Başbakan Yıldırım'ın açıklamalından öne çıkanlar şöyle;
Başbakan Yıldırım, "Türkiye'nin misyonu, hakikate hizmet, mazlumların sesi, aklı ve vicdanı olmaktır. TRT World'ün bunu küresel anlamda en iyi şekilde yaptığına şahit oluyoruz. Tarihiyle medeniyet mirasıyla geniş coğrafyaya yayılan kardeşlik bağlarıyla kıtaları birbiriyle birleştiren Türkiye, dünyanın vicdanı olarak hareket ediyor, etmeye de devam edecek." açıklamasında bulundu.
Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü;
"TRT World, doğru habercilik yapılarak kişileri gerçeklerden haberdar etmek, sesini duyuramayanların sesi olmak üzere kuruldu. Bir anlamda mevcut medya anlayışına itiraz olarak TRT World doğmuş oldu. Habercilikte büyük haksızlıklara maruz kalmış bir ülkenin ve bir siyasi hareketin mensubu olarak ifade etmek isterim ki habercilikte gerçeği ve sadece gerçeği vermek yeterlidir."
"EĞER, DİKKATLİ OLMAZSANIZ..."
Yıldırım, Malcolm X'in sözünden alıntı yaparak, "Eğer, dikkatli olmazsanız, gazeteler, mazlumlardan nefret etmenizi, zalimleri ise çok sevmenizi sağlar." ifadelerine yer verdi.
SOMALİ'DEKİ KANLI SALDIRI
Başbakan Yıldırım, Somali'deki bombalı saldırı ile ilgili, "Bu vahşi terör saldırısında hayatını kaybeden bütün kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Bu alçak terör hadisesini şiddetle lanetliyorum." dedi.
"AVRUPA'DA BAŞLAMIŞ OLMASI AYRI BİR ENDİŞE KAYNAĞIDIR"
Yıldırım, "Dünyada terörün ve savaşların giderek yaygınlaştığını görmekteyiz. Radikalleşmenin yanı sıra yabancı düşmanlığı gibi akımların da özellikle gelişmiş ülkelerde artmaya başladığına şahit oluyoruz. Üstelik bu radikalleşme dalgasının demokrasilerinin gelişmiş olduğunu düşündüğümüz Avrupa'da başlamış olması ayrı bir endişe kaynağıdır." ifadelerine yer verdi.
Başbakan konuşması şu sözlerle sürdürdü;
"Avrupa'da göçmen ve yabancı düşmanlığı akımının son yıllarda siyasi alanı da adeta etki altına aldığını görüyoruz. Bu bizim esasen bir süreden beri gündeme getirdiğimiz endişeleri de teyit ediyor. Bu gelişmeleri dikkate alarak Türkiye, kapsayıcı ve kucaklayıcı politika anlayışını sürdürmeye devam ediyor. Her ne kadar Suriye'nin derdiyle dertleniyorsak Arakan'ın derdini de ihmal etmiyoruz. Filistin'in yardımına ne derece koşuyorsak Somali'nin yardımına da koşuyoruz."
"SURİYE'NİN İNŞAASI İÇİN ÇALIŞMALARA DEVAM EDECEĞİZ"
Suriye İdlib bölgesinin güvenliğinin sağlanması için biz Rusya ve İran'dan oluşan bir güvenlik çemberi oluşturduk diyen Yıldırım, "Halkın demokratik taleplerine saygı gösteren demokratik bir Suriye'nin inşaası için çalışmalara devam edeceğiz. Irak konusunda da tutumumuz net. Irak'ın toprak bütünlüğüne önem vermektedir. Uluslararası toplumun ikazlarına rağmen meşru olmayan bir referandum gerçekleşmiştir" şeklinde konuştu.
"TÜRKİYE YAPTIKLARIYLA DÜNYANIN VİCDANI OLMAYA DEVAM EDİYOR"
"Faaliyetlerimiz Türkiye olarak kendi topraklarımızla sınırlı değil. Dünyanın neresinde insanların başına bir bela gelse, bir felaket gelse yardıma ihtiyacı olan kim varsa zaman kaybetmeden orada Türkiye hayır kurumlarıyla Kızılayıyla, AFAD'ıyla, TİKA'sıyla bütün sivil toplum örgütleriyle hemen hazır ve nazır olarak yetişiyor. Bir anlamda Türkiye yaptıklarıyla dünyanın vicdanı olmaya devam ediyor."
"RADİKAL İDEOLOJİLERİ BESLEYEN EĞİLİMLERE ASLA FIRSAT VERMEMELİYİZ."
"Çağımızda ne yazık ki yükselmekte ve yaygınlaşmakta olan ırkçılık, yabancı düşmanlığı, İslam düşmanlığı ve diğer ayrımcılıklar insanları ötekileştirmekte ve toplumları daha bölünmüş ve kırılgan hale getirmektedir. Bu tür eğilimlere karşı hep birlikte karşı konulmasına, saygı ve hoşgörüyü temel alan değerler üzerinde yükselen kapsayıcı bir dilin mutlaka geliştirilmeye ihtiyaç vardır. Şiddete varan aşırıcılık ve radikal ideolojileri besleyen eğilimlere asla fırsat vermemeliyiz."
"TERÖR İNSANLIĞIN BAŞ BELASIDIR"
"Nerede ve hangisinde karşımıza çıkarsa çıksın terörü insanlık düşmanı olarak görüyoruz. Terör insanlığın baş belasıdır. Terör her yerde ama demeden, fakat demeden, ayrım gayrım yapmadan lanetlenmelidir, küresel iş birliğiyle terörün üzerine şiddetle gidilmelidir."
"RUSYA, İRAN VE TÜRKİYE OLARAK ASTANA SÜRECİNİ BAŞLATMIŞ BULUNMAKTAYIZ"
"Suriye'de kalıcı ateşkesin sağlanması ve barışın tesisi için Rusya, İran ve Türkiye olarak Astana sürecini başlatmış bulunmaktayız. Bu girişimlerimizi Birleşmiş Milletler şemsiyesinde, Cenevre sürecine taşımış bulunmaktayız. Astana'da varılan mutabakat çerçevesinde, Suriye İdlib bölgesinin güvenliğinin sağlanması ve oradaki çatışmaların sonlandırılması için biz, Rusya ve İran'dan oluşan bir güvenlik çemberi oluşturma çalışmalarına başladık."
"TÜRKİYE IRAK'IN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE BÜYÜK ÖNEM VERMEKTE"
"Irak konusunda da tutumumuz açık ve nettir. Türkiye Irak'ın toprak bütünlüğünün, siyasi birliğinin muhafazasına büyük önem vermektedir. Uluslararası toplumun ikazlarına rağmen Kuzey Irak'ta, Irak anayasasını açıkça ihlal eden ve meşru olmayan bir referandum gerçekleşmiştir. Irak hükümetinin kendi ülkesinin sınırları içerisinde, anayasal egemenliğini tesis etmek üzere attığı adımlar yerindedir ve destekliyoruz. Türkiye olarak bu konuda bizim de atabileceğimiz adımlar mevcuttur."
"Merkezi hükümet tarafından geri alınan bölgelerde örneğin DEAŞ'tan alınan Musul ve peşmergeden alınan Kerkük'te, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nin baskıyla, şiddetle, oldu bittiyle değiştirdiği demografik yapının, bölgenin tarihi derinliğine uygun olarak eski haline döndürülmesi konusunda da merkezi Irak yönetiminin gerekli hassasiyeti göstermesini bekliyoruz."
.