Bakanlığın 3 Ekim'de Resmi Gazete'de yayımlanan "Sebze ve Meyvelerin Toptan ve Perakende Ticaretinde Uyulması Gereken Standart Uygulamalara İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliği"yle yaş meyve ve sebze için ambalaj ve soğuk zincir zorunluluğu getirilirken, uygulamada TSE'nin belirlediği standartların esas alınacağı belirtilmişti.

TSE yetkililerinden edinilen bilgilere göre, kurumun, meyve ve sebzelerin depolanması, soğukta muhafazası, taşınması ve ambalajlanması konularında 38 standardı bulunuyor. Bu standartlar; karnabahar, patates, kuşkonmaz, turunçgil, avokado, taze biber, çilek, erik, sarımsak, kiraz, vişne, pırasa, kültür mantarı, üzümsü meyveler, şeftali, armut, muz, kayısı, hıyar, marul, baş lahana ve domates gibi ürünler için uygulanıyor.

Söz konusu standartlarda yer alan ortak hükümlere göre, tüketicilere yönelik "küçük" ve "büyük dış" olmak üzere iki tip ambalaj bulunacak. Ambalajlar taşıma, muhafaza ve pazarlama süresince ürünleri en iyi şekilde koruyacak ve sağlığa zarar vermeyecek nitelikte ahşap, mukavva veya diğer malzemeden hazırlanmış kasa, kutu, tabla, sandık ve sepet şeklinde olabilecek.
 
Ambalajların ağırlıkları 50 kilogramı aşamayacak
 
Büyük dış ambalajlar, alıcının aksine bir isteği bulunmadıkça 80x120 veya 100x120 santimetre boyutlarındaki paletlere uygun ölçüde yapılacak.
 
Ambalajlarda kullanılan malzemeyle içine konulacak oluklu mukavva, delikli kağıt ve benzeri malzemenin temiz, kuru ve kokusuz olması gerekecek. Bunların üzerine yazılacak yazılarda kullanılacak mürekkep ve boyayla etiketlerin yapıştırılmasında kullanılacak zamk insan sağlığına zararlı madde içermeyecek. Basılı kağıt kullanıldığında, yazılı kısmın dışa gelmesine ve ürünle temas etmemesine dikkat edilecek.
 
Meyvelerin üzerine doğrudan etiket yapıştırılamayacak veya damga vurulamayacak. Ambalajların içinde hiçbir yabancı madde bulunmayacak.
 
Ambalaja açma kapama ayarı
 
Ambalajların üzerine veya etiketlerine, ürüne ilişkin bilgiler silinmeyecek ve bozulmayacak şekilde okunaklı yazılacak. Ambalajın ağzı açıldığında tekrar kapatılmayacak veya kapatıldığında bu durum belli olacak şekilde kullanılacak. Ambalajın üzerinde, imalatçı firmanın bilgileri, üretim yeri, net kütlesi gibi bilgiler yer alacak.
 
Ürünler ve ambalajları işleme yerlerinde, depolarda ve taşıtlarda kötü koku yayan ve bunları kirletecek ilaçlar ve maddelerle bir arada bulundurulmayacak, yağış altında, aşırı sıcak ve dondurucu soğuklarda yüklenip boşaltılmayacak.
 
"Paydaşlar yol haritasını birlikte oluştursun"
 
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Türkiye Ambalaj Meclisi Başkanı Mustafa Tacir de düzenlemenin, toplum sağlığı ve israfın önlenmesine büyük yarar sağlayacağını belirterek, "Kayıt dışını önleme, raf ömrünün uzatılması, nakliye verimliliği ve kolay saklama gibi avantajlar da getirecek. Ambalajlanmayan ürünlerde üreticiden tüketiciye intikal süresinde kaybın yüzde 30'lar civarı olması, bu konunun önemini gösteriyor. Gelişmiş ülkelerde bu uygulamalar 30-40 yıl öncesine dayanıyor. Her ne kadar gecikmiş bir proje olarak görülse de bundan sonra yaratacağı tasarruf ülke ekonomisine katkı sağlayacaktır" dedi.
 
Ambalaj sektörünün, yıllardır gelişmiş ülkelere bu tip ambalaijları ihraç ettiğini ve konuya yabancı olmadığını dile getiren Tacir, yeterli bilgi, teknoloji ve kapasiteye sahip olduklarını söyledi.
 
Tacir, uygulama altyapısının oluşmasının kolay bir süreç olmayacağına işaret ederek, "En önemli konu, üreticiden tüketiciye kadar olan sürecin iyi planlanması ve yönetilmesidir. Bu konuda tavsiyem, süreci yönetecek paydaşların biraraya gelerek yol haritasını oluşturmalarıdır" diye konuştu.

(AA)