ANKARA - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, partisinin genel merkezinde gerçekleşen Merkez Karar ve Yönetim Kurulu'nun ardından (MKYK) açıklamalarda bulunan Ünal, sözlerine kalp krizi nedeniyle kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden AK Parti Gaziantep Milletvekili Abdulkadir Yüksel'e Allah'tan rahmet ve ailesine başsağlığı dileyerek başladı.

Önlerinde yoğun bir gündem bulunduğunu belirten Ünal, TBMM çalışmalarının başlayacağını, AK Parti'nin kongre sürecinin devam ettiğini, 6-7-8 Ekim'de de Afyonkarahisar'da istişare ve değerlendirme toplantısı gerçekleştireceklerini hatırlattı.

Toplantıda, referandum konusunun yanı sıra Almanya'daki seçimler ile Türkiye'nin iç güvenlik konularının değerlendirildiğini bildirdi.

Ünal, açıklamasında ayrıca ana muhalefet partisi sözcüsünün yaptığı açıklamalarla ilgili de birkaç şey söylemek istediğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Öncelikle kendi partileri içerisinde beş ayrı kanadın olduğu, milletvekilinin ayrı, genel başkanının ayrı konuştuğu, bir milletvekili, genel başkan yardımcısı PKK cenazesine katılırken, diğer bir milletvekilinin DHKP-C'li bir teröristin adliye önündeki müdahili pozisyonunda olduğu, öbür taraftan yerli ve milli hassasiyetleri olan başka bir milletvekilinin bu durumdan duyduğu rahatsızlığı dile getirdiği, her kafadan bir ses çıkan ve genel başkanının sabah söylediğinden akşam vazgeçtiği bir siyasi partinin, AK Parti'ye tutarlılık konusunda ders vermesi söz konusu değildir. Bunun özellikle altını çizmek isterim."

AK Parti'nin, 15 yıldan beri Türkiye'yi iktidar sorumluluğunun gerektirdiği büyük bir hassasiyetle yönettiğini vurgulayan Ünal, "Bugüne kadar karşılaştığı her krizi iyi bir kriz yönetimiyle aşan, aynı zamanda AK Parti'ye çıkarılan engelleri de geçmişte kapatma davalarından 367 saçmalığına, 'Gezi'sinden 17-25 Aralık'ına, 15 Temmuz işgal girişiminden ekonomimize dönük yapılan operasyonlara varıncaya kadar AK Parti'ye, AK Parti nezdinde de Türkiye'ye yapılan bütün operasyonları bertaraf etmiş, bütün krizleri yüksek bir siyasi akılla yönetmiş bir partidir AK Parti. Dolayısıyla öncelikli olarak bu konuda henüz bir iç bütünlük oluşturamamış bir siyasi partinin AK Parti'ye dönük söz söyleme hakkına sahip olabilmesi için öncelikle kendi iç bütünlüklerini, iç söylem birliklerini oluşturmaları gerekir." diye konuştu.

"Şu anda sınır kapılarımızı kapatmadık"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) 25 Eylül'de yaptığı referanduma ilişkin "Devlet yönetiminden yapılan kafa karıştırıcı ve çelişkili açıklamalar Barzani'nin değirmenine adeta su taşımış, elini güçlendirmiş, manevra alanını genişletmiştir." ifadelerinin hatırlatılması üzerine Ünal, "Sayın Bahçeli'nin kaygılarıyla, hassasiyetleriyle bizim kaygılarımız ve hassasiyetlerimiz aynıdır. Sayın Bahçeli'nin bizim açıklamalarımıza dönük kaygılarını ifade etmiş olmasını anlayışla karşılarız ama burada şu kadarını da söylemeden geçemeyeceğim, burada aslolan Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın Başbakanımızın, Sayın Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımızın sözcülerinin, hükümet sözcülerinin açıklamalarıdır." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, bu süreçte IKBY'nin yaptığı referandumun sonuçlarına ilişkin Türkiye'nin pozisyonuyla ilgili açıklamaları olduğunu hatırlatan Ünal, bu açıklamaların, "Türkiye'nin, gelecek süreçte bir plan içinde değişen pozisyonlara göre alacağı durumu ifade ettiğini" söyledi.

