Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde bulunan; Ağrı, Adıyaman, Batman, Bitlis, Bingöl, Tunceli, Diyarbakır, Hakkâri, Kars, Ardahan, Mardin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak ve Van Barolarından Irak Kürdistan Bölgesi'nde yapılacak olan referanduma dair ortak açıklama yapıldı.
Bölge barolarında yapılan açıklamada, son dönemin en önemli gündeminin Irak Kürt Bölgesel Yönetiminin yapacağı referandum olduğu belirtilerek, referanduma tarihsel "Kürt fobisi" gözüyle bakılmaması gerektiği ifade edildi.
"Irak Kürt Bölgesel Yönetimi ile Türkiye arasında bu denli husumeti gerektirecek hiçbir hadise yoktur." denilen açıklamada, "Bahse konu bölgede daha önceden bir referandum yapılmıştır. O referandum ile bu referandum arasındaki tek fark 25 Eylül tarihinde yapılacak olan referandumun seçim kurulu bünyesinde yapılmasıdır. Bu referandumdan evet çıkması ile bağımsız bir devletin kurulması birbirinden ayrı şeylerdir. Zaten Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani de bu referandumdan sonra diğer tüm sorunlar için (sınır, tartışmalı bölgeler, Peşmerge'nin Federal Devlet bünyesindeki mal haklarının iyileştirilmesi, Federal Anayasa'nın 140. Maddesinin uygulanması gibi) müzekkere yapılacağını belirtmiştir." denildi.
Açıklamada, "Burada asıl önemli olan Irak Kürt Bölgesinde yaşayan halkın iradesine saygı göstermek gerektiği hususudur. Birleşmiş Milletlerin 1966 tarihli ikiz sözleşmelerinin müşterek birinci maddesine göre 'Bütün halklar kendi kaderlerini tayin etme hakkına sahiptirler, bu hak uyarınca kendi siyasi statülerini serbestçe oluştururlar ve ekonomik sosyal ve kültürel gelişimlerini serbestçe sağlarlar.' Burada yapılması gereken halkın iradesine saygıdır. Ülke olarak Kürt fobisiyle hareket etmek yerine ikili ilişkilerin geliştirilmesi, bu noktada geç kalınarak oluşan boşluğun İran, Irak veya başkaca bir ülkeye kaptırılmaması gerektiğini düşünmekteyiz." ifadeleri kullanıldı. (İLKHA)