"Camiler Haftası" münasebetiyle açıklamalarda bulunan Diyarbakır Müftüsü Burhan İşliyen, Diyarbakır'da yeni yapılan yerleşim yerlerindeki cami eksikliğine dikkat çekti.

Söz konusu yerlerde mahalle sakinleri tarafından el birliğiyle camilerin inşa edilmesi gerektiğini vurgulayan İşliyen, özellikle camilerin manevi mimarına önem verilmesi gerektiğinin altını çizdi.

İşliyen, 1-7 Ekim 'Camiler Haftası'nın "Camiler ve Din Görevlileri" adı altında kutlandığını, bundaki amacın camilerde hizmet yapan görevlileri toplumun gündemine taşımak olduğunu söyledi.

Mescitlerin Müslümanlar için "merkez" konum ifade ettiğine işaret eden İşliyen, "Hz. peygamber Mekke'den Medine'ye hicret ettiklerinde, gerek 14 gün kaldıkları Kuba'da, gerekse Kuba'dan sonra geçmiş oldukları Medine-i Münevver'de ilk yapmış oldukları bina, mescittir. Efendimizin bu tercihi, uygulaması bize caminin, Müslümanların hayatının merkezinde olması gerektiğini, Müslümanların zaman ve saat planlamalarını namaza göre yapmaları gerektiğini göstermektedir. Kur'an-ı Kerim'de 'Namaz Müminlere vakitlere bölünmüş olarak farz kılınmıştır.' buyurmaktadır Rabbimiz bunu göstermektedir. Caminin hem fiziki imarının hem de manevi imarının toplumun gündemine taşınması gerekiyor." dedi.

"Nüfusumuzun çoğunlukta bulunmuş olduğu bölgelerde camiler maalesef az orandadır"

Diyarbakır'da yeni yapılan yerleşim yerlerinde cami eksikliğine dikkat çeken İşliyen, şöyle devam etti:

"Bu çerçevede Diyarbakır'da nüfusun daha az yoğunlukta olduğu bölgelerde camilerimizin çoğunluğu kalmış, nüfusumuzun çoğunlukta bulunmuş olduğu bölgelerde ise camiler maalesef az orandadır. Özellikle Diclekent, 75 metre yolunun alt ve üst tarafı ile o civarda yaşayan insan sayısı cami sayısı doğru orantılı değildir. Sur'da ise tarihi camiler mabetler o bölgede bulunduğu için cami sayısı fazla, bir bölümü boşaltıldığında dolayı oturan ve ibadet edenlerin sayısı azdır. Camilerin fiziki onarımı anlamında Diyarbakır için söyleyeceğim, yeni yerleşim merkezilerinde bir sitede 200, 250, 400 dairenin bulunduğu siteler vardır. Bu neredeyse bir ilçe nüfusudur. Her birinin yanına, yakınına mutlaka altında Kur'an kursu, medrese olan çocuklarımıza hitap eden, sınıfları, sosyal alanları olan camilerin inşa edilmesi gerekmektedir."

"Çocuklarımızın camiyle irtibatları kesilmemeli"

İşliyen; devletin genel bütçeden ayırdığı kaynağın yeterli gelmediğini, bu nedenle mahalle sakinlerinin inisiyatif alması gerektiğini ifade ederek, özellikle camilerin manevi imarına dikkat edilmesi uyarısında bulundu.

İşliyen son olarak, şu ifadeleri kullandı: "Yaz kurslarında camiye gelen 65 bin civarında öğrencimiz var. Bu çocuklarımızın hiç olmazsa cumartesi pazar akşamları, uygun olan vakitlerinde camiyle irtibatlarının kesilmemesini istiyoruz. Bu anlamda çalışmalarımız var. Cami derslerimiz var. Gerek Kur'an'ı Kerim anlamı, gerek ilmihal bilgileri, fıkıh bilgileri ve Hz. Peygamberin hayatı gibi derslerimiz hocalarımız tarafından verilmektedir. Eğer verilmeyen cemaatimiz varsa, arkadaşlarımızdan bu tür dersleri, sohbetleri kitap okumalarını talep etsinler." (Abdurrahman Tetik, Emrah Deniz - İLKHA)