Batman'ın Kozluk ilçesi HÜDA PAR İlçe Teşkilatı 2'nci Olağan Kongresini gerçekleştirdi.
Kongreye; HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Doyar, HÜDA PAR Batman İl Başkanı Davut Şahin ve beraberindeki heyet, Kozluk AK Parti İlçe Teşkilat Başkanı Abdullatif Baltaş, partililer, basın mensupları ve halk katıldı.
Furkan Doyar'ın Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan kongrede, HÜDA PAR Kozluk İlçe Teşkilat Başkanı Yusuf Işık yaptığı açılış konuşmasında, HÜDA PAR'ın kurulduğu günden itibaren bir dava bilinciyle hareket ettiğini, İslami değerler çerçevesinde insanlara hizmet etmeyi gaye edindiğini belirtti.
HÜDA PAR'ın çalışmalarını konu alan sinevizyon sunumunun ardından HÜDA PAR Kozluk İlçe Teşkilatı Kurucu Başkanı ve HÜDA PAR Genel Merkez İstişare Kurulu Üyesi Seyithan Aksoy, HÜDA PAR'ın temel kuruluş amaçları üzerine bir konuşma yaptı.
Aksoy, "HÜDA PAR, İslami ve insani referansı olan, büyük davanın büyük hedefleri olan, ümmetin bağrından çıkmış, hayır ve adalet yarışının övgüsü olan bir partidir. HÜDA PAR, insanlığın içine düşürüldüğü manevi buhrandan ancak özüne ve fıtratına dönmesiyle mümkün olduğuna inanan bir partidir. Amaçsız, gayesiz, programsız bir fert veya toplumun varacağı bir hedef yoktur. Bu parti, insanları vahşi kapitalizmin çarkları arasında ezdirmeyen, beşeri ideolojilere kurban etmeyen, insanları yaratılış itibariyle eşrefi mahlûkat gören insanların partisidir." dedi.
Kongre, HÜDA PAR Kozluk İlçe Teşkilatı Başkan Yardımcısı Mustafa Tufan'ın yıl boyu faaliyet raporunu sunması ve HÜDA PAR Kozluk İlçe Teşkilatı muhasibi Salih Kongül'ün parti gelir-gider hesap raporunu sunmasıyla devam etti.
"Siyaset hep İslam düşmanlarının eliyle icra edildi"
Ardından kongrede konuşan HÜDA PAR Eğitimden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Doyar, İslam düşmanlarının siyaset üzerinden Müslümanlara uyguladıkları projelere değindi. Müslümanların siyasetten uzaklaştırılarak idareden uzaklaştırıldığını ve sürekli ezildiğini belirten Doyar, siyasetin hep İslam düşmanlarının eliyle icra edildiğinin altını çizdi.
Doyar, "Yıllardan beri Müslümanlar sadece caminin dört duvarı arasına sıkıştırıldı. İslam'ın gönül işi olduğunu, kul ile rab arasında olduğunu hep söylediler ve bizi maalesef gönüllerimize hapsettiler. Ama gelin görün ki, bizim dinimizle hiçbir alakasının olmadığını sonradan fark ettik. İslam'ın aslında Allah'ın bir dini olduğunu, insanın hem ferdi hem ailevi ve hem de toplumsal hayatını düzenlediğini, hiçbir boşluk bırakmadığını, idari anlamda da Allah'ın lütfunun ve rahmetinin eseri olan bu dinin adaletinin tecelli etmesi için aslında Müslümanların eliyle toplumda icra edilmesi gerektiğini öğrendik. Anladık ki aslında siyaset İslamsız asla olamaz. Ama gelin görün ki, bu siyaset dediğimiz şey hep İslam düşmanlarının eliyle icra edildiği için hep menfaat, kayırma, torpil ve rüşvet gördük. Kısacası insan fıtratının kabul etmediği şeyleri gördük ve sürekli biz de hak verdik çoğu kere. Siyasetten Allah'a sığınırız deyip uzak durduk. Müslümanlar bir nevi 'bizim idare etmekle siyasetle alakamız yok, alın size' dedik ve işte o zaman çok ciddi bir boşluk meydana geldi." ifadelerini kullandı.
Müslümanların siyasete mutlaka bir el atması ve siyasetin Müslümanların eliyle şekil alması gerektiğini vurgulayan Doyar, böyle yapılmaması durumunda siyasetin kötü insanların eline düşeceğini, kötülüklerin çoğalacağını aktardı.
Müslümanların çok bilinçli, şuurlu ve sistemli bir şekilde siyasete el atması ve siyaseti Allah'ın razı kılacağı şekilde, İslam'ın adaletini insanların görebileceği ve insanların hissedebileceği, yaşanılabilecek bir şekilde işler hale getirmesi gerektiğine dikkati çeken Doyar, bunun da ancak Müslümanların eliyle olabileceğine işaret etti.
"İslam düşmanları, mütedeyyin, dindar insanları siyasetin sopasıyla vurmaya çalıştı"
Birilerinin siyaseti hep bir çıkar aleti olarak gördüklerini, kendi menfaati için bir malzeme ve güç olarak kullandıklarını ve birçok kesimin hakkının zayi edildiğinin altını çizen Doyar, korku ile siyaseti tasarlayanların ise çok daha vahim bir şekilde bu siyaseti işlettiklerini kaydetti.
Konuşmasının devamında Doyar, "Bunlar özellikle de düşman olarak hep İslami kesimleri, inançlı kesimleri, özellikle de mütedeyyin insanları görmeye ve ondan sonra sürekli bunları siyasetin sopasıyla vurmaya çalıştılar. Dolayısıyla toplumda sürekli bir sorun üretme aleti haline getirdiler. Toplumda sürekli ayrıştırma meydana getirdiler. Toplumda insanlar sürekli birbirleriyle çatışık hale geldi. Ama bunu da yine toplumun içerisindeki farklı kesimlere bağladılar." dedi.
"Bu toplumun HÜDA PAR'a çok şiddetli bir şekilde ihtiyacı vardır"
Siyaseti ideoloji üzerinde bina edenlere de değinen Doyar, her birisinin sahip olduğu ideolojisini hakim kılmaya, eğer iktidar oldularsa da devletin imkanlarını kullanarak ideolojilerine mecbur etmeye, yönlendirmeye ve bu yönde baskı yapmaya çalıştıklarını belirtti.
Doyar son olarak şunları söyledi: "HÜDA PAR'ın sahip olduğu inanç, sahip olduğu bu değerler, bakış açısı; ister devlete, ister halka, ister devletin memurlarına yönelik anlayışı dikkate alındığında -hiç şüpheniz olmasın- bunu kim kabul ediyorsa etsin, etmiyorsa etmesin, bu toplumun HÜDA PAR'a çok şiddetli bir şekilde ihtiyacı vardır. Bu yüzden HÜDA PAR'ı mutlaka herkesin bilmesi lazım. HÜDA PAR'ı olduğu gibi tanıması lazım. HÜDA PAR'a düşmanlık yapanlar tarafından oluşturulan algı ve propagandalarla değil."
Daha sonra ilçe teşkilat başkan seçimi için oy kullanma safhasına geçildi. 61 delegeden 45 oy alan mevcut HÜDA PAR İlçe Teşkilat Başkanı Yusuf Işık tekrardan başkanlığa seçildi. (Muhammed Said Aksoy - İLKHA)