Gaziantep'te yarım asra yakın bir süredir yaptığı saatçilik mesleğine devam ederek ailesinin geçimini sağlayan Kemal Doğan (56), 33 yıldır aynı dükkânda mesleğini sürdürüyor. Mesleğiyle 4 çocuğundan ikisini memur ettiğini, ikisini de üniversitede okuttuğunu belirten Doğan, yıllarını verdiği mesleğini severek sürdürüyor.

Yaklaşık 45 sene önce Nizip ilçesinde başladığı saat tamirciliğini halen sürdüren Kemal Doğan, 5 çocuğunu büyütüp okuttuğu mesleğinin teknolojiye karşı yenik düşmesinden endişe ettiğini söyledi.

Doğan, İLKHA muhabirine, saat tamirciliğinin zor ve hassas bir meslek olduğunu söyledi.

Yaptığı işin, el emeği ve göz nuru bir sanat olduğunu ifade eden Doğan, telefonlar ve değişik cihazların artmasıyla saatlere olan taleplerin azaldığını vurgulayarak, aynı zamanda son yıllarda saat fiyatlarının ucuzladığını belirterek, vatandaşların saati tamir ettirmek yerine yenilerini almayı tercih ettiklerini ve bundan dolayı da mesleklerinin her geçen gün kan kaybettiğini belirtti.

"33 yıldır bu dükkândayım"

12 yaşında çırak olarak başladığı saat tamirciliğinde 44 yılı geride bıraktığını söyleyen Doğan, "İlkokulu bitirdikten sonra bu mesleğe başladım. Yaklaşık 44 yıldır bu işi yapıyorum. Bu mesleği ustamdan öğrendim. Bu mesleğe ilk olarak Nizip'te başladım. Nizip'te bir ustam vardı. Onun yanında çalıştıktan sonra da Gaziantep'e geldim. Yaklaşık 33 yıldır bu dükkândayım. Mesleğimi halen devam ettiriyorum." dedi.

"Teknolojinin gelişmesi saatçilik mesleğini olumsuz etkiledi"

Doğan, "Teknoloji, saatçilik mesleğini de bayağı olumsuz etkiledi. Eskiden kurmalı saatler, masa saati ve duvar saatleri vardı. Aynı şekilde kol saatleri vardı. Şimdi hepsi elektronik oldu. Şu anda da kurmalı saatler pek fazla kalmadı. Otomatik saatler var. Kurmalı pek nadir geliyor. Ama otomatik saatler halen geliyor. Teknolojinin gelişmesi, cep telefonunun yaygınlaşması, saatçilik mesleğini olumsuz etkiledi. Allah'a şükürler olsun ben yine de halimden memnunum. Benim avantajım 33 yıldır aynı yerde saat tamirciliği yapmam ve mesleğimi devam ettirmem. Halen sadık müşterilerim var. Ama yine de ister istemez etkilendik." ifadelerini kullandı.

"Mesleğimi seviyorum"

Küçük yaşlarda bu mesleğe ilgi duyduğunu dile getiren Doğan, gelişen teknolojiye direndiğini, sanatını ise severek icra ettiğini ifade ederek, şunları söyledi:

"Ben bu mesleği zor şartlar altında öğrendim. Kendim aynı zamanda eleman da yetiştirdim. Halen bu mesleğe devam eden de var, etmeyen de var. Mesleğimiz artık can çekişiyor. Eski hareketlik pek fazla yok. Şu an bazı saatçiler aynı zamanda telefonculuk yapıyor. Ama ben mesleğimi hiçbir zaman bırakmadım. Örneğin bir doktor nasıl bir hastayı ameliyat ettiğinde ve o hastasını da sağlığına kavuşturduğunda kendisinde bir ferahlık hissediyorsa biz de aynı şekilde bir saati tamir edip sahibine teslim ettikten sonra bir mutluluk duyuyoruz. Mesleğimi seviyorum. Yaşım 56 oldu, bu yaştan sonra kalkıp başka iş yapacak halim yok. Biz kahve köşelerinde oturamayız. Dükkânıma sevdiğim dostlarım geliyor, hal hatır soruyorlar, bir şekilde zamanımız geçiyor. Üç-beş kuruş da ailemize bir katkımız olursa bize ne mutlu."

"İki çocuğum üniversitede okuyor"

Mesleğiyle 4 çocuğundan ikisini memur ettiğini, ikisini de üniversitede okuttuğunu belirten Doğan, "Şu anda iki çocuğum üniversitede okuyor, ister istemez çalışmam gerekiyor. Bu şekilde hayat devam ediyor. Üniversite okuyan çocuklarımdan memur olan da var. İki kızım halen üniversitede okuyor. Ben mesleğimi seviyorum. Cep telefonları yeni çıktığında bana 'Neden telefonculuğa geçmedin?' dediler. Ben de onlara 'Hayır, ben mesleğimi bırakmıyorum, telefonculuğa da geçmiyorum.' dedim. Halen de mesleğime devam ediyorum. Ben bu dükkânı açtığımda 23 yaşındaydım, şu anda 56 yaşındayım. Aynı yerde, aynı düzende devam ediyorum. Halimden memnunum, idare edip gidiyoruz. Eskiden kurma saatler bana çok geliyordu. Sebze hali buradaydı ve diğer haller de buradaydı. Hepsi şehir içinden gidince ister istemez müşteri kaybım oldu. Ama yine de o dönemden kalan müşterilerim var. Müşterilerim benden memnun olmasalar yıllardır aynı yerde kalamazdım. Halimden memnunum. Gidip kahve köşelerinde oturmaktansa dükkânımda çalışıyorum. Günlük nafakamız da neyse 'Bereket versin' deyip evimizin yolunu tutuyoruz." diye konuştu.

Piyasada ucuz saatlerin artması nedeniyle saat tamirine eskisi gibi ihtiyaç duyulmamasından yakınan Doğan, son olarak şu ifadeleri kullandı: "Hiçbir teknoloji saatin yerini alamaz. Telefon nasıl ihtiyaç olan bir aksesuar ise saat de öyledir. Bazı müşterilerimizin 15-20 tane saati var. Adam giyimine göre saat kullanıyor. Saati aksesuar olarak kullananlar da var. Kıymetli olan saatler var. Şu an o Çin malları çıktı. Biz zaten onları tamir etmiyoruz. Çünkü onlar bir işe yaramıyor. Ama kıymetli saatler var, biz onları tamir ediyoruz. Halen saat tutkunu olanlar var. Ben bile içerde o kadar saat olmasına rağmen kolumda halen saat var." (İbrahim Koçyiğit - İLKHA)