CEMİL ÖZDAŞ – DOĞRUHABER

Adıyaman Üniversitesi (ADYÜ) Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü Din Sosyolojisi Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi Semih Sağir, sosyal medyanın toplum ve gençler üzerindeki etkileri hakkında değerlendirmelerde bulundu. Sosyal medya kullanımının gençler, aileler ve toplum üzerindeki etkilerini değerlendiren Sağir, sosyal medyanın olumsuz yönlerinin günümüzde daha fazla ön plana çıktığına dikkat çekti. Sağir, "Sosyal medya özellikle 2000'li yıllardan başlayarak hayatımızda yer almaktadır. Sosyal medyanın her ne kadar adı 'sosyal' olsa da olumsuz etkilerinin günümüzde daha fazla ön plana çıktığını görüyoruz. Gençlerin iyi yönde değil de olumsuz yönleriyle yüz yüze kaldığını görüyoruz." dedi.


Adıyaman Üniversitesi (ADYÜ) Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü Din Sosyolojisi Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi Semih Sağir

Gençlerin kendilerini aşırı bir şekilde sosyal medyaya kaptırdığını ve toplumdan kopuk bir şekilde yaşamaya başladıklarını vurgulayan Sağir, "Gençlerimiz maalesef sosyal medya ile biraz daha yalnızlaşıyor. Özellikle de kötü alışkanlıklar sahibi olabiliyorlar. Her ne kadar bunu iyi amaçlarla kullanan gençlerimiz varsa da sosyal medya da özellikle hayatımızda bize ne kazandırdığını ya da ne alıp götürdüğünü iyi incelememiz gerekiyor. Sosyal medya yok iken nasıl bir hayatımız vardı. Sosyal medya olduktan sonra nasıl bir hayata geçtik bunu incelememiz gerekiyor ve bu şekilde bir analiz yapabiliriz. Sosyal medya bu noktada biraz daha internete ve yalnızlığa itiyor maalesef." ifadelerini kullandı.

"SOSYAL MEDYAYI GÜNÜN BELİRLİ SAATLERİNDE KULLANABİLİRİZ"

Sosyal medyada ahlaki ilkelerin çok dikkate alınmadığının ve paylaşımların ise bu dünyadan soyutlanarak yapıldığını ifade eden Sağir, gençlerin sosyal medya öncesi ve sonrası hayatlarının gözden geçirilmesi gerektiğini dile getirerek şunları kaydetti: "Gençlerin sosyal medyada birçok paylaşım yaptığını ama bu paylaşımları yaparken sanki biraz daha kendilerini dünyadan soyutlayarak bunu yaptığını görüyoruz. Sosyal medyada özellikle de ahlaki ilkelere pek fazla dikkat edilmediğini görüyoruz. İnsanlar hiç tanımadığı kişiler hakkında ön yargılarda bulunabilmekte, suçlamalarda bulunabilmektedir. Özellikle bu bakımdan sosyal medyanın sosyal medya ahlakının geliştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Özellikle de aile içi ilişkilerde olumsuz yansımalarını görüyoruz. Sosyal medyayı aslında günün belirli saatlerinde kullanabiliriz. Belirli saatler ayırabiliriz. Kitap okumaya belirli saatler ayırdığımız gibi ona da belirli saatler ayırabiliriz. Ama vakitsiz olarak, sürekli olarak sosyal medya ile uğraşmak eve geldiğinde anne, babanın, çocukların sürekli olarak ellerinde cep telefonları olması ve bu manada sürekli bir facebook veya twiter ile olsun bir mesajlaşma aile içi ilişkileri zedelemekte."

"ANNE VE BABALARA BÜYÜK SORUMLULUKLAR DÜŞÜYOR"

Ebeveynlerin daha çok dikkat etmesi gerektiğini ve çocuklarına daha fazla zaman ayırmaları gerektiğini belirten Sağir, "Anne ve babaların özellikle çocuklarıyla daha fazla iletişime geçip sosyal medya için belirli bir zaman ayırabilirler. Bu noktada anne ve babalara büyük sorumluluklar düşüyor. Çocuklar ve gençler yalnızlığa itilmemeli. Anne ve babalar onlara daha fazla sahip çıkmalı. Bu işle çok meşgul oldukları için çocuklarına yeterince zaman ayıramadıklarını görüyoruz. Dolayısıyla bütün bu bahsettiğimiz olumsuzlukların yanında sosyal medyanın olumlu tarafları elbette var. Öncelikle toplumda meydana gelen olumsuzluklara karşı hızlı bir şekilde bir kamuoyu oluşturma ve bu noktada o olumsuzluğun hızlı bir şekilde giderilmesi noktasında sosyal medya bu noktada televizyondan bile önemli bir görev üstlenmektedir. Bunu yaparken tabi sosyal medyada paylaşılan bilgilerin doğruluğuna dikkat etmeliyiz. İnsanlara iftirada bulunmamalı, onlara suçsuz yere işlemedikleri herhangi bir olay veya davranışı nispet etmemeliyiz. Ve onların kişilik haklarına saygı göstermeliyiz. Bu noktada bir sosyal medya kullanımı uygun olur diye düşünüyorum." şeklinde konuştu.

PLAY STORE'DE SANAL ESRAR EKİLİYOR

Uyuşturucu tacirleri iyice azdı. Siz ‘ne var canım çocuğum tablette oyun oynuyor` diye düşünürken tacirler uyuşturucuyu özendiren oyunlar aracılığı ile çocuğunuzu batağa çekiyor. Hemen her yaştaki çocuğun kolaylıkla ulaşabileceği sözde oyunlarda sanal uyuşturucu üreticiliği teşvik ediliyor.

İstanbul Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Narkotik Uzmanı Mehmet Özgür Zobar, telefon, tablet ve bilgisayarlarda uyuşturucu kullanımını özendiren çok sayıda oyun bulunduğuna ve bunların milyonların üzerinde indirildiğine dikkati çekerek, acilen kaldırılması gerektiğini vurguladı.

ANNE BABALAR DİKKAT!

Son günlerde uyuşturucu kullanımını özendiren oyunların arttığını İfade eden Narkotik Uzmanı Özgür Zobar internet ortamındaki tehlikeye dikkati çekti. "Uyuşturucu kullanımına özendiren oyunlar var. Özellikle belirtmek istiyorum ki gençlerin kullandığı tablet, telefon ve bilgisayarlarda uyuşturucu kullanımını özendiren, kullanımını öğreten hatta nasıl satılacağı hakkında bilgilendiren oyunlar bulunuyor. Bu oyunların acilen kaldırılması gerekiyor. Uygulamalarda, güzel bir uyuşturucu üretimi nasıl yapılır, nasıl daha fazla kâr elde edilir, uyuşturucunun daha fazla insana nasıl ulaştırılabileceği ile ilgili özendirici, bağımlılığa yönlendirici etkenler bulunuyor. Maalesef yüz binlerin, milyonların üzerinde indirmeler var."

PEKİ DEVLET NEREDE!

Play Store'de her yaşta çocuğun rahatlıkla ulaşabileceği uyuşturucu üretiminden, bu uyuşturucunun nasıl pazarlanacağına dair oyunların, uygulamaların hem de yüzbinlerce genç tarafından indirilmesi karşısında devletin nerede ise hiç bir adım atmaması manidar bulundu.