ANKARA - Ankara Üniversitesi (AÜ) Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, ve eski CHP Genel Başkanı ve CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal'a yapılan tıbbi müdehalede yer alan öğretim üyelerinden Girişimsel Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Kıvılcım Yavuz, Anestezi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Kemal Bayar ve Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Işılay, gazetecilere yaptığı açıklamada, Baykal'ın son durumuna ilişkin bilgi verdi.
Rektör İbiş, Deniz Baykal'ın tedavisinin yoğun bakım servisinde devam ettiğini belirterek, bulgu olarak yeni ilave edecek bir durumun söz konusu olduğunu ancak bunu da beklediklerini söyledi. Baykal'ın hem geçirdiği beyin hasarı hem de akciğere kusmuğun kaçması sonucu gelişen zaatüre nedeniyle ateşin yükselmesini beklediklerinin altını çizen İbiş, şunları kaydetti:
"Şu anda 38 derece dolayında ateşi var. Buna yönelik tedaviler başlamış durumda. Bunun dışında nörolojik olarak bulgularında bir olumsuzluk yok.
Daha önce bahsettiğim gibi yine sol tarafında güçsüzlük var, sol kolda daha belirgin olmak üzere, sol bacakta hafif bir güçsüzlüğü var. Bizim için şu an önemli olan beyin bölgesinde kan akımının artırılması ve orada oksijen düzeyinin yükseltilmesi. Elbette bu tür olaylardan sonra arkadaşlarım da sizi bilgilendireceklerdir.
Bizim için önemli risklerden biri de kanama riskidir ama ben sanıyorum ki Deniz Bey'in güçlü bünyesi bunların üstesinden gelecektir. Bu, bizim için çok büyük bir avantaj. Tablo, şimdi bu durumda ama asıl sonuçlar 48 hatta 72 saat içerisinde çok daha rahat bir şekilde ortaya konulacaktır. Çünkü, bir akciğer enfeksiyonu... Bu tür olaylardan sonra ödem oluşur. Yine Deniz Bey'in güçlü bünyesi en hafif şekilde geçirileceği kanaatini bize veriyor. Ama yine de saat 20.00'de tomografik kontrolü yapılacak. Bu kontrolleri ardışık olarak yapılacak. Gelişimler takip edilecek."
"Her şeyi çok iyi hatırlıyor"
Yoğun bakımda olan her hastayı "kritik" kabul ettiklerini belirten İbiş, şöyle devam etti:
"Deniz Beyin bünyesi güçlü. Şanslı birçok faktörü var. Bunlarla üstesinden gelecektir. Her şeyden önce bilinci açık. Zamanı, yeri, her şeyi, yaşını, takvimi çok iyi hatırlıyor. Bunlar da bizim avantajımız. Elbette ki bu olaylardan sonra 'hiçbir risk yoktur' diyemeyiz. O riskleri en küçük bir risk de olsa hekimler göz önünde bulundurmak zorunda. Zaten arkadaşlarımız da bunu göz önünde bulunduruyorlar. Ateşini bekliyorduk, çok doğal. Ödemi bekleriz ama bunlar mutlaka kontrol altında tutulmalı. Gelişmelere göre zaman zaman ilaç tedavisi de gerekebilir."
"Yoğun bakımda ziyaretçi kabul ediliyor mu? Başbakan Binali Yıldırım geldiğinde görüşebilecek mi?" sorusuna İbiş, "Hayır. Şu anda ikincil enfeksiyonlara karşı koruma altında. Sayın Başbakan geldiği zaman odasının dışından kendisini görecektir ancak odasına muayene eden hekimler dışında girilmesini istemiyoruz. Başka bir enfeksiyon riskini almak istemiyoruz." yanıtını verdi.
"Yakından takip edeceğiz"
Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Işılay da beynin ana damarından tıkalı olan damarın mümkün olduğu kadar erken dönemde açıldığını dile getirerek, "Ama yine de erken dönem, 48-72 saat, bu hastalarda riskli zamandır. Bu nedenle yakından takip etmemiz gerekecek yoğun bakımda. Bu hastalığın ilk günlerde bazı gelişebilecek komplikasyonları vardır. Bunlardan birisi akciğer enfeksiyonu ve ateş yükselmesi, bir diğeri de beyin ödemi. Onları yakından takip edeceğiz." bilgisini verdi.
Klinik olarak sağlık durumunda bir değişiklik olmadığının altını çizen Işılay, tomografi ile takiplerin yapılacağını vurguladı.
Işılay, "Hatta biraz daha iyi, arteri tam olarak açılmış durumda ama yine de komplikasyonlar açısından yakından takip etmemiz gerekiyor. Bekleyeceğiz." dedi.