TBMM - İş mahkemelerinin kuruluş, görev, yetki ve yargılama usulünü düzenleyen İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek, yasalaştı.
Kanuna göre, iş mahkemeleri, Hakimler ve Savcılar Kurulunun (HSK) olumlu görüşü alınarak, tek hakimli ve asliye mahkemesi derecesinde, Adalet Bakanlığınca gerekli görülen yerlerde kurulacak.
Bu mahkemelerin yargı çevresi, Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun hükümlerine göre belirlenecek.
İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde iş mahkemelerinin birden fazla dairesi oluşturulabilecek. Bu daireler numaralandırılacak. HSK, ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak, daireler arasındaki iş dağılımını gerçekleştirecek.
İş mahkemesi kurulmayan yerlerde, bu mahkemenin görev alanına giren dava ve işlere, o yerdeki asliye hukuk mahkemesi bakacak.
Dava şartı olarak arabuluculuk
Kanunla, "dava şartı olarak arabuluculuk" kurumu ilk kez hukuka giriyor ve düzenlemede yer alan uyuşmazlıklarda dava açmadan önce arabulucuya başvurulması zorunlu kılınıyor.
Kanuna veya bireysel ya da toplu iş sözleşmesine dayanan işçi, işveren alacağı, tazminatı ve işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulması dava şartı olarak aranacak. Arabulucuya başvurma zorunluluğu için alacak veya tazminat talebinin iş ilişkisinden kaynaklanması gerekecek.
İşçi kıdem, ihbar gibi tazminat ve fazla mesai, yıllık izin gibi ücret; işveren de alacak ve tazminat kalemleri için dava açmadan önce arabulucuya başvuracak.
İşçi veya işverenin iş ilişkisi kapsamında birbirlerine hakaret etmekten kaynaklanan ya da işçinin iş yerindeki işverene ait mal ve malzemelere zarar vermesinden doğan tazminat talepleri de dava açılmadan önce arabulucuya götürülecek.
Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine ekleyecek. Bu zorunluluğa uyulmazsa mahkeme davacıya son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulmasını, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderecek. İhtarın gereği yerine getirilmezse dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilecek.
İş kazaları ve meslek hastalıklarında arabuluculuk yok
İş kazası veya meslek hastalığından kaynaklanan maddi, manevi tazminat davaları, bunlarla ilgili rücu davalarında, arabuluculuk şartı aranmayacak.
Arabuluculuk Daire Başkanlığı, sicile kayıtlı arabuluculardan, arabuluculuk yapmak isteyenleri, varsa uzmanlık alanlarını da belirterek görev yapmak istedikleri adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonlarına göre listeleyecek, komisyon başkanlıklarına bildirecek.
Komisyon başkanlıkları, bu listeleri kendi yargı çevrelerindeki arabuluculuk bürolarına, arabuluculuk bürosu kurulmayan yerlerde ise görevlendirecekleri sulh hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüğüne gönderecek.
Arabulucu, komisyon başkanlıklarına bildirilen listeden büro tarafından belirlenecek. Taraflar, listede yer alan herhangi bir arabulucu üzerinde anlaşırsa bu arabulucu görevlendirilecek.
Arabulucu, görevlendirmeyi yapan büronun yetkili olup olmadığını kendiliğinden dikkate alamayacak. Karşı taraf en geç ilk toplantıda, yerleşim yeri ve işin yapıldığı yere ilişkin belgelerini sunarak arabuluculuk bürosunun yetkisine itiraz edebilecek. Bu durumda arabulucu, dosyayı derhal ilgili sulh hukuk mahkemesine gönderilmek üzere büroya teslim edecek.
Toplantıya katılmayan yargılama giderlerini ödeyecek
Taraflardan biri, geçerli bir mazeret göstermeden ilk toplantıya katılmazsa, arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu olacak. Ayrıca bu taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmeyecek.
Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmadığı için sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda taraflar, yaptıkları yargılama giderlerini kendileri karşılayacak.Taraflar, arabuluculuk sonunda anlaşırsa arabuluculuk ücreti, belirtilen tarifeye göre, aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde karşılanacak.
