Karadağ`da 2009`da kurulan Mehmet Fatih Medresesi, bu bölgede Osmanlı tarzı eğitime yeniden hayat verdi. Karadağlılar çok heyecanlı. Zira medrese, Osmanlı`nın Balkanlar`dan ayrılmasının 100. yıldönümünde ilk mezunlarını vermeye hazırlanıyor. Boşnak ve Arnavutlardan oluşan 180 öğrencisi bulunan okul, yatılı ve normal tarzlarda eğitim veriyor. Öğrenciler burada lise müfredatının yanı sıra dini eğitim de alıyor. Aynı zamanda Türkçe öğreniyorlar. Şimdilik sadece erkeklerin gittiği okulun kız bölümünün açılması için kaynak arayışları sürüyor.
Zaman`ın haberine göre, medresenin verdiği eğitimlerden hem öğrenciler hem de aileler çok memnun. Öğrencilerden Almedin Braliç (18), "Diğer okullardaki aynı dersleri alıyoruz. İlaveten dinimizi ve yaşam tarzımızı öğreniyoruz. Türkçe bilmemiz de bizim önümüzü açacak. Mekân ve imkânlar da burada çok iyi." diyor. Armin Karaç (15) ise medresede eğitim gören gençlerin daha olgun ve ahlaklı insanlar olduğunu vurguluyor. Mezun olan öğrencilerin çoğu Türkiye`de üniversite okumak istiyor.
Mehmet Fatih Medresesi, Karadağ İslam Birliği`nin ülkede dinî eğitimin yanı sıra Türkçenin de öğretileceği bir imam-hatip lisesi kurmak istemesiyle ortaya çıktı. 10 sene önce İslam Kalkınma Bankası`nın yardımıyla başlayan projenin devamını getiren ve sahip çıkan Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı (TİKA) oldu. Başkent Podgoritsa yakınlarında inşa edilen medreseye Karadağ`ı Osmanlı topraklarına katan Fatih`in ismi verildi. Karadağ İslam Birliği Başkanı ve Başmüftü Rıfat Feyziç de Türkiye`de eğitim görmüş birisi. 630 bin nüfuslu ülkenin yaklaşık yüzde 20`si Boşnaklar ve Arnavutlardan oluşuyor.
Öte yandan Podgoritsa`daki Nizam Camii TİKA vasıtasıyla restorasyon görerek yeniden inşa edildi. 1931 yılında Kadir Gecesi kılınan teravih namazının ardından kapatılan cami, II. Dünya Savaşı yıllarında büyük ölçüde hasar görmüş, ardından yıkılmıştı. 2000 yılında bölgede yaşayan Müslümanlar yapıyı yeniden eski haline getirmeye niyetlendi. Ancak maddî imkânsızlıklar engel oldu. Restorasyon sonucu, tarihî dokusu korunan caminin temelleri aynı kalmış. Ancak yapı tamamen yıkıldığı için aslına tam anlamıyla ulaşmak mümkün olmamış.