Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, Gazze Şeridi'ndeki sınır kapılarının kontrolünü uzlaşı hükümetine devretmeyi, uzlaşı anlaşmasının birinci aşamasının tamamlanması olarak kabul edildiğini söyledi.
Gazze Araştırma ve Strateji Merkezi'nin düzenlediği 5. Filistin Ulusal Güvenlik Konferansı'nda konuşan Heniyye, attıkları adımların mutabakat sürecinin ilk aşamasını teşkil ettiğini, bu aşamanın bugün Gazze Şeridi'ndeki sınır kapılarının uzlaşı hükümetine teslim edilmesiyle tamamlandığını ifade etti.
Heniyye, "Bugün şunu söyleyebilirim. Sınır kapılarını Filistin hükümetine teslim ederek ve Filistin ulusal müzakereleri için (Mısır'ın başkenti) Kahire'ye yönelerek neye mâl olursa olsun geriye dönüşü mümkün olmayan ulusal uzlaşı dönemini başlatıyoruz." dedi.
Filistin uzlaşısının hisse bölüşme esasına değil "siyasi ortaklığa" dayandığını vurgulayan Heniyye, bunun sadece Hamas ile Fetih arasında değil tüm ulusal ve İslami gruplar ile Filistin halkının bileşenleri arasında sağlanan bir uzlaşı olduğunu ifade etti.
Uzlaşının, Filistin şartlarında 3 aşamada düzenlenmesi gerektiğini kaydeden Heniyye, birinci aşamada Batı Şeria ve Gazze'deki işlerin idaresinin ulusal uzlaşı hükümeti ve seçimler yoluyla Filistin yönetimine bağlı kurumlara devredilmesi, ikinci aşamada Filistin Kurtuluş Örgütü'nün (FKÖ) yeniden yapılandırılması ve inşa edilmesi, üçüncü aşamada ise FKÖ'nün idari ve siyasi olarak geliştirilmesi gerektiğini aktardı.
Her grubun belli bir stratejisi olduğunu, ancak konu vatanı özgürleştirmeye geldiğinde ortak bir noktada buluşmak istediklerini belirten Heniyye, "Geçen aylarda yayınladığımız siyasi belgelerde 1967 sınırlarında başkenti Kudüs olan Yahudi yerleşim birimlerinin olmadığı bir Filistin devleti kurulmasından ve dönüş hakkının korunmasından yana olduğumuzu açıkladık. Bu hepimizin üzerinde uzlaşabileceği bir program." diye konuştu.
Gazze'nin direniş için güç topladığını ve bunun İsrail ile çatışmalarda önemli bir faktör olduğunu dile getiren Heniyye, "Hamas, İsrail'i tanımama ve haklarından vazgeçmeme stratejisinde ısrarcı." dedi.
Heniyye son olarak, tüm Arap ve uluslararası parlamenterlere "Balfour Deklarasyonu nedeniyle özür dilemesi ve Filistin halkının haklarını itiraf etmesi için İngiltere'ye baskı yapmak üzere bir 'parlamento lobisi' oluşturma" çağrısında bulundu.
Öte yandan Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas adına konuşan Filistin Kurtuluş Örgütü Mülteciler Dairesi Başkanı Zekeriya el-Aga, "Devlet Başkanının, yüksek ulusal fayda olarak uzlaşıya verdiği önemi ve bunun başarıya ulaşması, ayrıca engellerin aşılması için verdiği talimatları aktarıyorum." ifadelerini kullandı.
Aga, Fetih hareketi ve Abbas'ın Filistin birliğine bağlı olduğunu, tüm Filistinliler ile ortaklık aracılığıyla bu birliğin güçlendirilmesi ve sorunların çözülmesi için çalıştığını kaydetti.
Uzlaşı anlaşmasının muhafaza edilmesi için tüm ulusal ve İslami güçleri sorumluluklarını üstlenmeye çağıran Aga, kapsamlı bir strateji geliştirilmesi amacıyla bu ay Kahire'de düzenlenecek toplantıya destek için çabaların arttırılmasını talep etti.
Aga, "Söz konusu strateji, en kısa zamanda seçimler düzenleyecek tüm Filistinli güçlerin katılımıyla ulusal birlik hükümetinin kurulmasını temel alıyor." dedi.
Abbas'ın Arap ülkelerinin İsrail ile ilişkilerini normalleştirmesine karşı olduğunu aktaran Aga, İsrail işgali sona ermeden ve bağımsız bir Filistin devleti kurulmadan normalleşmeyi reddettiğini ifade etti.
Aga, "Geri dönüş hakkı ve başkenti Kudüs olan tam bağımsız devletin kurulması konularında ısrarcıyız. Meşru haklarımızı talep ediyor ve işgalin sona ermesi gerektiğini vurguluyoruz." şeklinde konuştu.
Uluslararası topluma da seslenen Aga, İsrail işgalinin sona ermesi ve Filistin halkına haklarının verilmesi konusunda sorumluluklarını yerine getirmesini talep etti.