Nihat Kanat/DOĞRUHABER

Suriye'de "İdlib çatışmasızlık bölgesi" içinde yer alan ve İdlib ile Halep illeri ile bağlı bölgelere düzenlenen şiddetli hava saldırılarında son 8 günde 7 hastane ve 6 okul vuruldu. İdlib'in güneyi ile Halep'in güneyi ve batısı, 19 Eylül'den bu yana yoğun hava saldırılarına maruz kalıyor. Bölgedeki hastane ve okullar da savaş uçaklarının hedefi oluyor. Bu nedenle bölge halkı hastane ve okulları boşaltarak can kayıplarını engellemeye çalışıyor. Türkiye, Rusya ve İran tarafından 14-15 Eylül'deki Astana 6 Toplantısı'nın ardından başlayan ve yoğun bir şekilde devam eden hava saldırılarında şu ana dek 100`den fazla sivil katledildi.

“İNSANLAR HAYATLARINI KİTLELER HALİNDE KAYBEDİYOR”

Prof. Dr. Mehmet Akif Okur gazetemize yaptığı açıklamada, “Gerekçesi ne olursa olsun, nerede yapılıyor olursa olsun askeri harekatın en önemli şartı sivillerin korunması, muhafaza edilmesidir” dedi. Okur, “Bu insanların hayatını kaybetmesi çok vahim. Maalesef öyle bir hale geldik ki Suriye iç savaşında karşımıza çıkan manzaralar korkunç.. İnsanlar hayatlarını kitleler halinde kaybetseler de adeta normalleşti, ciddi bir kamuoyu tepkisi reaksiyonu görülmüyor artık. Aklın alacağı bir durum değil.” şeklinde konuştu.

“SURİYE YANGININDA SÖZLER TÜKENDİ, VİCDANLAR KANIYOR”

Saldırıların durması gerektiğini belirten Okur, şunları kaydetti: “Asla böyle şeylerin yaşanmaması lazım. İnsanların hayatlarını kaybetmelerini, hastanelerin bombalanmasını ne kadar lanetlersek lanetleyelim, ne kadar itiraz edersek edelim, hiçbir şey değişmiyor, saldırılar devam ediyor. Garantör ülkelerin bu süreci en yakından izleme taahhüdü var.  Bu bombalar nereye düşüyor? Kimi öldürüyor? bunun takip edilmesi, ilgili tarafların uyarılması lazım. Suriye yangınında sözler tükendi, vicdanlar kanıyor. Ümit edelim bir an evvel insanların hayatını mahfeden çatışmalar bitsin. Çatışmaların sona erdiği günleri göreceğimizi temenni edelim.”

‘SALDIRILAR DURMAK BİR YANA ARTARAK DEVAM EDİYOR`

Türkiye, Rusya ve İran`ın garantör ülkeler olarak katıldığı 14-15 Eylül tarihli Astana 6 Toplantısı`nda, muhaliflerin elinde bulunan İdlib ili, Lazkiye kırsalı ve Hama kırsalı, ‘çatışmasızlık bölgeleri` olarak tanınmışlardı. Ancak bu bölgelere saldırılar, toplantının ardından azalmak yerine artarak devam ediyor. Sadece bu hafta içerisinde, adı geçen bölgelere düzenlenen saldırılarda 60`tan fazla sivil hayatını kaybetti. Pazar gecesi başlayan ve sabaha dek süren hava saldırılarında, en az 45 sivil katledilirken, Pazartesi gecesi de Halep`in güneyinde bulunan ancak ‘İdlib çatışmasızlık bölgesi` içerisinde olan noktalara düzenlenen saldırılarda en az 15 sivil yaşamını yitirdi.

“SİVİLLERE DÖNÜK SALDIRILAR ATEŞKES İHLALİDİR”

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da, Pazartesi günü katıldığı bir canlı yayında, "Son günlerde, Rusların İdlib bölgesinde bombalama yaptığını görüyoruz. Burada tabii terör grupları da var. Terör gruplarına karşı tabii ki müsamaha gösterilmemesi gerekiyor ama görüyoruz ki çok sayıda sivil insan ve ılımlı muhalif de öldürüldü. Burada dikkatli olmamız gerekiyor. Burada sivillere yönelik bir saldırı olursa ateşkesin ihlalidir ve Astana anlaşmasının da bozulması anlamına gelir." ifadelerini kullanmıştı.