ERBİL – Irak Kürdistan Bölgesi Başbakanı Neçirvan Barzani, düzenlediği basın toplantısında Türkiye ve İran'la olan ilişkinlerine değinerek, "Türkiye'yle, İran'la bu görüşmelerimizi sürdürmek istiyoruz. Bağdat'la yaşadığımız sorunların Irak anayasası çerçevesinde çözümü için bize yardımcı olmalarını istiyoruz. Türkiye'yle, İran'la ilişkilerimiz var, iki tarafla da şahsen girişimde bulunuyorum. Bu konuda çaba gösteriyorum, göstermeye de devam edeceğim." dedi.
Bugün yapılan bakanlar kurulu sonrası bir basın toplantısı düzenleyen Neçirvan Barzani, Kürdistan Bölgesi'nde yaşanan siyasi, askeri ve ekonomik sorunlara ilişkin önemli açıklamalar yaptı.
Bağımsızlık referandumu sonrası Türkiye ve İran'la yaşanan sorunlara ve ilişkinlere değinen Barzani, şöyle konuştu: "Sadece Türkiye'yle değil, bütün komşularımızla görüşmeler yapmak, sorunları çözmek ve barıştan yana olduğumuzu göstermek istiyoruz. Türkiye de önemli komşularımızdan biridir. Zor yıllarda, 80'li 90'lı yıllarda kimyasal saldırılar olduğunda bize kapılarını açtılar. Yine en zor dönemlerde Kürdistan halkına yardım ettiler. Bunu göz önünde bulunduruyoruz. İran İslam Cumhuriyeti'nin yardımlarını göz önünde bulunduruyoruz. Kürdistan Bölgesi Hükümeti, halkı, komşularıyla barış içinde yaşamak istiyor. Bölgede istikrar unsuru olmak istiyor. Özellikle de geçmişte iyi ilişkilerimizin olduğu Türkiye'yle bunun sürmesini istiyoruz. Türkiye'yle, İran'la bu görüşmelerimizi sürdürmek istiyoruz. Bağdat'la yaşadığımız sorunların Irak anayasası çerçevesinde çözümü için bize yardımcı olmalarını istiyoruz. Türkiye ve İran'la ilişkilerimiz var, iki tarafla da şahsen girişimde bulunuyorum. Bu konuda çaba gösteriyorum, göstermeye de devam edeceğim."
Bağdat'la yaşanan sorunların tek çözümünün diyalogtan geçtiğini söyleyen Barzani, Bağdat'ın, Kürdistan Bölgesi maaşlarını göndermesi hakkında ise "Bağdat'ın niyeti varsa biz hazırız ve hiçbir engelimiz yok. Biometri verilerine göre Kürdistan Bölgesi'nin maaşlarının gönderilmesi lazım." dedi.
Petrol ve diğer gelirlerin Bağdat'a teslim edilmesi hakkında da konuşan Barzani, "Eğer Kürdistan Bölgesi'nin yüzde 17'lik bütçesi tamamen ödenecekse, petrol konusunu teslim etmeye hazırız. Bize göre bir sonuca varana kadar her şey olduğu gibi kalmalı. Bağdat'la bütün bu sorunların çözümü için bir diyalog başlatılması gerektiğini düşünüyoruz." diye belirtti.
Barzani, sorunların askeri yöntemlerle çözülemeyeceğini, ciddi bir diyalogla, barışçıl şekilde sorunların üstesinden gelinebileceğini kaydetti.
Sınır kapıları, gelirler ve havalimanları sorunlarını da anayasa çerçevesinde çözmek istediklerini belirten Barzani, Kürdistan Bölgesi'nin statüsünün anayasal olduğunu, Haydar İbadi'nin, Irak Başbakanı olarak Kürdistan'ın bütün anayasal haklarını vermesi gerektiğini ifade etti.
Barzani, "2003 yılı, sorunların 'Ben senden daha güçlüyüm' anlayışıyla çözülemeyeceği konusunda hepimiz için ders niteliğindedir. Bağdat yetkililerinin bu mantıktan vazgeçmesini umuyoruz." ifadelerini kullandı.
Bir gazetecinin, azledilen Değişim Hareketi (Goran) bakanlarının göreve dönüp dönmeyeceğine yönelik sorusuna ise Barzani, şu yanıtı verdi:
"Goran Hareketi, parlamentoda sandalye sahibi ve siyasi sürecin bir parçasıdır. Bana sorarsanız, bakanların en kısa zamanda hükümet kabinesine dönüp, görevlerine başlamasını isterim."
Neçirvan Barzani'nin basın açıklamasından bazı satır başları şöyle:
Bağdat'la yaşanan sorunların çözümü
-Kürdistan Bölgesi'nin bugün içinden geçtiği zor dönemde, her şeyden önemlisi, geleceğe umutlu bakmamız ve birliktelikle bu zor dönemi de atlatabileceğimize inanmamızdır. Bu başarının şartı da partisel, kişisel çıkarlardan vazgeçip Kürtler olarak, Kürdistan'da yaşayan milletler olarak tek ses olmamızdır.
Referandumdan sonra birtakım nahoş olaylar yaşandı, bütün bunları tekrarlamak istemiyorum. Vurgulamak istediğim birkaç nokta var. Birincisi Kürdistan Bölgesi Hükümeti, bütün vatandaşların oy verdiği Irak anayasası çerçevesinde hazır olduğunu bildirmiş, bölgede, Irak'ta ve Kürdistan'da istikrarın sağlanması için hazır olduğunu ifade etmiştir. Bütün Irak halkı ve Kürdistan halkının çıkarına olabilecek bir uzlaşma için Irak'la görüşmeye hazır olduğunu vurgulamıştır.
