EKONOMİ SERVİSİ
Türk-iş Genel Başkanı Ergün ATALAY, dün Şırnak'ta kaçak işletilen kömür ocağında 7 işçinin hayatını kaybettiği göçükle ilgili yaptığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Her geçen yıl kaçak maden ocaklarında meydana gelen kazalarda işçi ölümleri artarak devam etmektedir. Madenlerdeki çalışma koşullarının ağırlığı ve alınması gereken tedbirler en üst düzeyde dile getirilmiş, yazılı raporlarla ortaya konmuştur.
Şırnak`ta kömür ocakları bölgesinde 17 Ekim 2017 Salı günü, iş kazası diye nitelendirilen bir cinayet meydana geldi. 2013 yılında işletme ve iş güvenliği riski barındırdığı için faaliyeti durdurulmuş kaçak maden ocağında meydana gelen göçükte, 7 işçi hayatını kaybederken 1 işçi de ağır yaralandı.
Bu bilinen ve beklenen bir neticedir. Şırnak'ta üretime kapatılan maden ocaklarında 2014 yılından bu yana yapılan kaçak çalışmalarda 18 işçi hayatını kaybetmiş 11 işçi de yaralanmıştır.
Her geçen yıl kaçak maden ocaklarında meydana gelen kazalarda işçi ölümleri artarak devam etmektedir. Soma faciasından sonra maden işçilerinin haklarını iyileştiren olumlu değişikler yaşanmıştır ancak bu ve benzeri kazalar bize zihniyet değişikliğinin gerçekleşmediğini göstermektedir.
Madenlerdeki çalışma koşullarının ağırlığı ve alınması gereken tedbirler en üst düzeyde dile getirilmiş, yazılı raporlarla olumsuzluk ortaya konmuştur.
Daha fazla kar elde etmek amacıyla insan hayatını hiçe sayarak üretim yapan kaçak maden ocakları faaliyetlerini devam ettirdikleri sürece gelecek günlerde de yeni maden ocağı facialarıyla karşılaşmak kaçınılmaz olacaktır.
İnsan hayatını önemsemeyen bir üretim politikasının, sadece insani değerler açısından değil yönetsel ve ekonomik açılardan da sürdürülebilir olmadığı açıktır.
Mevzuat ile yapılan düzenlemeler uygulamada karşılığını bulmamaktadır. Sorun, yalnızca hukuki yönden sorumlulukların yaptırıma bağlanmasında değil, çağdaş dünyada olduğu gibi bu türden olasılıkların gerçekleşmesinin önlenmesi noktasındadır.
Maden bölgelerindeki istihdam alanlarının kısıtlı olması ve burada yaşayan yoksul insanların geçimlerini çok tehlikeli olan bu madenlerde çalışarak sağlayabiliyor olmaları gerçeğine farklı çözümler getirilmesi gerekmektedir.
Başta madenler olmak üzere, tüm işyerlerindeki iş kazaları ve meslek hastalıklarını sona erdirecek politikalar en etkin biçimde ve kararlılıkla uygulanmalıdır. İnsan hayatını temel almayan ekonomik ve sosyal politikalara son verilmelidir."