Eğitim-Bir-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ahmet Gök, bu yıl sınava girecek 8'inci sınıflara 6 ve 7'nci sınıf müfredatının da sorulacak olmasını doğru bulmadığını söyledi. Bu durumun, dershane, kurs ve özel öğretmenlere olan rağbeti arttıracağını söyleyen Gök, uygulamanın kademeli olarak yapılması önerisinde bulundu.
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'ın TEOG'un ardından liselere geçişteki yeni sistemin detayları hakkında yaptığı açıklamaları İLKHA'ya değerlendiren Eğitim-Bir-Sen Gaziantep Şube Başkanı Gök, yeni sistemde olumlu maddelerin yanı sıra bazı eksikliklerin bulunduğuna dikkat çekti.
Bazı okullarda başarılı öğrencilerin ve bazı okullarda da sınavdan çok yüksek puan alamamış öğrenciler bir araya geldiğini söyleyen Gök, bu durumun sağlıklı bir yapı ortaya çıkarmadığını ifade etti.
Yeni sistemde, öğrencilerin sadece bir kısmının sınavla yerleştirilecek olmasını olumlu bulduklarını belirten Gök, "Çalışan ve çalışmayan öğrenci bir arada bulunursa çalışan öğrenciler çalışmayan öğrencileri birlikte götürebilirler. Ama bu ortadan kaldırılmıştı. Karşısında hiçbir başarı örneği olmayan çocuk, psikolojik olarak bu durumdan olumsuz etkileniyordu. Bu şekilde öğrencinin çalışma azmi ortadan kalkıyordu. Şu an yeni getirilen yerleştirme sistemiyle belli okullar sadece sınavla öğrenci alacaklar. Bu okullarda diğer öğrenciler için daha heterojen bir yapı oluşturacak. 100 puan kapasitesine sahip öğrenciyle 400 puan kapasitesine sahip öğrenci aynı okulda bulunabilecek." ifadelerini kullandı.
"Nitelikli okul' şeklinde bu sisteme yanlış bir isim verdiler"
Eski sınav sisteminde bazı bölgelerde okulların uzak olması nedeniyle öğrencilerin servis sorunu yaşadıklarını aktaran Gök, "Bu yeni yerleştirme sistemiyle bu sıkıntı ortadan kalkacak gibi gözüküyor. Sınavın isteğe bağlı yapılacak olması sınav stresini kısmen de ortadan kaldıracaktır. Ama sınava başvuruyu ise hiçbir şekilde ortadan kaldıracağını düşünmüyorum. Çünkü bakanlığın yanlış bir gruplaması söz konusu oldu. Daha doğrusu 'Nitelikli okul' şeklinde bu sisteme yanlış bir isim verdiler. 'Nitelikli okul' derseniz sınavla girilen okula karşın 'Niteliksiz okullar var' anlamına gelir. 'Nitelikli' ve 'Niteliksiz' tanımlaması doğru olmaz." şeklinde konuştu.
"Hani biz dershaneleri ortadan kaldıracaktık?"
Bu yıl sınava girecek öğrencilerin 6 ve 7'inci sınıfın müfredatından sınava tabi tutulmasının çok yanlış olduğunu belirten Gök, şunları söyledi:
"6, 7 ve 8'inci sınıfın müfredatları tamamen bu sınavın içerisinde olacak ve 60 soru sorulacak. Bunu da ben şu anda doğru bulmuyorum. Çünkü 8'inci sınıfa giden çocuklarımız sadece 8'inci sınıftan çıkacak olan bir TEOG'a konsantre olmuşlardı. Şimdi bu çocuklara '6 ve 7'nci sınıftan sorumlusunuz' derseniz bu çocuklar derhal gidecekler bir dershane, kurs veya özel hoca ararlar. Hani biz dershaneleri ortadan kaldıracaktık, kurslara ihtiyacı giderecektik? Bu sene illa da 6, 7 ve 8'inci sınıfları buna dahil edeceksek, bu sene sadece 8'inci sınıf olmalıdır. Önümüzdeki sene 7 ve 8'inci sınıfın müfredatı sorulmalıdır. Diğer sene 6, 7 ve 8'inci sınıfın müfredatına geçilmelidir. Yani bu kademeli olmalıdır. Bakanlığın bunu hemen düzeltmesi gerekiyor."
"TEOG açıklanmadan öncede istişare edilebilirdi ama bu tercih edilmedi"
Gök, Milli Eğitim Bakanlığı'nın eğitim konusunda değişiklik yapmadan önce bunu eğitim paydaşlarıyla iletişim halinde yapması ve istişare etmesi gerektiği tavsiyesinde bulundu.
Gök, "Bu noktada bakanlığın eksiği olduğunu ifade etmek lazım. Gerçi en son TEOG'ta bunu aştı. Yani şu an bakanımızın 'tekliflere açığız' ifadesinde bulunması olumlu. Bu da artık her halde Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı'ndaki o değişiklikte yapılan bir hatadan dolayı her halde ders alındı diye düşünüyorum. Çünkü orada sadece matematik ve Türkçe soruları konulmuştu. Diğer alanlardan tarih, coğrafya ve din kültürü gibi alanlardan da yani ders varsa o dersin müfredatından mutlaka soru sorulması gerektiğini ifade ettik. Bu noktada şimdi yeni bir düzenleme yapılacak diye ümit ediyor ve bekliyoruz. Aynı şekilde TEOG açıklanmadan öncede istişare edilebilirdi ama bu tercih edilmedi." diye belirtti.
Öğrencilerin 6 ve 7'nci sınıf müfredatından da sorumlu olmasının çocukları mağdur edeceğini belirten Gök, "60 soruluk test ne kadar yeterli olacak?" diye sorarak, şöyle konuştu:
"Sadece 60 soru sorulması bence yeterli değil. Çünkü 3 senede 6, 7 ve 8'inci sınıf Türkçe, matematik, fen, sosyal, İngilizce ve din kültürü... En azından 5-6 tane ders var. Ama Sadece 60 soru var. Sağlıklı bir değerlendirme olacağını düşünmüyorum. Mutlaka problemler olacaktır. Bundan dolayı soru sayısı artırabilir."
"Adrese dayalı sistem geldiğine göre yapılması gereken çok iş var"
Okulların kalitesinin artırılmasının önemli olduğunu belirten Gök, "Çünkü sınavı kazanan, kazanmayan çocuklarımız olacaktır. Sınavı kazanmayan çocuklarımız adres sistemine göre okullara yerleştirilecek. Adres sistemine göre okullara yerleştikleri zaman şehrin bir ucunda oturan öğrenci nereye gidecek? Yani Türkiye'nin ve Antep'in varoşlarında oturan çocuklar nereye gidecektir, adres sistemine göre bu çocukların kaderi ne olacak? Bu bölgelere gerçekten donanımlı okullar yapılmalıdır. Kaliteli kadroların gönderilmesi lazım. Çünkü eğitimde fırsat eşitliğinin gereği de budur. Adrese dayalı sistem geldiğine göre yapılması gereken çok iş var. Bir defa her şeyden önce bakanlık okul tespitlerini il ve ilçelere bırakması, diğer yerleştirme, uygulama ve aşamalarını yerele bırakması gerekiyor. Hangi okulların sınavlı okul olacağı, olmayacağı en iyi onlar ortaya çıkaracaktır. Bu sistem şu ana kadar okulların ne kadar planlı yapılıp, yapılmadığını da ortaya koyacaktır." diye konuştu. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)