Biz sorunların askeri yöntemlerle çözülebileceğine inanmıyoruz. Ordu ya da askeri güçlerin getirilmesiyle Bağdat'la çözüme ulaşacağımıza inanmıyoruz. Sorunların çözümü ciddi bir diyalog gerektiriyor. Bugün Irak ve Kürdistan'da olan bütün sorunların çözümü için ortak bir anlayış gereklidir.
Geride kalan 14 yılın her iki taraf için de ders niteliğinde olduğunu düşünüyorum. Kim hangi aşamada daha güçlü, kim hangi aşamada daha zayıf düşüncesiyle sorunlar çözülmez. Biz sorunlara, bir evin içindeki sorunlar olarak bakıyoruz. Bir evin içindeki sorunlar, 'Ben daha büyüğüm, diğerlerine zorla bir şeyleri farz kılarım' demekle çözülmez. Sorunlar, karşılıklı anlayışla çözülür. Geride kalan 14 yıl bize sorunların barışçıl yöntemlerle anayasa çerçevesinde çözülebileceğini göstermiştir."
Bütçe yasa tasarısı sorunu
-Bize göre bu yasa tasarısında Kürdistan Bölgesi'nin siyasi statüsünden net bir şekilde söz edilmiyor. Vilayetler nezdinde muamele yapılmasından bahsediliyor. Bu Irak anayasasının ihlalidir. Çünkü bu anayasaya göre Kürdistan Bölgesi'nin siyasi statüsü; Kürdistan Bölgesi Hükümeti'dir. Bütçe yasa tasarısı, Kürdistan Bölgesi Hükümeti'yle görüşülmeden Irak Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanmıştır.
Bağdat'ın Kürdistan Bölgesi'nin maaşlarını vereceğinden söz ediliyor. Biz, biometri verilerine göre bu konunun ele alınmasına hazırız. Bağdat maaşları göndermek istiyorsa, Kürdistan Bölgesi Hükümeti olarak biz hazırız ve hiçbir engelimiz yok.
"Kalıcı ateşkes olmalı"
-Bildiğiniz gibi Sıhela, Rabia bölgelerinde ordu ve Heşdi Şabi'den oluşan çok sayıda güç toplanmış. Buna gerek olmadığını, uygun da olmadığını düşünüyoruz. Aramızdaki sorunların çözümü için Bağdat'la oturup, uygun bir çözüm bulunmasını istiyoruz. Kalıcı bir ateşkes olmasını istiyoruz. Bağdat'ın ciddi bir siyasi diyalog kurmasını talep ediyoruz.
"Gelir ciddi oranda azaldı"
-Kerkük'te yaşanan durum sonucunda Kürdistan Bölgesi'nin geliri ciddi oranda azalmıştır. İhraç edilen Kürdistan Bölgesi petrolü, yarıya kadar düşmüştür. Elbette bu etki edecektir. Bütün çabamız, Bağdat'la uzlaşmamız durumunda, Kürdistan Bölgesi'nin bütün maaşlarının Bağdat tarafından ödenmesini umuyoruz.
Eğer Kürdistan Bölgesi'nin yüzde 17'lik bütçesi tamamen ödenecekse, petrol konusu teslim etmeye hazırız. Bize göre bir sonuca varana kadar her şey olduğu gibi kalmalı. Bağdat'la bütün bu sorunların çözümü için bir diyalog başlatılması gerektiğini düşünüyoruz.
"Askeri anlaşma yok"
-Hiçbir askeri anlaşma yok. İmzalanmış bir anlaşma da yok. Kürdistan Bölgesi ile Irak askeri güçleri arasında askeri görüşmeler var ancak bir anlaşma ya da imza söz konusu değil. Bize göre bu sorunların çözümü askeri yöntemler değildir. Bu sorunlar siyasi yollarla, şiddetten uzak şekilde çözülmeli.
Türkiye'le ilişkiler
-Sadece Türkiye'yle değil, bütün komşularımızla görüşmeler yapmak, sorunları çözmek ve barıştan yana olduğumuzu göstermek istiyoruz. Türkiye de önemli komşularımızdan biridir. Zor yıllarda, 80'li 90'lı yıllarda kimyasal saldırılar olduğunda bize kapılarını açtılar. Yine en zor dönemlerde Kürdistan halkına yardım ettiler. Bunu göz önünde bulunduruyoruz. İran İslam Cumhuriyeti'nin yardımlarını göz önünde bulunduruyoruz. Kürdistan Bölgesi Hükümeti, halkı, komşularıyla barış içinde yaşamak istiyor. Bölgede istikrar unsuru olmak istiyor. Özellikle de geçmişte iyi ilişkilerimizin olduğu Türkiye'yle bunun sürmesini istiyoruz. Türkiye'yle, İran'la bu görüşmelerimizi sürdürmek istiyoruz. Bağdat'la yaşadığımız sorunların Irak anayasası çerçevesinde çözümü için bize yardımcı olmalarını istiyoruz. Türkiye ve İran'la ilişkilerimiz var, iki tarafla da şahsen girişimde bulunuyorum. Bu konuda çaba gösteriyorum, göstermeye de devam edeceğim. (İLKHA)