Devlet yönetmenin, uluslararası ilişkilerde çok hızlı şekilde pozisyon değiştirebilme, çok hızlı şekilde doğru pozisyonu alabilmeyle ilgili olduğunu vurgulayan Ünal, "Cumhurbaşkanımızın önümüzdeki sürece ilişkin elimizdeki kartlara dönük bazı açıklamaları olmuştur. Bakanlarımızın bu meanda yaptıkları açıklamalar, Cumhurbaşkanımızın açıklamalarıyla herhangi bir şekilde tenakuz ifade etmiyor. Biz Kuzey Irak'a dönük ambargo uygulayabiliriz ama Ekonomi Bakanımızın ifade ettiği gibi şu anda herhangi bir ekonomik ambargo uyguluyor değiliz. Sınır kapılarımızı kapatabiliriz ama Gümrük ve Ticaret Bakanımızın ifade ettiği gibi şu anda sınır kapılarımızı kapatmadık." ifadelerini kullandı.

Irak Merkezi Yönetimi'nin sınır kapılarını teslim almak için IKBY'ye 3 gün süre verdiğini, Türkiye'nin sınır kapılarının devredilip edilmemesine göre pozisyon alacağını bildiren Ünal, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Burada siyaset yapmak demek öncelikle hükümet ile Cumhurbaşkanının, hükümet sözcüsü ile parti sözcüsünün açıklamaları arasında bir çelişki aramak demek değildir. Bu konuda Sayın Devlet Bahçeli'nin kaygılarını anlıyoruz. Bu konuda toplumdaki heyecanın da farkındayız ama şundan emin olun ki 15 yıl boyunca bütün bu krizleri yöneten, bütün bu engelleri aşan AK Parti hükümeti ve AK Parti siyaseti, bütün bu süreci yönetecek kudrettedir, gerekli tedbirleri alacak güçte ve kudrettedir. Herkes rahat olsun, herhangi bir kaygıya, endişeye mahal söz konusu değildir."

Ünal, Danıştayın, yaz saati uygulamasına ilişkin yürütmeyi durdurma kararı verdiğinin belirtilmesi üzerine, "Böyle bir yürütmeyi durdurma kararı var. Bununla ilgili gerekli değerlendirmeler, istişareler partimiz, hükümetimiz tarafından yapılacaktır. Buna ilişkin bizim pozisyonumuz ve kararımız sizinle paylaşılacak." ifadelerini kullandı.

Seçim barajı

"Uyum yasaları çerçevesinde seçim barajının düşürülmesi gündemde mi?" sorusunu yanıtlarken Ünal, uyum yasaları çerçevesinde hem Siyasi Partiler Kanunu'nun hem de Seçim Kanunu'nun ele alınacağını ve değerlendirileceğini belirtti.

Ünal, AK Parti'nin 2012'de bu konuda 3 seçenek sunduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:

"2012 yılında diğer siyasi partilere bir çağrıda bulundu AK Parti ve dedi ki 'Gelin seçim Kanunu'nu değiştirelim.' 'Dar bölge', 'beşli ölçekte daraltılmış bölge' ve 'iyileştirilmiş mevcut sistem', o dönemde bu seçenekleri biz muhalefet partilerine sunduk ve tartışılmasını istedik ama 2012'de maalesef bu konuda bir sonuç alamamıştık. Şimdi tekrardan uyum yasaları çerçevesinde hem Siyasi Partiler Kanunu hem de Seçim Kanunu tekrardan gündeme gelebilir, bu konular değerlendirilir ve konuşulabilir."