TEKNOLOJİ SERVİSİ

TÜBA, İslam Dünyası Bilimler Akademisi (IAS) ve Necmettin Erbakan Üniversitesi'nin (NEÜ) ortaklaşa düzenlediği "Küresel Barış ve Refah İçin Bilim, Teknoloji ve Yenilik" başlıklı 21. Uluslararası Konferansı 8-11 Ekim tarihleri arasında Konya`da gerçekleştirildi.

IAS Konya 2017 Bildirgesi Yayımlandı

Konferansın sonunda hazırlanan bildirge metni oy birliği ile kabul edildi. Deklarasyon metni İslam ülkelerinin ilgili bilimsel kuruluşları ve hükümet yetkilileri ile paylaşılacak. Konferansın sonuç bildirisini İslam Dünyası Bilimler Akademisi Genel Müdürü Dr. Moneef R. Zoubi okudu. Bildiride ilk olarak medeniyetlerin gelişmesinde, bilim, teknoloji ve inovasyon üretmenin gerekliliği tartışmasız bir gerçek olduğuna dikkat çekildi. Bilimin, zihinsel ve uygulamaya dayalı, tecrübe, deneyim ve gözlem yolu ile ortaya çıkan sistemsel bir yapı olduğu belirtilirken; inovasyonun yeni buluş, fikir ve icatların sistemlerimize tanıtılması olduğu anlatıldı.

İslam İş Birliği Teşkilatı, Bilgiyi Üretme Ve Bilgiyi Pazarlama Arasındaki Köprüyü Kurmak Noktasında Yetersiz Kaldı

Bildiride; “İslam İş Birliği Teşkilatı, bilgiyi üretme ve bilgiyi pazarlama arasındaki köprüyü kurmak noktasında yetersiz kalmıştır. İslam ülkeleri olarak, bu bilimsel inovasyon boşluğunu doldurmak zorundayız. Bunun için üniversitelere büyük görevler düşmektedir. Ayrıca İslam ülkelerinin geliştirmiş olduğu politikalar, inovasyon üretme hususunda genç girişimcilere yeterli imkânlar sunmakta yetersiz kalmıştır. Bu bağlamda İslam Dünyası Bilimler Akademisi; İslam Ülkeleri İstatistik, Ekonomik ve Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezi; Avrupa Kalkınma Bankası ile işbirliği içerisinde bir inovasyon barometresi oluşturmaktadır. Bu inisiyatif sayesinde karar alıcıların bilimsel inovasyon üretmenin gerekliliğine olan inançlarının artırılması amaçlanmaktadır” denildi

Gelecek Dönemlerde Ümmet Olarak Daha Fazla İşbirliğine Ve Huzurlu Bir Zemine İhtiyaç Duymaktayız

Bildiride ayrıca, “Ayrıca üzücü olan İslam dünyası ülkeleri olarak geçtiğimiz yüzyılda bilimin ve inovasyon üretmenin gereklerini yerine getiremedik, bunun için gerekli bir zemin oluşturamadık, bunun ana sebebi İslam dünyasında barışı tesis edemememizdir. Gelecek dönemlerde ümmet olarak daha fazla işbirliğine ve huzurlu bir zemine ihtiyaç duymaktayız. Tarihsel birikimimiz, zengin insan kaynağımız ve doğal kaynaklarımızla bu amacın gerçekleştirilmesinde ihtiyaç duyduğumuz olanaklara ve imkânlara sahibiz.” ifadelerine yer verildi.

İslam Dünyası Ülkelerinin Yürüteceği İş Birliği Çok Önemli

Konferans süresince ele alınan başlıkların ayrı ayrı önem taşıdığını ve bu konuların sadece İslam dünyasını değil, tüm dünyayı ilgilendirdiğini dile getiren Prof. Şeker “Biliyoruz ki Müslüman ülkeler özellikle coğrafi konumlarından dolayı doğal kaynaklara sahipler ve bu kaynaklar terörist gruplar tarafından işgal ediliyor. Bizim bu zor koşullar altından nasıl kalkacağımız esasen bilim insanlarının çabasına bağlı. İslam dünyası ülkelerinin yürüteceği iş birliği çok önemli, bu çalışmalarla bilim, teknoloji ve sanatta barış ve ekonomik zenginliği de beraberinde getirecek.” dedi.