikalı işçi sayısında düşüş sürerken, çalışma hayatına Yol-İş Sendikası’ndaki yolsuzluk iddiaları bomba gibi düştü.
 
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından biri halen Türk-İş Yönetim Kurulu üyesi ve Yol-İş Sendikası Genel Başkanı Ramazan Ağar olmak üzere 9 önemli sendika yöneticisiyle ilgili hazırlanan iddianame, okuyanlara “pes” dedirtti. Söz konusu sendika yöneticilerine, trilyonlarca liralık işçi parasını kendi özel harcamaları için kullandıkları ve sendikayı zarara uğrattığı gerekçesiyle dava açılırken, ilk adımda sendika yöneticileri için Cumhuriyet Savcılığı aynı suçtan 8 kez olmak üzere 56 yıl hapis cezası istedi. Bu suçlamalara ek olarak Türk-İş Yönetim Kurulu üyesi Ağar ve muhasebe müdürüne faturalarda oynama, sahte fatura düzenleme ve evrakta sahtecilik suçlamalarıyla Kaçakçılık ve Mali Suçlar Soruşturma bürosu tarafından soruşturma başlatıldı.
 
Cumhuriyet Başsavcılığı’nın tamamladığı iddianamede yöneticilere, satın aldıkları evlerin aylık taksitlerini işçinin parasıyla ödedikleri, bazı yöneticilerin her ay başında eşine, kızına, oğluna, sendika kasasından maaş ödediği, ailelerine ait kredi kartlarını da sendika parasından karşıladığı, çocuklarının düğünlerini bile sendika kasasından gerçekleştirdikleri suçlamaları yöneltildi. Okul ve misafirane inşaatlarında sendikanın trilyonlarca lira zarara uğratılmış olduğuna yer verilen iddianamede, sendika yöneticilerinin, bu inşaatları ihalesiz verdikleri inşaat şirketleri adına, tapudaki ödemeleri de yaptığı, üstüne de bu firmalar adına KDV ödediği de iddia edildi. Bazı yöneticilerin “altın günü”, “para günü” gibi ödemeleri bile sendika kasasından yaptıkları da öne sürüldü.
 
Cumhuriyet Savcısı Kürşat Kayral tarafından hazırlanan iddianamede, “güveni kötüye kullanmak” suçlamasıyla sendikanın Genel Başkanı Ramazan Ağar’ın TCK’nın 155/2 maddesi ile 8 kez olmak üzere toplam 56 yıl, Genel Sekreter Tevfik Özçelik’in de yine aynı madde ile 4 kez olmak üzere toplam 28 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi. Bir dönem SGK Yönetim Kurulu’nda da görev yapan sendikanın eski Genel Başkanı Fikret Barın’ın aynı suçlamayla 49; eski Yönetim Kurulu Üyeleri Nuhi Çelebi’nin 35, Hüseyin Baykal’ın 7, Kenan Özsüer, Fahrettin İnan ve Şinasi Tuysuz’un 21’er, Muhasebe Müdürü Mahmut Ballıktaş’ın ise 42 yıla kadar hapse mahkumiyeti talep edildi.
 
İddianamede, avans ödemelerinin Sendikalar yasası ile Yıl-İş Sendikası Tüzüğü’ne “aykırı” ve “usulsüz” olduğu vurgulandı. Yine iddianamaye göre, sendikanın yönetim kurulu başkan ve üyelerine yolluklar da usulüne uygun ödenmedi. Usulsüz alınan yollukların sendika yönetim kurulu başkan ve üyeleri için düzenli alınan bir ek ödeme, “ek maaş” haline getirildiği de iddianameye girdi. İddianamede, “...yasa, tüzük ve genel kurul kararlarına rağmen, ödemeleri kendi çıkarlarına ve kendilerine aylık düzenli ek ödeme aracı haline getirerek, sendika zararına....” neden oldukları da vurgulandı.
 
Ayten’e ‘Gün parası’ muhasebe kayıtlarında
 
İddianamede, Ramazan Ağar için “Evrakı Ayırma Kararı” verilerek bazı faturalarda tahrifat yapılması, bin liralık faturalara 1 rakamı eklenmesi yoluyla fatura tutarının 11 bine çıkarılması gibi evrakta sahtecilik, sahte fatura suçlamasıyla dosyası Kaçakçılık ve Mali Suçlar bürosuna da gönderildi. Bu nedenle Ağar ve muhasebe Müdürü Mahmut Ballıktaş hakkında kaçakçılık ve mali suçlar kapsamında ayrı bir soruşturma daha başlatıldı. İddianamede yeralan iddialara göre, Sendikalar Yasası ve sendika tüzüğüne aykırı olarak yöneticilere avans adı altında kasadan çok sayıda ödeme yapıldı. Kasadan para alan yöneticilerin, sendika kayıtlarına bu alınan paraları, ,“altın bilezik alımı“ “düğün hedileri için”, “Enver’le gönderilen” şeklinde kaydettikleri tespit edildi. Bu kapsamda iddianamede, “Kurumsal iş ve işlemlerin izlenmesi gereken muhasebe hesaplarında şahsi altın, bilezik gibi düğün ve gün paralarının izlendiği, şahsi motorlu taşıtlar vergileri ve trafik cezaları cep telefonu vb. şahsi alımların muhasebeleştirildiği...” ifadeleri yeraldı. Ayrıca iddianamenin gönderme yaptığı bilirkişi raporunda Sendikanın Genel Eğitim Sekreteri Kenan Özsüer’in sendika kayıtlarında görülen 100 TL’lık avans karşısında “Gün parası, Ayten aldı” notu dikkat çekti. Ayten’in sendika çalışanı olduğu öğrenildi.
 
Kasadan çıkan ödeme talimatlarında neler var?
 
- 213 TL Selma Özsüer(eşi) kredi kartı.
 
- 1.900 TL kendi kredi kartı borcu
 
- 108 TL Telekom ödemesi
 
- 86 TL Selma Özsüer Digitürk ödemesi
 
- 846 TL - Buket Özsüer (kızı) kredi kartı ödemesi.
 
- ”2.000 TL’lık bir avansın karşısında da “Selma’ya aybaşı maaşı” notu yer alıyor.
 
- Avans listesinde ayrıca 2.120 TL Dome Hotel ödemesi ve yaklaşık yirmi ay boyunca yapılan ev taksitleri ödemesi de görülüyor.
 
Yöneticilerin ev taksidi sendika kasasından
İddianamede, Çaykon Çayyolu Konak Evler Yapı kooperatifinden ev alan yöneticilerin, 2005-2006 yılları arasındaki aylık taksit ödemelerinin sendika kasasından yapıldığı da yeraldı. İddianameye göre, avans gösterilerek yapılan ödemelerle ilgili banka dekontları incelendiğinde toplam 1 milyon 17 bin 385 liralık tutarın sendika kasasından taksitler halinde yatırıldığı tespit edildi. İddianamede,”...bu şekilde sendikal zarara neden olunduğu tespitle” sözkonusu yöneticilerin “görevi kötüye kullanmak suçunu işlediği” belirtildi. İddianamede konuyla ilgili dikkat çekilen bilirkişi raporunda da bazı yöneticilerin Konak Evler sitesinden aldıkları evlerin taksit ödemelerinin sendika kayıtlarında hangi tarihlerde ve nasıl yeraldığı gösterildi.
 
VATAN