EKONOMİ SERVİSİ
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, temaslarda bulunmak ve Memur-Sen teşkilatıyla buluşmak için Yozgat`a geldi. Teşkilat buluşma programında coşkulu kalabalığa hitap eden Ali Yalçın`ın gündeminde, Balfour Deklerasyonu ve hakkında gözaltı kararı bulunan eski KESK Başkanı Lami Özgen`in yurtdışına kaçması ve iltica talebinde bulunması da vardı.
Yüzyıl önce 2 Kasım`da imzalanan Balfour Deklerasyonu`nun, Sykes-Picot anlaşmasıyla eşdeğer olduğunun altını çizen Yalçın, deklerasyonun Teodor Herzl`in kurguladığı büyük israil projesinin bir adım ilerisi olduğunu kaydetti.
Yalçın, “Balfour Deklerasyonu, ortadoğunun tüm coğrafyalarına sirayet eden, yenidünya düzenine kapı aralayan, siyonizmin ve emperyalizmin bölgedeki tahakkümünü güçlendiren yüzyıllık bir süreci başlattı. Deklerasyon, siyonizmin, emperyalizmin ve dolayısıyla, kaosun, sömürünün mazlum coğrafyalara sirayetidir, ülkeleri bölmenin, insanları ayrıştırmanın başlangıç noktasıdır” dedi. Coğrafyanın yüzyıl önce cetvellerle çizildiğini belirten Yalçın, “Yüzyıl önceki plan yeniden devrede ve aktörler, Siyonistler ve emperyalistler. Bu coğrafya yeniden çizilmeye, dizayn edilmeye çalışılıyor” diye konuştu.
Bu Sistematiğin Değişmesi Gerekiyor
Mevcut kanunun çözümsüzlük ürettiğini dile getiren Yalçın,
“İşçilerin toplu sözleşme görüşmelerinde yetkili olan konfederasyon dışında muhatap bulunmuyor. Ancak memurların toplu sözleşmesinde yetkili olmayanlar da yasanın merhametiyle masada oturabiliyorlar. Zaten yetkili olmayanlar, kimseye hesap vermeyecekleri için alanı karıştırıyorlar. Bu sistematiğin değişmesi gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.
“Toplu görüşme denilen ve bizim bazen ironi olarak toplu gülüşme dediğimiz yasanın o kaotik haliyle devam etti. Amir koltuğunda hükümet siz de ziyaretçi koltuğunda oturuyordunuz. Siz teklif sunuyorsunuz, hükümet bakanlar kurulu ile görüşüp size geri dönüyordu. Sonra toplu sözleşmeye geçildi. Bu hak geldikten sonra kazanımlar oluşmaya başladı. Ne alındıysa geçtiğimiz 4 toplu sözleşmede alındı. Daha iyisi olabilir mi olabilir ama öncelikle bu sistemin değişmesi, toplu sözleşme kanunu uluslararası normlara uygun hale gelmesi gerekir” dedi.