Riyad Makaev - Doğruhaber/Analiz
Sovyetler Birliği`ni dünyanın en büyük düşmanı ve tehlikesi olarak bilirdik. Üniversitelerde, okullarda, STK toplantılarında, TV programlarında Sovyetlerin yaptığı zulümlerden bahseder dururlardı. Emperyalist güçler sırf Sovyetler Birliğini yenmek için Afganistan`da Afgan mücahitlerine bile yardım ettiler. İslam dünyası tek ses olup Afganlı mücahitleri destekliyor, Abdullah Azzam gibi Afgan Mücahitlerin şanlı direnişini camilerde, okullarda, mitinglerde, özel gecelerde anlatıyorlardı. Güzel Türkiye`mizde 90`lı yıllardaki ilahilerimizi ve marşlarımızı hatırlayalım, cihadı öven, şehitleri öven, zulme karşı mücadeleyi öven sözlerle dolup taşıyordu. Aliya İzzetbegoviçler, Malcom X`ler, Cevher Dudayevler, Necmeddin Erbakanlar ve niceleri yetişen gençlerimizin örnek aldığı ve büyüklerimizin örnek gösterdiği şahsiyetlerdi. Bugünlerde de ara sıra hatırlarız onları ve belki bir Fatiha okuruz. Ancak, o dönemde emperyalizme karşı mücadele veren İslam ümmetinin zamanımızda o mücadeleyi gösterdiğini göremiyoruz. İslam ümmetinin bu mücadeleci ruhu nereye gitti? Emperyalizmi yendiği için mi İslam ümmeti o mücadeleyi bıraktı yoksa, yapılan mücadelede bir yanlışlık mı vardı ya da bu mücadele uğruna şehit olanlar, ömür boyu bu mücadelenin yolunda örnek olan liderlerimiz mi yanlış yaptılar açıkçası anlamakta güçlük çekiyorum.
Cevap çok açık ve net. Önderlerimiz yanlış yapmadılar ve yanılmadılar da. Her şey bizden kaynaklanıyor. Oysa ayet açık “Onlar (kâfirler) ağızlarıyla (kötü söz ve iftiraları ile) Allah`ın nurunu (İslâm dinini) söndürmek istiyorlar. Hâlbuki kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır.” (SAFF-61/8). Emperyalist güçler, 11 Eylül`de açık ve net İslam ümmetine karşı yeni bir saldırıya geçtiler. O gün Türkiye ve diğer İslam ülkelerinde TV haberlerinde ve ertesi gün gazetelerde “Dünya asla eskisi gibi olmayacak” manşetleri atıldı. 11 Eylül`den sonra, ‘Tüm dünyayı teröristlerden temizleyeceğiz` diyen Bush, başlatılan mücadelenin bir haçlı savaşı olduğunu söylemişti. Haçlı seferi sözünden sonra çark ederek Müslümanların gönlünü almaya çalışan ABD Başkanı George W. Bush İslam dinine övgüler yağdırmıştı. Bush ayrıca Kur`an-ı Kerim'den "Kötülük eden kötülük bulur" fikrinin işlendiği bir ayeti de okumuştu. İşte yeni dönem o zaman başladı. Tüm İslam dünyası New York`ta yapılan saldırıyı kınadı ve lanetledi. Ama yetmedi... Emperyalizme karşı başkaldıran her bir insana olası terörist gözüyle bakılmaya başlandı. O da yetmedi, o kadar ileri gidildi ki sakallı ve çarşaflı bir Müslüman artık bir terörist olarak görünüyordu.
Buna İslam dünyası da tamamen katıldı. BMGK`de yeni kararlar alındı. İslam ülkelerinde terörle mücadele kanunları ve yasaları değişti. ABD`nin Afganistan ve Irak işgaline gözler yumuldu ve destek çıkıldı. Binlerce İslami STK kapatıldı ve yöneticileri gözaltına alındı. Bazı ülkeler teröre destek veren ülkeler olarak nitelendirildi. O da yetmedi, daha ileri gidilerek İslam`ı hedef gösterdiler. Artık her kim İslam`a tabi oluyorsa terörist gözüyle bakılıyordu. Yeni projede neler neler vardı hepsini burada anlatmak imkansız bir şey. TV programlarında İslam`da şiddet var mı, yok mu tartışılıyor. Başörtü, sakal, zina masaya yatırılarak tartışılacak konu haline getirildi. Bu projeye imamlar, alimler, hocalar destek verdi. Herkes kendini kurtarmaya yöneldi. ABD ve müttefikleri tüm dünyada terörle mücadele adı altında operasyonlar yapıyor Müslümanları öldürüyor ve gözaltına alıyordu. Yeni sözcükler ve terimler üretildi - İslami terör, Terör örgütü, İslami teröre destek veren ve destekçileri gibi. Sonra El-Kaide ortaya atıldı. Hollywood endüstrisi İslami terör konulu sinema filmleri yapmaya başladı. Diziler çekilmeye başlandı. Her kim emperyalizme bir söz söylerse terörist damgasını yiyordu. Afganlı mücahitler bir gece terörist olup uyandı, Çeçen mücahitler bir gece terörist oldu.
Sadece yaşayanlar değil, şehit düşenleri bile terörist olarak gösterdiler. Gece gündüz İslami terör ve terörist Müslüman sözcükleri duyar olduk. Müslüman teröristleri! öldüren bilgisayar oyunları piyasaya çıktı. Kitaplar yazılıyor, sempozyumlar veriliyor, hutbeler okunuyor, okullarda öğrencilere anlatılıyordu. İslam ümmetinin 90`lı yıllarında başlayan emperyalizme karşı başkaldırmasını durdurmak ve Müslümanları yeniden uykuya göndermek için elindeki tüm gücü Batı bu projede kullandı. Ne oldu? Bence başarılı oldular. Bugün emperyalizme karşı başkaldıran, adaletsizliğe karşı başkaldıranlara artık kendimiz terörist diyoruz. İslam`daki cihad kavramının içini başka bir şeylerle doldurduk. Mücadele kavramını başka türlü yorumluyoruz. Batı bizi dünya için, dünya malı için mücadele ve mesai harcayan bir toplum haline getirdi. Kendimiz gibi düşünmeyen her Müslümanı tekfir eden ve terörist diyebilen bir toplum haline geldik. Batı`nın en büyük destekçileri olduk. Batı yanlış yapıyor dememek için İslam`ı yeniden yorumlamamız lazım dedik. Pekâlâ, Batı sizce başarılı olmadı mı? Bence oldu, tebrik etmek lazım!