Yıllardır Siyonist işgal rejiminin başbakanının açıklamalarını takip ediyorum. Özellikle en önemlilerini ve en tehlikelerini izliyorum. Kendisi rejiminin geleceğiyle ilgili endişeler taşıyor. Bu konuda huzursuz ve endişeli. Çok rahat ve samimi bir şekilde şunu ifade etmek istiyorum. Şu anda bu rejimi, rejimin geleceği ciddi bir şekilde meşgul ediyor. Netanyahu bu konuda söyledikleriyle iç dünyası arasında geçenleri açıklamıyor. Aslında bu durumu, işgal rejimindeki birçok insan da yaşıyor. Ama her kişinin bu korkuyu ifade ediş tarzı farklıdır.
Bu korkuyu en iyi ifade eden açıklama, birkaç gün önce başbakanın evinde yapılan bir dini toplantıda Netanyahu`dan geldi. Birçok kişinin dikkatini çekmedi. Fakat çok enteresan bir şey gözlemledim. Çünkü bu açıklamayla ilgili özel haber Arapça yayın yapan bir İsrail sitesinde yayınlandıktan kısa bir süre sonra kaldırıldı. Haber siteden kaldırılmadan önce ise, sitenin haberle ilgili ilginç bir açıklama yaptığını gördüm. Site, Netanyahu`nun bahsettiği huzursuzluk ve endişenin gerçek olmadığını, yaptığı açıklamaların dikkatli bir şekilde aktarılmadığını ifade etti. Çok geçmeden de haberin tümünü, haberle ilgili yaptığı yorum ve savunmaları da kaldırdı.
Basın geleneğinde bir haberi kaldırıyorsan, senin okuyucunun bu haberi bilmemesini istemiyorsun demektir. En önemlisi de bu haberdeki içeriğin sana fayda yerine zarar vereceğini düşünmendir. O nedenle en iyisi senin haberi gömmen ve tam olarak yok etmendir. İşte söz konusu haberin kaynağının yaşadığı husus da tam manasıyla budur. Çünkü haberi kökünden kaldırdı. Haber kaldırılmadan önce her ne kadar Google haberin kaynağını veriyorsa da ilgili haberin linkine girmeniz mümkün olmuyor. Arayıp girmek istediğinizde “aradığın sayfa bulunamadı” ibaresiyle karşılaşacaksınız. “Netanyahu İsrail`in yok olacağını haber verdi mi?” şeklinde Google`da yazarsanız bu kez linkin tamamıyla kaldırıldığını görürsünüz. Bu şekilde Arap okuyucuyu Netanyahu`nun İsrail`in yok olacağından hiç bahsetmediğine ikna etmek istiyorlar. Hâlbuki gerçekten bunu söylemiştir.
Bu konuyu salt düşünmek veya ima etmek bile, bu sözleri söyleyenin büyük bir korku ve endişe yaşadığını gösteriyor. Kendine ve başkalarına yalan da söylüyorsan, yine bu açıklamalar senin iç dünyanı yansıtıyordur. Dünyanın hiçbir yerinde bir lider, ülkesinin yok olmasını gündeme getirmez veya bundan bahsetmez. Bu konuda onun içini bir şeyler kemiriyorsa, zihnini kurcalıyorsa, yakinen biliyor ve görüyorsa ancak böyle bir şeyden bahseder.
Siz hiç Fransa liderlerinden, Portekiz, Togo veya Pasifik Okyanusunda gözden ırak bir ülke liderinin devletinin yok olma ihtimalinden bahsettiğini duydunuz mu? Normal şartlarda bu olmaz. Gerçek bir korku ve endişe varsa, bu korku ta derinliklerde hissediliyorsa böyle bir açıklama yapılır.
Netanyahu`nun yönetimdeki yıllarına baktığımızda başka zamanlarda da benzer açıklamalar yaptığını görebiliriz. Aynısı olmasa da daha önce de benzer açıklamalarda bulunmuştur. Mesela “İsrail düşmanları onu yok etmek istiyorlar” sözünü defalarca söylemiştir. Yine meydana gelen feda eylemlerinin ardından “bu ülke dışında bizim gidebileceğimiz bir ülkemiz yoktur” diyen de kendisidir. Var olmak ve bu topraklarda bulunmakla ilgili yöneltilen bu soru, onun buradaki varlığının yerinde olmadığını gösteriyor. Son açıklamasında bunu daha net ifade ediyor.
Peki, Netanyahu evinde yapılan dini toplantıda ne demişti?
Netanyahu, evinde yapılan toplantıda “Haşmonayim Krallığı 80 yıl yaşadı. İsrail`in yaşaması ve 100 yıla ulaşması için çalışmaktayız” dedi.
İsrailli tarihçilere göre Yahudilerin Haşmonayim Krallığı 77 yıl yaşamıştır. Roma imparatorunun bölgeye yaptığı seferle ortadan kaldırılmıştır.
Toplantıya katılanların ifadelerine göre Netanyahu`nun bu açıklaması orada bulunanların dikkatlerini çekmiştir.
İşgal rejiminde yayınlanan Haaretz gazetesi ise toplantıya katılanlara dayandırarak verdiği haberde Netanyahu`nun toplantıda “Buradaki varlığımız bedihi değildir. Bu devleti savunmak için bütün imkânlarımızı seferber edeceğiz. Haşmonayim Krallığı 80 yıl yaşadı. İsrail devleti olarak bu süreci aşmamız gerekir” ifadesini kullandığını yazdı.
Hilmi El-Esmer - Çeiri Makale
Filistin Enformasyon Merkezi