İşe iade talebiyle yapılan görüşmelerde tarafların anlaşmaları durumunda, arabulucuya ödenecek ücretin belirlenmesinde işçiye işe başlatılmaması halinde ödenecek tazminat miktarı ile çalıştırılmadığı süre için ödenecek ücret ve diğer haklarının toplamı, tarifenin ikinci kısmı uyarınca üzerinde anlaşılan miktar olarak kabul edilecek.
Arabuluculuk sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya 2 saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hallerinde, 2 saatlik ücret tutarı ileride haksız çıkacak taraftan tahsil edilmek üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenecek. 2017 yılı Arabuluculuk Ücret Tarifesine göre bir saatlik ücret miktarı 120 lira olduğundan, bu rakam 240 liradan az olamayacak.
Taşeronlukta işe iade
Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin varlığı halinde işe iade talebiyle arabulucuya başvurulduğunda, anlaşmanın gerçekleşebilmesi için işverenler, arabuluculuk görüşmelerine birlikte katılacak, iradeleri birbirine uygun olacak.
Arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk sonunda anlaşmaya varılırsa anlaşma uyarınca taraflarca ödenecek, anlaşmaya varılamazsa ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere bütçeye konulan ödenekten karşılanacak.
Arabuluculuk bürosuna başvurulmasından, son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede zaman aşımı duracak, hak düşürücü süre işlemeyecek.
Arabuluculuk görüşmelerine taraflar bizzat, kanuni temsilcileri veya avukatları aracılığıyla katılabilecek. İşverenin yazılı belgeyle yetkilendirdiği çalışanı da görüşmelerde işvereni temsil edebilecek ve son tutanağı imzalayabilecek.
Arabuluculuk görüşmeleri, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, arabulucuyu görevlendiren büronun bağlı bulunduğu adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonunun yetki alanı içinde yürütülecek.
Temyize başvurulamayacak durumlar
Diğer kanunlardaki hükümler saklı kalmak kaydıyla bazı dava ve işlerde verilen kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacak.
Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu uyarınca iş yeri sendika temsilcilerinin iş sözleşmelerine, işletme toplu iş sözleşmesi yapılacak iş yerlerinin aranılan niteliğe sahip olup olmadıklarına ilişkin uyuşmazlıklara, uygulanmakta olan bir toplu iş sözleşmesinin yorumundan doğan uyuşmazlıklara ve karar verilen veya uygulanmakta olan bir grev veya lokavtın kanun dışı olup olmadığının tespitine ilişkin açılan davalarda verilen kararlar da temyiz edilemeyecek.
Sendika veya konfederasyonun ilk genel kurulunun düzenlenmesi konusunda hükümlere aykırı hareket edildiği iddiasıyla sendika şubesi, sendika veya konfederasyon yönetim kurulu hakkında açılan davalarda verilen kararlar ile sendika üyeliğine ilişkin açılan davalarda verilen kararlar konusunda da temyize gidilemeyecek.
İş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren 1 ay içinde işe iade talebiyle ara bulucuya başvurmak zorunda olacak.
Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamaması halinde, son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren iki hafta içinde iş mahkemesinde dava açılabilecek. Taraflar anlaşırlarsa uyuşmazlık aynı sürede iş mahkemesi yerine özel hakeme de götürülebilecek.
Arabulucuya başvurmaksızın doğrudan dava açılması sebebiyle davanın usulden reddi halinde, ret kararı taraflara resen tebliğ edilecek. Kesinleşen ret kararının da resen tebliğinden itibaren iki hafta içinde ara bulucuya başvurulabilecek. Dava ivedilikle sonuçlandırılacak.
5 yıllık zaman aşımı
Kanunla, İş Kanununa eklenen ek 3. maddedeki zamanaşımına ilişkin hükümlerin uygulanma zamanı düzenleniyor.
