HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu, Dicle Üniversitesi Bilgi ve Erdem Öğrenci Platformu tarafından İlahiyat Fakültesinde açılmış olan Arakan'da yaşanan vahşeti konu alan fotoğraf sergisini ziyaret etti.
Sergiyi düzenleyen öğrenciler tarafından karşılanan Tanrıkulu'na, il yönetimi de eşlik etti. Sergideki resimleri inceleyen Tanrıkulu, öğrencileri yapmış oldukları çalışmadan dolayı tebrik etti.
Daha sonra fotoğraf sersiyle ilgili açıklamalarda bulunan Tanrıkulu, Müslümanların kaderinin yurtlarından çıkarılmak ve katledilmek olmaması gerektiğini söyledi.
Başta İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Birleşmiş Milletlerin (BM) katliamlara karşı sessizliğine tepki gösteren Tanrıkulu, İslam ülkeleri idarecilerinin aralarındaki ihtilafları bir kenara bırakıp, yeryüzünün mazlum ve mustazaflarına sahip çıkmaları gerektiğinin altını çizdi.
Tanrıkulu, "Öncelikle mazlum ve mustazaf Arakan halkının yaşamış olduğu bu mazlumiyeti ve mağduriyeti dile getirmek ve kamuoyu oluşturmak için fotoğraf sergisi açan Bilgi Erdem ve Bilge Gençlik Kulüplerinin yöneticilerini tebrik ediyorum. Gönül isterdi ki gerçekten vicdanları karalayan, vicdan sahiplerini derinden üzen bir fotoğraf sergisi değil de biraz daha gönlümüzü açacak, bizi sevindirecek faaliyetlerin yapılmasıdır. Fotoğrafları inceledik. Vicdan sahibi kişileri gerçekten yaralayan fotoğraflar. Daha önce Suriye, Irak ve Filistin'deki mazlum ve mustazaflarla ilgili resim sergileri yapılmıştı. Yeryüzündeki Müslümanların kaderi artık yurtlarından çıkarılmak ve katledilmek olmamalıdır. Buna dur denilmesi gerekiyor. Müslümanların da bunu görerek en azından bütün ihtilafları bir taraf bırakıp; devlet çıkarlarını, ulusal ve mezhep çıkarlarını bir taraf bırakıp adalet ekseninde bu sorunları çözmesi gerekiyor." dedi.
"İİT'nin bu mazlum ve mustazaflara sahip çıkmaması gerçekten insanı üzen bir husustur"
İslam İşbirliği Teşkilatı'nın (İİT) katliamlara karşı sessizliğine tepki gösteren Tanrıkulu, "Asıl önemli olan husus şudur; İslam İşbirliği Teşkilatı'nın bu kadar zulümler yapılırken bunlara sahip çıkmaması, sessiz kalmasıdır. 'İslam Ordusu'nun kurulduğunu aylar önce ilan eden İslam İşbirliği Teşkilatı'nın bu mazlum ve mustazaflara sahip çıkmaması gerçekten insanı üzen bir husustur." ifadelerini kullandı.
"Birleşmiş Milletler'e üye olan İslam ülkelerinin idarecileri niçin sessiz kalmaktadır?"
"Birleşmiş Milletler de böyle bir durumda yüzbinlerce insanın katledildiği ve yurtlarından çıkarıldığı olaya müdahale etmeyecekse neye müdahale edecektir?" diye soran Tanrıkulu, sözlerine şöyle devam etti:
"Birleşmiş Milletler niye vardır? Birleşmiş Milletler niçin varlık nedeninden birisini yerine getirmiyor da bu Budist çetelerin Müslümanları katletmesine sessiz kalıyor. Birleşmiş Milletlere üye olan İslam ülkelerinin idarecileri niçin sessiz kalmaktadır? Bunları kamuoyu sormaktadır ve bunun hesabını yeri zamanı geldiğinde sormasını bilecektir."
"Kardeşlerimize yardım için maddi ve manevi olarak bir seferberlik başlatmamız gerekiyor"
Arakan'da katliama maruz kalan Müslümanlara ulaştırılmak üzere başlatılan yardım kampanyalarını desteklediklerini söyleyen Tanrıkulu, "Bizler siyasi partiler olarak, sivil toplum kuruluşları olarak elimizden gelen ne varsa bunu yapmamız lazım. Düzenlenen yardım kampanyasına bütün halkımızı davet ediyoruz. Bu kardeşlerimize yardım için maddi ve manevi olarak bir seferberlik başlatmamız gerekiyor. Bu konuda duyarlı olan ve çaba sarf eden duyarlı Müslüman kardeşlerimize teşekkür ediyorum." (M. Hüseyin Temel - İLKHA)