İş sözleşmesinden kaynaklanmak kaydıyla, hangi kanuna tabi olursa olsun; yıllık izin ücreti, kıdem tazminatı, iş sözleşmesinin bildirim şartına uyulmaksızın feshinden kaynaklanan tazminat (ihbar tazminatı), kötü niyet tazminatı ve iş sözleşmesinin eşit davranma ilkesine uyulmaksızın feshinden kaynaklanan tazminat için zaman aşımı süresi 5 yıl olacak.
Yıllık izin ücreti ve tazminatlar için bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlayan zaman aşımı süreleri, değişiklikten önceki hükümlere tabi olmaya devam edecek, ancak zamanaşımı süresinin henüz dolmamış kısmının ek 3. maddede öngörülen süreden uzun olması durumunda, bu maddede öngörülen sürenin geçmesiyle zaman aşımı süresi dolmuş sayılacak.
Taraflar bizzat kanuni temsilcileri veya avukatları aracılığıyla katılabilecek
Uyuşmazlığın çözümüne katkı sağlayabilecek uzman kişiler de müzakerelerde hazır bulundurulabilecek.
Tarafların çözüm üretemediklerinin ortaya çıkması halinde arabulucu bir çözüm önerisi yapabilecek. Arabuluculuk müzakerelerinde idareyi, üst yönetici tarafından belirlenen iki üye ile hukuk birimi amiri veya onun belirleyeceği bir avukat ya da hukuk müşavirinden oluşan komisyon temsil edecek. Komisyon, arabuluculuk müzakereleri sonunda gerekçeli bir rapor düzenleyerek, beş yıl boyunca saklayacak.
Komisyon üyelerinin arabuluculuk faaliyeti kapsamında yaptıkları işler ve aldıkları kararlar sebebiyle açılacak tazminat davaları, ancak devlet aleyhine açılabilecek.
Devlet ödediği tazminattan dolayı görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle görevini kötüye kullanan üyelere ödeme tarihinden itibaren bir yıl içinde rücu edecek.
Kanunla, arabuluculuk faaliyetinin sona ermesine ilişkin hükümde de değişiklik yapılıyor. Buna göre uyuşmazlığın, Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince uzlaşma kapsamına girmeyen bir suçla ilgili olduğunun anlaşılması halinde arabuluculuk faaliyeti sona ermeyecek ve bu konuda da arabuluculuk görüşmeleri yapılabilecek.
Ayrıca arabuluculuk faaliyetini sonuçlandıran tutanak taraflar, kanuni temsilcileri ve avukatları tarafından imzalanabilecek.
Arabuluculuk büroları kurulacak
Arabuluculuğa başvuranları bilgilendirmek, arabulucuları görevlendirmek ve kanunla verilen diğer görevleri yerine getirmek üzere, Bakanlık tarafından uygun görülen adliyelerde arabuluculuk büroları kurulacak.
"İşçinin hakkını alın teri kurumadan vermek en büyük şiarımızdır"
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı'nın kabul edilerek yasalaşmasının ardından teşekkür konuşması yaptı.
Çok önemli bir reformu daha hukuk alemine, çalışma hayatına ve vatandaşlara Genel Kurulun iradesiyle hediye ettiklerini belirten Gül, tasarının yasalaşmasında emeği geçen herkese teşekkür etti.
Gül, "İşçinin hakkını, alın teri kurumadan vermek bizim en büyük şiarımızdır. Esasen burada birkaç gündür süren müzakerelerle de işçinin bir an evvel hakkını almasına yönelik hep ifadeler, dilekler serdedildi. Tasarı, işçinin bir an önce hakkına almasına yönelik çok önemli bir reformdur." diye konuştu.
Arabulucu nezdinde işçinin, işverenle anlaşmasını zorunlu kılan bir düzenleme getirilmediğini vurgulayan Gül, sadece dava açılmadan önce işçi ve işverene arabulucuyla bir kez daha müzakere etme imkanı getirildiğini aktardı. Abdulhamit Gül, işçinin dava açma hakkının yine var olacağını, işçi ile işverenin, arabuluculuk sisteminde 3 hafta içinde anlaşamamaları halinde dava yolunun açık olduğunu vurguladı.